ÖZGECAN EVLÂDIM..

                Masum bir Özgecan’dır,

                Kara Gözlü Ceylândır,

                Yürekleri yakan,

                Unutulmaz candır.

                Dillerde söylenen o

                Yollarda gözlenen o

                Yürekten özlenen o

                Her gönülde Özgecan

                Her yürekte o ateş…

                Böyle bir yazıyı kaleme almak o kadar zor ki, saygıdeğer okurlarım. Vecdi Bingöl’ün bir şiirini biraz değiştirerek yukarıya aldım, hissiyatımı ifade için.

                Televizyonlar, gazeteler 3-4 gündür konuyu en ince detayına kadar işlediler. Zavallı Özgecan kızımızın hunharca katlini. Anlatamayacağım kadar yüreğim yanık. Biz; Kız Evlât, Kız torun sahipleri daha hassasızdır, böylesi olay ve konularda. Dört torunumdan üçü kız. İkisi Üniversitede. Milyonlarca aile; bu ülkeye, insanlığa, ailelerine, kendilerine hayırlı birer fert olarak yetişmeleri için evlâtlarını yurdun muhtelif şehirlerine gönderiyorlar. İnsanımızın artık gözüne uyku girmiyor, evlât endişesinden. Ne yazık ki, Türkiye’mizde artık can güvenliğinden söz edilemez oldu. Ne kadar acıdır ki; daha 15-16 yaşındaki öğrenci kızımızın çantasına, şeker, meyve yerine artık biber gazı spreyi koyuyoruz kendini ne kadar koruyabilecekse. Emniyet güçlerini insanımızın üstüne salacaklarına, siyasilerimiz, bu türlü vahşetlerin önlenmesi için neler yapılabilir, ne gibi tedbirler alınmalıdır düşünseler ya. Tabii onlar için şimdi seçim zamanı, var oluşlarını yeniden seçilebilmek olarak görüyorlar. Ülkemizde 300 bin polis memuru var. Polisin nerelerde kullanıldığını görüyoruz. Örneğin her öğrenci servis aracında bir polis memuru görevlendirilse, şehirlerin uç noktalarında güvenlik önlemleri arttırılsa, emniyet kadrolarımızın yarısı yeter. Devletin polisini, siyasiler kendi insanının üzerine salmaktan vaz geçsinler artık. Kendi eserleri olan, ne acıdır ki, Bülent Arınç’ın da diliyle itiraf ettiği yüzde 50 ötekileştirilmiş, nefrete yöneltilmiş insanımıza değer versinler. Toplumsal olaylarda tek bilek- tek yürek olalım. İdam cezası kesinlikle yeniden getirilmelidir. Masum insanımıza yönelik her kanunsuz eylemin cezaları arttırılmadır. Üç gündür sokağa dökülen kadınlarımızın protesto hareketinden anlaşılıyor ki, toplum duyarsızlığı bırakmıştır. Artık eski hâl, muhâl..

               &&&&&&&&&

                Zavallı Özgecan’ın hazin sonu üzerine basında sözüm ona gazeteci ve ünlüler bakın neler demişler. Hissiz, duyarsız olabilirsiniz bari susun Allah’ın cezaları.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Cemile Bayraktar, Twitter’a; “ Müslüman ülke, tecavüz fırsatçılığına soyunmayın.. Amerika’da her iki dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Şimdi çenenizi kapatın.” diye yazdı.

İnternet sitesi yazarı Binnur Kaya ise “Kitle eylemleri oluşturmak için seçilmiş bir konu.” diye yazdı Twitter’a

Ülkemin bir kısım kadınının; gerek TV. stüdyolarını doldurup, gerekse milyonlarcasının evdeki TV. lerinin karşısında ayıla bayıla hayran hayran izlediği Nihat Doğan bakın ne diyor: “Siz de mini eteği giyip, soyunup lâik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın.” diye yazdı twitter’e.

           &&&&&&&