İslam Dininin ikinci büyük bayramı Kurban Bayramı’dır. Bayramlar neşe ve sevinç günleridir. Top­lumların millî birlik ve beraberlik duygularının zirveye ulaştığı, dayanışma ve kaynaşmanın da­ha yoğun yaşandığı müstesna zaman dilimleri­dir. Her toplumun kendisine özgü dinî ve millî bayramları vardır. Medinelilerin de cahiliye döneminden kalma bayramları vardı. İslâm'la şereflenmelerinden sonra Peygamberimize bu günlerinden bahsettiklerinde, Efendimiz (s.a.s.) cevaben, "Allah, sizin için o iki sevinç günün­den daha hayırlı iki gün vermiştir ki, onlar Ramazan ve Kurban bayramlarıdır." buyur­muşlardır. İşte bizlerde önümüzdeki Salı günü yani (15 Ekim 2013) tüm dünya Müslümanla­rı ile birlikte Allah'ın bizlere bahşettiği iki ha­yırlı günden biri olan Kurban Bayramı’nı idrak
edeceğiz.                             

Hepinizin bildiği gibi bayramlar, toplumsal başarıları getiren müstesna olayların sonucunda ortaya konulmuş günlerdir. Kurban Bayramı da. Müslüman toplulukların Allah’a yaklaşmak ve yakınlaşmak maksadı ile Allah’ın verdiği maldan bir miktarını Allah rızası için ayırıp onunla kurbanlık bir hayvan alarak onu Allah rızası için Kurban etmektir. Müslümanlar kurbanlarını sadece Allah rızası için keserler. Böylece nefsin arzularına set çekerek Allah'ın emir­lerini yerine getirmede başarıya ulaşmalarının sevincini bayram ederek yaşarlar. İşte bu bayram onun bayramıdır.

 

Bugünler sevmek, sevilmek ve sevindirmek günleridir. Her bayramda olduğu gibi bu bay­ramda da başta anne ve babalarımız olmak üze­re büyüklerimizi, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret etmeliyiz. Fakirleri, yetim­leri, kimsesizleri sevindirmeli ve gözetmeliyiz.

 

Dargın olanlarımız varsa barıştırmalıyız. Zi­ra Müslümanların birbirlerine dargın durmaları dinimizin hiç hoşlanmadığı bir davranıştır. Ni­tekim ayet-i kerimede Yüce Allah "Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz buyurmaktadır, dolayısıyla dargınları­mız barışmalıdır. Ayrıca, hastaları ziyaret etme­li ve çocukları sevindirmeliyiz. Ailemizin mut­luluğu, milletimizin huzuru, millî birlik ve be­raberliğimizin devamı, devletimizin bekası için dua ve niyazda bulunmalıyız. Unutmayalım ki Bu bayram herkesin bayramıdır, sadece kurban kesip namaz kılanların değil. Onun için Bayram sevincini herkesle birlikte yaşayalım ve bu bayramdan en güzel şekilde nasıl istifade ederiz onun yollarını arayıp bulalım ve bayramları dolu dolu yaşamaya çalışalım.

 

Bu bayramı dostlarımızla, sevdiklerimizle ve aile fertleri ile birlikte coşku ile kutlamaya çalışmalıyız. Duygularımız karışık ve karmaşık olmamalı. Geçmişimizden emin ve geleceğimize de umutla bakarak hareket etmeliyiz, birlik ve beraberliğimiz, dirlik ve düzenliğimiz için dua etmeliyiz, sadece kendimiz için değil bütün Müslüman kardeşlerimiz için hatta bütün insanlık için dua etmeliyiz.

 

Bu duygu ve düşüncelerle; Kurban Bayramı’nın başta milletimize, Ödemişlilere, İs­lâm âlemine ve tüm dünya insanlığına hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyor, bayramınızı en içten dileklerimle tekrar kutluyor ve hayırlı bayramlar diliyorum.