Bayındır Belediyesi, Ramazan ayı münasebetiyle belediye parkında gece etkinliği düzenledi.

Belediye parkında Pazar günü akşam gerçekleştirilen Bayındır Belediyesi ramazan gece etkinliklerinin konuğu Tire Müftüsü Salih Sağlam oldu. Şehir stadyumundaki iftar sonrasında Can-ı Gönül ilahi grubunun müzik dinletisi yapıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik teravih namazına kadar devam etti. Teravih namazının ardından ise, her gece yapılan söyleşiler kısmına geçildi. Pazar günü Gecenin söyleşi konuğu Tire Müftüsü, Salih Sağlam oldu.

Sağlam, Peygamberimizin hayatı ve sünnetleri, yaratılış ve oruç konularında bilgiler verdi.

Müftü Sağlam konuşmasında, “Hz. Peygamber’i sevmek, her mümin için en gerekli taatlardan biridir. Zira sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam,  Buhari ve Müslim’in Enes b. Malik (ra)’den rivayet ettikleri bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır, “Sizden birinize ben, annesinden, babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım müddetçe tam iman etmiş olamaz. Şüphesiz ki insan, iyiliğin esiridir. Kalpler kendisine iyilik yapana karşı sevgi duymak üzere yaratılmıştır. Eğer bir insan, kendisine iyilik yapan bir insanı severse, ya ona bir hediye verir veya dar zamanında ona yardım eder. Bir kişi başka bir kişiyi sevince bunları yaparsa, o halde, bütün âlemlere hidayetle gelen, bütün insanlık için rahmetle gönderilen, insanlara kitabı ve hikmeti öğreten, dünya ve ahiret saadetine kavuşma yolunu açıklayan bu Yüce Peygamber’e karşı tutumumuzun nasıl olması gerekir?

Burada hemen şunu ifade etmemiz gerekir ki; Allah sevgisinden sonra sevgiye en layık olan Hz. Muhammed Aleyhisselamdır.  Zira Yüce Allah, bir ayet-i kerimede Hz. Peygamber Muhammed  Aleyhisselam’a  hitaben şöyle buyurmaktadır: “(Ey Habibim!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Allah, iki vasıtayla bilinip tanınabilir: Onlardan biri akıl, diğeri ise peygamberdir. Allah’ı birinci vasıtayla tam manasıyla bilip anlamak yeterli değildir.

Varlık âlemindeki çok mükemmel plan ve şaşmayan kanunların, bir plancının ve bir kanun koyucunun varlığına delalet ettiğini akıl yoluyla bilip anlamak mümkündür. Ama O yüce kudretin sıfatları, emirleri, kullarından bekledikleri, bu dünyayı insanlara hazırlamasının nedenleri, ahiretin varlığı bilinmemektedir. Bunları akıl değil, ancak peygamber haber verebilir. Peygamberin getirdikleri akılla birleşince, asıl yol ve amaç belirlenmiş olur. O halde peygamber, ilahî rahmeti ve O’nun kullarına olan buyruklarını yansıtan bir ayna, O’nun kanunlarını haber veren bir alıcı-verici, O’nu kullarına tanıtan bir rehber; kulluk görevinin anlamını ve ölçüsünü insanlara öğreten bir öğretmendir.

Bu nedenle Allah’ın sevgisine erebilmenin tek yolu, peygamberi sevmek ve O’nun getirdiklerini gönülden benimseyip kabul etmek; ilahî rahmetin insanlıktan yana ışık ve enerjisini ondan almaktır.

Hz. Peygamber En Güzel Örnektir

Biz Müslümanlar ne bulduysak Hz. Peygamber’e uymakta bulduk, yine ne bulacaksak O’na yaklaşmada, O’nu anlamada ve O’na uymakta bulacağız. Bizler, Hz. Peygamber (sav)’i kaybetmekle her şeyimizi kaybettik. Bu uzun yolda kaybettiğimiz her şeye yeniden sahip olmamız, Hz. Muhammed (sav)’i yeniden bulmaya ve gönüllerimizde O’na karşı coşkun sevginin yeniden uyanmasına bağlıdır.

Büyük meselelerin çözüm beklediği çok çetin günlerdeyiz. Hangi asırda yaşarsak yaşayalım, hangi devirde bulunursak bulunalım, önümüzde cereyan eden hadiseler hangi cinsten olursa olsun, bizler, Hz. Peygamber (sav)’i hayatımızda örnek edinirsek kurtuluşa ereceğiz. Aksi takdirde kurtuluşumuz mümkün olmayacaktır.

Peygamber efendimize  İtaat; Allah’a İtaattir

Peygamberlerin gönderiliş gayelerinden biri de onların ümmetlerine güzel birer örnek olmalarıdır. Hz. Peygamber (sav)’i örnek edinmek, her şeyden önce Allah’ın emridir. Zira Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayette Hz. Peygamber’e itaat etmek, Allah’a itaat etmekle denk tutulmuştur. Yüce Allah, Nisa suresinde şöyle buyuruyor: “Resule itaat eden Allah ‘a itaat etmiş olur.

Allah Resulüne Teslim Olmalıyız

Aslında kılınan namazlar, tutulan oruçlar, verilen sadakalar, işlenen her çeşit hayır, İslam yolunda tüketilen bütün nefesler, tek gayeye bakar; o da Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmaktır. Bunun da tek yolu, Resulullah Aleyhisselamın sünnetine uymak ve hayatımızı O’nun hayatına benzetmek ve onu örnek edinmektir.

Yüce Allah, bu ayette şu üç noktaya dikkatimizi çekiyor:

 1- Her meselede Resulullah’ın hakemliğine başvurmak.

 2- O’nun verdiği hükümden dolayı içimizde hiçbir sıkıntı ve rahatsızlık duymamak.

Ramazan orucu ile ilgili Peygamber Efendimiz’in (asm) tavsiyelerine uymak bize hem sünnet-i seniyye sevabı kazandırır, hem Peygamber Efendimizin (asm) şefaatini hak etmemizi sağlar, hem de orucun daha kolay tutulmasını temin eder ve bize tahammül gücü verir.

 

Ramazan orucunun sünnetlerini kısaca özetleyelim:

Sahura kalkmak sünnettir. Sahura kalkmakla hem sünneti ihyâ etmiş oluruz, hem tutulacak oruç için güç ve kuvvet toplamış oluruz, hem de seher vaktinin feyiz, fazilet ve bereketinden istifade etmiş oluruz. Peygamber Efendimiz (asm): “Sahura kalkın. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır” buyurmuştur.

Sahur yemeğini mümkün mertebe sahurun son vaktine getirmeye çalışmak sünnettir. Ancak imsak girmeden, yani ikinci fecirden önce kesmeye dikkat etmelidir.

-İftarı vakit girer girmez yapmak sünnettir. Eğer namaz kılınacaksa, oruç, hurma veya su ile açılmalıdır. İftar namazdan önce yapılabilir; ancak akşam namazı vakti kısa olduğu için, namaz fazla geciktirilmemelidir.

Oruç açılırken dua etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir.

Fakirlere, akrabalara, komşulara ikram etmek, iftar yemeği vermek veya yemek göndermek. Muhtaç, kimsesiz ve yetimlere müşfik davranmak, yardımcı olmak, sadaka vermek, yemek yedirmek.

Peygamber Efendimiz  “Oruçluya iftar ettiren kimse, oruçlunun sevabında bir eksilme olmaksızın, oruçlunun alacağı sevap kadar sevap alır.” buyurmuştur. Haramlardan sakınmak; gıybet ve dedikodu yapmamak, çirkin ve kırıcı sözler sarf etmekten, yalan söylemekten, yalan şahitliği yapmaktan uzak durmak. Peygamber Efendimiz (asm), “Hiçbiriniz oruçlu iken kötü söz söylemesin. Bağırıp çağırmasın. Kendisine ağır sözler söyleyen birisine dahi sadece, ‘Ben oruçluyum!’ desin” buyurmuştur. Kur’an okumak, Kur’an üzerinde tefekkür yapmak, mümkün mertebe yeni bilgiler öğrenmeye çalışmak, Allah’ı zikretmek, çokça salâvat getirmek” şeklinde konuştu.

Müftü Sağlam’ı dinlemeye gelenler arasında; Belediye Başkanı Dr. Ufuk Sesli, Belediye Başkanı eşi Nuray Sesli, Başkan Yardımcıları Ruhi Akşan, Ahmet Gerdan ve çok sayıda Bayındırlı yer aldı.

NAZİF HARUPÇU

Editör: Haber Merkezi