İPEK YOLU'NDAKİ TİRE'NİN TARİHİ FOTOĞRAFLARLA BELGELENECEK
 
Tire ilçesini, UNESCO Dünya Tarih ve Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne aday yapma çalışmaları devam ediyor. Bu amaçla geleneksel el sanatları ve tarih envanterinin internete aktaran ve dört dile çeviren İzmir Üniversitesi (İZÜ) ile Tire Kültür, Sanat, Çevre ve Turizm Derneği, şimdi de "İpek Yolu Üzerinde Tire" adıyla bir fotoğraf yarışması düzenledi.
İPEK YOLU'NUN REKTÖRLERİ Roma'DA BULUŞACAK
İZÜ Öğretim Üyesi ve Tire Tarihini Koruma Platformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, son katılım tarihi 26 Eylül 2011 olan yarışmayla fotoğraf sanatçılarının ilgisinin bu tarihî ilçeye çekilmek istendiğini söyledi. "Fotoğraf sanatının gücü sayesinde, Tire'deki tarihî eserlere dikkat çekmek istiyoruz. Bunların çoğu mahalle aralarında kalmış. Çarşı içindeki sokaklarda bulunan dükkanların gölgelikleri nedeniyle çok sayıda han ve hamam, büyük bir perdenin arkasında saklı gibi. Bu yüzden çoğu Tireli bile bu eserleri tanımıyor" diyen Öztürk, yarışmada seçilecek fotoğrafların, oluşturulması düşünülen Tire'nin tarihî eserler kataloğunda ve yarışma CD albümünde yer alacağını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Öztürk, ekim ayında Roma'da yapılması planlanan Uluslararası İpek Yolu Bienali'ndeki İpek Yolu Üzerindeki Üniversitelerin Rektörleri Sempozyumu'nda yarışma fotoğraflarını göstermek istediklerini ifade etti.
'TİRE'DEKİ TARİHÎ ESERLERİN DURUMU İÇLER ACISI'
Tire'nin tarihî zenginliğinin tehlike altında olduğunu vurgulayan Öztürk, "Tire, Anadolu tarihinin yeniden yazılmasına neden olacak zenginliğe sahip. Anadolu'nun en eski camileri, medreseleri, tekkeleri, hanları, kervansarayları burada. Tire tarihi üzerine tamamıyla resmi arşivlere dayanarak 29 kitap yazan Munis Armağan, bu eserlerin 750 tanesinin yerini ve tarihsel kimliğini belirlemiş ancak envanter çalışması yapılmamış. Tarihî mekanların şu anki durumu ise içler acısı. Son bir yıl içinde altı grupla gezi düzenleyerek, bu eserlerin durumuna dikkat çekmek için kamuoyu oluşturmaya çalıştık. 700 yıllık bir caminin içi çöp dolu, üstelik tapuda konut olarak görünüyor. Altında mezar bulunan 600 yıllık bir tekkenin üst katı ev olarak kullanılıyor. 800 yıllık kitabeler, şehir mezarlığı kapısında dolgu taşı olarak kullanılmış. Anıtsal çeşmeler, hamamlar, medreseler evlerin bahçelerinde gizli kalmış. Kötü durumdaki eserlerin birçoğunun dinî mekanlar olması bizi daha da fazla üzdü" şeklinde konuştu.
İZÜ TİRE'DE MESLEK YÜKSEKOKULU AÇMAYI PLANLIYOR
Tire'nin tarih ve kültür mirasına daha yakından destek olabilmek için İZÜ tarafından bir meslek yüksekokulu kurulmasının da hedeflendiğini aktaran Meltem Öztürk, bin adet katalog basımı dahil tamamı 40 bin liralık proje için sponsor arayışında olduklarını söyledi. Roma'da düzenlenecek bienale dünyanın her yerinden 200 bin kişinin üzerinde katılım olacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Öztürk, Tire kataloğunu buraya yetiştirmek istediklerini belirtti. Tarihî eserlerin kayıt altına alınması, korunması ve tanıtılması durumunda Tire'de kültür turizmi açısından çok ciddi bir potansiyelin açığa çıkacağını düşündüklerini ifade eden Öztürk, "Tire neden bir Bursa, Konya olmasın? Üstelik buradaki tarihî eserlerin sayısının ve yaşının sadece İstanbul'la yarışabileceği söyleniyor. Bugün bütün dünyada kültür turizmi, büyük bir ekonomik kaynak. Tire, Efes'e yakınlığı, yıllarca Rum ve Yahudilerle kardeşçe yaşayan halkıyla da başka şehirlerde olmayan bir şansa sahip. Öncelikle Tireli, sonra da İzmirli işadamlarından ekonomik destek bekliyoruz. Yerel yönetimlerle de her türlü işbirliğine hazırız" dedi.
Editör: Haber Merkezi