Ödemiş için, Ödemiş’in kalkınması için, Ödemiş’i “çıkmaz sokak” olmaktan kurtarmak için çare bulmak zorundayız. Tekliflerimizi sıralamak, önerilerimize “birileri”nin dikkatini çekmek gibi bir endişemiz olmalıdır. Burada yaşıyorsak, gençlerimizin umudunu yeşertmek istiyorsak “boynumuzun borcu” kabul etmeliyiz.
 
 “Fuarlar; sanayi, zirai ve ticari ürün ve bunlara ait hizmetlerin teşhir edilerek teknik gelişmelerin tanıtıldığı, bilgi alışverişinin yapıldığı, alıcının ve satıcının karşılaştığı bölge ve dolayısıyla ülke kalkınmasında önemli rolü bulunan belirli veya çok sayıda mal grubunu kapsayan, önceden belirlenmiş belli yer ve zamanlarda açılan, özellikle önemli sanayi, tarım ve ticaret merkezlerinde kurulan büyük, gelişmiş organizasyonlardır.”
 
Ödemiş’i niçin bir FUAR KENTİ haline getirmenin yollarını aramıyoruz? Senede adına fuar denilen “panayır” ile, çiçekçilik alanında açık alanda gerçekleştirilen “Süs Bitkileri Fuarı” yeter mi sizce?...
İlçemize mutlaka kapalı bir fuar alanı kazandırılmalıdır. Çeşitli derecelerde uzmanlaşmış “ihtisas fuarları”nın ilçemizde açılmasının yararlarını saymakla bitiremeyiz. Düşünün “tıp” alanında açılacak bir fuarın, teknoloji ürünlerinin sergileneceği bir organizasyonun, ya da daha lokal anlamda birçok kimsenin ilgisini çekmeyecek ama o alanla ilgilenenlerin itibar edeceği çeşitli çalışmalar…
Ama önce mevcut açık fuar alanının yanına kamulaştırılmış yere çok acil ve modern bir kapalı fuar alanının yapılması şart. Yılın her zamanında farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak bir alan Ödemiş’e kazandırılmalıdır. Hem de derhal… Anlayana ya da ilgililere duyurulur…
                             * * *
Şu “modern-çağdaş bölge hastane” işi ne oldu sahi?... O alanda bir temel atılmış ama (!) Hastane mi, mesken mi anlayabilmiş değilim inanın. Artık iktidar partisi ilçe başkanını yeniden seçti. İlçe Başkanı Ali Hadim Bey’in dediği gibi “ustalık” dönemi başlamış bulunuyor. Bugünden tezi yok Ödemiş’e devlet ve özel sektörün “nimetleri” yağmaya başlayacak. E… “ustalık” kolay değil!.. Söylenen söze, ağızdan çıkan laflara inanmak zorundayız değil mi?
Muhalefet de bir sözüm olacak buradan… Gerek yerel iktidarın ve gerekse “genel” iktidarın Ödemiş’e verdikleri “SÖZ”lerin takipçiliğini yapıyor musunuz? Seçim beyannamelerine arada bir göz gezdiriyor musunuz? Yoksa “kocabey işi” mi oluyor sizinki?...