Mahalli gazete çıkarmak oldukça meşakkatli ve zor bir iştir. Her gün, yeni haberler bulacaksın, asparagas (uydurma) haberler yapmayacaksın. Bunlar yanında, diğer gazetelerde çıkmış özel haberleri de çalmadan, dürüst bir şekilde, namusluca mahalli gazete çıkarmak gerçekten zor bir iş. (Görevini namusluca sürdüren mahalli gazetede çalışan çok değerli arkadaşlarımız ve yöneticiler var, bunlara hiçbir sözüm yok. Kendilerini kutluyorum.) Gazeteci habere kendi emeğini koyandır.
Yıllar önce, rahmetli Mustafa Erdal ile birlikte, çıkardığımız haftalık “Yeni Ödemiş” adlı gazeteyi ancak 1 yıl devam ettirebildik. Bu işte dürüstlüğün yanında, maddiyatta büyük bir etken. Dağıtım kendi başına bir sorun. Eğer, dağıtımı sağlıklı bir şekilde yürütemiyorsan, çıkardığın gazetenin hiçbir anlamı yoktur. O bakımdan, mahalli gazete çıkarmak oldukça zor bir iştir diyor ve çıkaran arkadaşlarımı kutluyorum.
Ödemiş'te çıkan mahalli gazeteler içinde 8 yıldır yaşamını sürdüren “Yerelgüç Gazetesinde” 6 ay önce naçizane olarak bende çalışmaya başladım. Bende bu aileye katıldım. Burada şunu gördüm: Her siyasi görüşte insan var. Hiç kimse, kimseye karışmıyor. Herkes dilediğince haberini yapıyor, haber hiçbir değişikliğe uğramadan gazetede yerini alıyor.
Ben, DHA ve EGE TV’ye göndereceğim haberleri buradan gönderiyorum. Sağ olsunlar burada herkes beni ‘Baba’ olarak görüyor. Bende, bu isme layık olmak için büyük gayret sarf ediyorum. 60 yıllık deneyimlerimle Yerelgüç’e faydalı olabiliyorsam kendimi mutlu sayarım.
Tabi, 60 yılımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştım. Bugüne kadar yazdığım haberlerde, çizgim; dürüstlük ve toplumun sorunları oldu. Sorunları ve insanlarımızın pozitif yönlerini ön plana çıkarmak, benim için bir vazgeçilmez. Hiçbir zaman, Hürriyet Haber Ajansını, Doğan Haber Ajansı’nı, Ege TV’yi menfaatim için kullanmadım, kullanmayacağım. Haberlerimde daima haklının yanında olmaya çalıştım. Bu arada, yazdığım haberlerle Ödemiş’in birçok sorununun çözümüne naçizane yardımcı oldum.60 yıl içinde hiçbir haberim tekzip edilmedi.
70’li yıllarda, cezaevinde mahkûmları taşıyan araba olmadığı için o insanlar elleri kelepçeli, yaya olarak cezaevinden adliyeye götürülüp getiriliyordu. Bu, benim adeta yüreğimi parçalıyordu. Bunu haber yaptım. Bir günde sorun çözüldü. İşte bu benim en büyük gururum… Ödemiş Devlet Hastanesinin kuzeyinde bulunan büyük jeneratörün temini, İlk Kurşun ve sanayi girişindeki demiryollarında ki tantanların taktırılması ve daha birçok sorunların çözümünde naçizane olarak imzamız var. İşte bu yaşta gazetecilik yapmamın asıl nedeni budur. İşte ben bunda son derece gurur duyuyorum. Bunu çocuklarıma bırakacağım en büyük miras olarak düşünüyorum.
Tabi bu işler kolay olmadı… İstanbul Yeşilköy Çınar Motel’de, Oktay Ekşi, rahmetlik Cüneyt Arcayürek gibi bazı ünlü ustalardan bir hafta boyunca, aldığım eğitimler sonucu, kendimi naçizane olarak gazeteci sınıfına dahil etmiştim !..
Yerelgüç’te, üniversite mezunu İmtiyaz Sahibimiz Hatice Çavdar, yine üniversite mezunu Genel Yayın Yönetmenimiz Dilek Acar Özdemir’in verdiği mücadelenin yanında, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu Özge Önel ve yıllarını gazeteciliğe vermiş Nazif Harupçu ayrı bir değer. Dilek ve Hatice kardeşlerin özverili çalışmalarının yanında, bu işin haber ağırlığını üzerinde taşıyan Radyo-Televizyon mezunu genç bir kalem var. Tolga Kızgın adında ki genç gazeteci, Karşıyaka Necip Demir Anadolu İletişim Lisesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünden mezun olduktan sonra, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünü bitirdi. Üniversitenin ardından hemen iş hayatına atılarak, İstanbul’da Kanal 7 Televizyonu’nda canlı yayın programlarında Yapımcı-Yönetmen yardımcısı olarak çalışmaya başlayan Kızgın, daha sonra çeşitli televizyon ve gazetelerde deneyim kazandı.
5 ay önce, Yerelgüç Gazetesi’nde çalışmaya başlayan, Tolga Kızgın’la birlikte çalışırken, ben ona deneyimlerimi, o da bana, üniversitedeki deneyimlerini ve teknik konulardaki bilgilerini aktarmaktadır. Tolga Kızgın için söyleyeceğim tek cümle: İyi bir gazeteci, yaptığı işi namusluca, bilinçli, sorunlara eğilmesini bilen ve sorunlardan sonuç alarak, gelecekte en iyi gazeteciler içerisinde yer alacağını görüyor ve bundan son derece mutluluk duyuyorum…
Adsız Kahraman
Hani bazı kurumların adsız kahramanları olur ya… Bu da böyle bir şey. Özkan Gündoğdu, tam bir adsız kahraman. Yaptığı işlere şöyle bir baktığınızda, bu işin yapılamayacağını zannedersiniz. Ama 32 yaşındaki bir çocuk babası Özkan Gündoğdu, tüm ağır işlerin altından kalkmasını bilen birisi. Lise mezunu olmasına rağmen, kendisini yetiştirmiş, geliştirmiş, birçok matbaa reklam ajanslarında çalışan Gündoğdu, ulusal ve uluslararası çalışan birçok firmaya tasarım hizmeti vermektedir. İşte, Özkan Gündoğdu’da Yerelgüç’ün yaşamasında büyük emeği olanlardan birisi. Gündoğdu’nun, gördüğüm kadarıyla gecesi gündüzü yok. Özkan Gündoğdu, sorduğunuz her türlü teknik bilgileri anında cevaplayan, adeta bir “Teknoloji Kurdu” gibi kendini gösteren bir kişi. Yani Yerelgüç’ün tam anlamıyla can damarı. Nasıl sigorta attığında her şey durur. İşte Özkan Gündoğdu’da böyle biri. Yerelgüç bu kadroyla yeniliklere imza atmak için çalışıyor.
Editör: Haber Merkezi
