Haber/ Dilek ACAR
Ülkemizin büyük bir kanayan yarası olan istismar ve tacize karşı yasalarla tedbir almanın yeterli olmadığını dile getiren Şen , “ Kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, şiddete uğruyor, işkenceye maruz kalıyor. Sadece kadınlar mı çocuklarda bütün bunlara maruz kalıyor. Sadece yasalarla tedbir almak bu cinayetleri, tecavüzleri önlemeye yetmiyor. Aile içi eğitim de dahil olmak toplumun tüm kesimi bu konuda üzerine düşeni yerine getirmelidir.”
“Mağdurun korunması adına toplum olarak daha duyarlı olmamız gerek”
Şen, “ İlçemizde yaşanan insanlık dışı olayda hepimiz derinden yaralandık. Biz bu olayda sesiz kalmayacağız. Çocuklarımızın sesine ses vereceğiz. Olay anının görüntüleri haber siteleri ve sosyal medyada dolaşması ise olayın etkisini arttırarak bir kat daha fazla vicdanları derinden yaraladı. İnsanlığın yok oluşunun anına tanıklık etmiş olduk. Toplum olarak merak etme içgüdümüz ile olayın ciddiyetini bir kenara koyup, mağdurun mazlumun ne yaşadığı, sonrasında bırakacağı etkiyi düşünülmeden hareket edildi. Biraz daha duyarlı olalım.”
Sema Şen, “Çocuklarımıza günah tabuları altında kalmadan beden algısını dair eğitimi okul ve aile iş birliğince anlatılmalı. İstismarcılara ve istismarı meşrulaştıranlara karşı seslerimizi yükseltmemiz gerekir. Bir yılda bu ülke de evimizde sokaklarımızda okullarımızda kaç çocuk cinsel istismara uğruyor. Peki çevre baskısından dolayı bunların kaçı sesini çıkarıyor. Kaçı suç duyurusunda bulunuyor. Tacizin tecavüzün çocuk istismarının önlenmesi için daha kaç çocuğun bunu yaşaması gerekir. Kadına hep suçlu gözü ile bakılıyor, tahrik eden olarak görülüyor. Biz kadınlar susmayacağız. Çocuklarımıza da erkek kız fark etmez bedenlerine birilerinin dokunmamasını buna müsaade etmemeleri gerektiğini öğretin. Etrafınızda olup bitenlere göz yummayın. Özellikle çocuklarımıza yapılanları görmezlikten gelmeyin. Utanacak olan, toplumdan kaçacak olan tacize, istismara, tecavüze uğrayanlar değildir. Devletimizde taciz, istismar, tecavüz suçlarından yargılananları aklamadan, meşrulaştırmadan iyi hal indirimi yapmadan en ağır cezalar ile cezalandırmalı.”
