HABER:GAMZE ONAN
Kadın Buluşması Ödemiş Temsilcisi yüksek mimar Mualla Akgün, “Bu toplantının gerçekleşmesinde katkısı olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Ömer Akşahan’a ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Çocuklarımızı yurtlarda devletin kurumlarında koruyamıyoruz ve bunun üzüntüsü içerisindeyiz. Bu tür etkinlikleri, farkındalık yaratmak için yapıyoruz.”
Ödemiş Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Ömer Akşahan,” Ege Kadın Buluşması ile birlikte yürüttüğümüz etkinliklerin devamını diliyoruz. Yapacağımız bu çalışmalarla birçok kadına yardımcı olacağımıza inanıyorum.”
Ege Kadın buluşması Koordinatörü Şengül Baysak, “Ödemiş’in yeri benim için çok ayrı buralarda çok çalışmalar yaptım. Bundan önceki çalışmalarımızı Uşak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile yürüttük, şimdi Kütahya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile çalışıyoruz. İzmir’deki ÇYDD ile yıllardan beri iş birliği yapıyoruz. Ege Kadın Buluşması 2015 yılında Muğla da ev eksenli kadınlarımızın kendi evlerde yaptıkları üretimler sonucu ortaya çıktı. Buradaki kadınlar “üretiyoruz ama malımızı nerede satabiliriz” bizde kendilerine başka illerle temas kurarak mallarınızı pekâlâ pazarlayabiliriz dedik. Kooperatifler kurup, fuarlara katılarak devletin dikkatini çekmeyi amaçladık. Ege’nin 8 ilindeki kadın kuruluşları yöneticileri 2005 yılında Muğla’da bir araya geldiler. O günden beri her sene bir ilde toplanıyoruz. Kadının yalnızca üretme sorunu yok ki kadına şiddet, kadın istihdamında büyük problemler var. Kadın çalışma hayatına giremiyor, kadın siyasete giremiyor. Kadının çocuğu için kreş talebi var. Katıldığımız illerde 2 gün hiç dışarı çıkmadan sorunları ortaya koyuyoruz. Bunlara nasıl çözüm bulacağımızı konuşuyoruz. Daha sonra bir sonraki toplantımızın yerini belirliyoruz. İllerden aldığımız talep doğrultusunda her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu bir platformdur, hiçbir siyasi yönü yoktur ancak laik, demokrat, çağdaş kadınlar ile birlikte oluyoruz, ama kadın paydasında buluşuyoruz. Hiçbir zaman ayrımcılığa gitmiyoruz.”
7 üniversitenin kadın sorunlarını araştırma merkezi bizimle çalışmak istedi
Şengül Baysak daha sonra, “7 üniversitenin kadın sorunlarını araştırma merkezi bizimle çalışmak istedi. Yerel yönetimler de biz sizin ulaştığınız gibi kadınlara sivil toplum örgütlerine ulaşamıyoruz. Bizimle iş birliği yapar mısınız? Üniversitelerde kadın merkezileri olarak bir araya gelemediklerini belirttiler. 7 üniversitenin kadın merkezleri İzmir de bir araya gelerek üniversiteler arası Kadın Merkezleri Platformunu kurdu. Kadınlarımıza yönelik 16 hafta süreli bir yaptığımız toplantılar yaparak üretilen ürünleri pekâlâ satarak emeğinizi değerlendiririz. Bu çalışmalar çevreye, ailenize ve kendinize büyük yarar sağlayacaktır.”
Şiddet Bir Kader Değildir
Baysak konuşmalarını şöyle sürdürdü, “ Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfıyla, kadınlar için liderlik eğitimi verilmektedir. Bu eğitimlerde, kadınlar haklarını nasıl alabilirler, nasıl iş kurabilirler, kişisel gelişimle ilgili her türlü bilgileri kazanıyorlar. Orada yöneticiliği siz yapıyorsunuz. Her şeye siz karar veriyorsunuz. Bu arada, İzmir Barosu kadın hakları merkezi bizimle bir protokol imzaladı. Kadınlara başvurmaları halinde, baro tüm imkânlarını seferber edecek. Şiddet bir kader değildir. Şiddete uğrayan kadınlarımız nereye başvuracaklarını bilmiyorlar. İşte baro onlara bu imkânları sunuyor. Kocasından ayrılmış kadınlar nafaka almak için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Baronun devreye girmesiyle bu soruna da çözüm gelecektir. Bizde, sorunların çözülmesi için çalışıyoruz. Baro, istediğiniz kadar avukatı size yönlendirecek. Bundan daha güzel ne olabilir.”
Çocuk istismarının önüne geçilmeli
Baysak, “Çocuk istismarı konusunda özellikle kadınlarımızın bilinçlenmesini sağlayarak elimizden geldiğince bu konuda gerekenlerin yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Ege Üniversitesi emekli Profesörlerinden Doktor Cahide Aydın, “Çocuk ihmali ve istismarı konusunda üniversitelerde çocuk koruma birimleri var. Bu birimler, başvuran çocuklarda duygusal, fiziksel ve cinsel, ekonomik, sömürü gibi her türlü destek üniversitemizde gönüllü bir ekip tarafından verilmektedir. Gerekli görülenler, yetkili mercilere gönderilerek çocukların daha fazla istismara uğramasını engellemiş oluyoruz.”
Çocukların suça sürüklenmesinde bizim payımız var
İzmir Barosu Avukatlarından Bedriye K. Türk, “Çocuklar bizim için çok önemli. Çocuklarda bir birey, hep korunmaya muhtaçtırlar. O yüzden, onlar için ne yapabilirsek denizyıldızı gibi düşünürsek bir kişiye ulaşmak, bir kişide bile farkındalık yaratmak bizim için çok önemli. Bütün Dünya Milletleri, çocukların yetişkinlerden farklı usullerde bir adalet sistemi içerisinde olması gerektiği çocuklara farklı bir sistemin uygulanması gerektiğini kabul ettiler. 1990’da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi imzalandı. Bu bildiri 193 ülkenin imzaladığı en geniş kapsamlı bildiri oldu. Bizde ise imzalamamıza rağmen 1995 yılında yürürlüğe girdi. Çocuklarla ilgili düzenlemelerde 10 yılı buldu. Çocukları yasa suça göre 3e ayırdı. Suça sürüklenen, mağdur, korunmaya ihtiyacı olan çocuk. Çocukların suça sürüklenmesinde bizim payımız var, bizler eğer çocukların haklarını sağlamış olsak bu çocuklar suça sürüklenmeyecekler.”
Gerçekleşen etkinlik daha sonra katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla devam etti.
