Yazıma başlık seçtiğim, Klâsik Türk Musikisi’nin ölümsüz eserlerinden olan Kürdili Hicazkar Makamındaki şarkının bestekarı büyük sanatçı Selâhattin Pınar’ı ve ümitsiz aşklarını ve bu aşklar sonucu ortaya çıkan nadide sanat eserlerinden, üstat Saadettin Kaynak ile dostluklarından söz edeceğim. Günümüzde böyle aşklar ve dostluklar var mıdır bilemiyorum. Varsa bana yazın yayınlayalım, insanlığın, aşkın hala yaşıyor olmasına beraberce sevinelim.
Nereden sevdim o zalim kadını
Bana zehretti hayatın tadını
Sormayın, söylemem asla adını
Bana zehretti, hayatın tadını…
 
Üstadın ilk eşi Türk ve Müslüman ilk tiyatro sanatçısı Afife Jale’den ayrıldıktan sonraki bunalımlı günlerini takiben aşık olduğu fakat ne yazık ki karşılık bulmadığı büyük aşkı Behiye Hanım için bestelenmiş bir eserdir. Behiye Hanım sonraları müzik dünyasından Prodüktör Halil Aksoy ile evlenmiş Behiye Aksoy olarak ün kazanmış büyük bir ses sanatçısıdır. Maksim Gazinosu tarihinde Zeki Müren’le yarışan tek bayan rakiptir. Platin rengi saçları, şık kostümleri ile kendinden sonra yetişen sanatçılara öncülük etti. Daima sevilen, mütevazı ve gözde sanatçılardan olmayı başardı. Plakları çok ilgi gördü. Halen sağdır, müziği bırakmıştır. Kendisi de mutluğu aradığı ikinci eşi Berker İnanoğlu ve üçüncü eşi Gazinolar Kralı Fahrettin Aslan’da bulamamıştır.
Çoğu, bu büyük Selahattin Pınar – Behiye Hanım aşkının meyvesi olan mükemmel eserler kalmıştır, aşağıda bazılarını yazacağım.
Selahattin Pınar tamburidir. Üsküdar Musiki Cemiyeti kurucusu, eserleri kendine özgü bir üslup ve boğuk sesi ile okurdu. Çok temiz giyinen, zarif, efendi, güzel ve esprili konuşan toplumda sevilen ve sayılan bir İstanbul Beyefendisiydi.
Selahattin Pınar’ın 100 kadar bestesi vardır. Bazılarının şiiri kendisine aittir. Yazımızın başlığına konu olan eserin şiiri yakın dostu, Yusuf Ziya Ortaç tarafından yazılmıştır. İşte bazı şarkılarını başlıkları:
 1 - Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek.
 2 - Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar,
 3 - Bir bahar akşamı rastladım size,
 4 - Gel gitme kadın, ruhumu hicranına yakma,
 5 - Hala yaşıyor, kalbimiz en gizli yerinde,
 6 - Bakışı çağırır beni uzaktan… vb.
 
Gelelim büyük insan Sadettin Kaynak ile arkadaşlığına ve gerçek dostluğun insana hangi dönemlerde gerektiğine…
Üstat Selahattin Pınar, ilk eşi Afife Jale’den ayrıldığında o zamanlar genç bir kız olarak ses sanatçılığında zirvelere tırmanan Behiye Hanım’a aşık olduğunda ellili yaşları sürmektedir. Reddedilmekle yıkılmış, alkolün pençesine düşmüştür. Gerçek dost, Hacı Hafız, Sultanahmet Camii Başimamı büyük şair ve bestekâr Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar’ı kanatları altına almış, her gece yatsı namazını müteakip S.Pınar’ın görev yaptığı o günlerin meşhur gazinolarından, tabii İstanbul’da. Küçük Çiftlik Parkı, Tepebaşı Gazinosu, boğazda; Bebek Gazinosu, Taksim Gazinosu (sonraları Fahrettin Aslan’ın Maksim adını almıştır) yolunu tutar hocamız. Her gece programın bitmesini en arka sıralarda veya sahne arkasında kuliste bekleyip, S.Pınar’ı kendi evine götürür, intiharından korkmaktadır. Bu böylece aylar belki yıllarca devam eder. Saygıdeğer okurlarım lütfen düşünün bu ayrı dünyaların insanlarındaki bağlılığa.
Daha sonra, S.Pınar ikinci eşi Seyyare Afet Pınar ile ölene dek evli kalır. 6 Şubat 1960’da o günlerin İstanbul’unun meşhur gazinolarından Todori’nin Meyhanesi’nde yemek yerken kalp krizinden hayata veda eder. Nur içinde yatsınlar, bizlere mahşere dek yaşayacak eserler bıraktılar. Sadettin Kaynak’ın 1000 civarında bestelenmiş eseri bulunmaktadır. İlgilenen olursa okurlarıma istedikleri şarkıların notalarını kendi arşivimden memnuniyetle gönderirim. Sevgili dostlarım, bu yazımı lütfen gençlere okutun da öz musikimiz neymiş haberdar olsunlar. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.