Atatürkçü Düşünce Derneği Tire Şubesi Yönetim Kurulu Adına Şube Başkanı Murat Özan’ın yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, “Emperyalizmi ve onun yerli ve yabancı taşeronlarını Anadolu yaylasına gömenler, Misak-ı Millî ile belirledikleri yurt topraklarının büyük bir bölümünün siyasi tapusunu Lozan’la almışlardır. Lozan Antlaşması, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan Anadolu ihtilalinin son ve parlak aşamasıdır. Lozan Antlaşması Türkiye’nin kapitülasyonlardan ve her türlü sömürü boyunduruğundan kurtulduğu tarihtir. 24 Temmuz 1923 tarihi Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ve devrim sürecinin başlangıç günüdür Misak-ı Milli esaslarının başarıya ulaştırılmasının uluslararası onayıdır. Yoksunluklar içinde akıl almaz bir gayretle verilen üç buçuk yıllık Kurtuluş Savaşı’nın sonucu ve Türk tarafının istekleri Lozan Antlaşmasıyla taraf devletlere kabul ettirilmiştir. Lozan ile ilgili Atatürk’ün Nutuk’da söylediği cümleler Lozan’ın önemini ortaya koymaktadır. “Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşması ile tamamlandığı sanılmış, büyük bir suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir belgedir” Lozan’da Misak-ı Milli sınırlarımız kabul edilmiş, tüm kapitülasyonlar kaldırılmış, siyasi, ekonomik, askeri, hukuki, kültürel vb. konularda Türk devletinin Tam Bağımsızlığı kabul edilmiş ve yeni Türk Devleti’nin egemenlik hakları tanınmıştır. Lozan Kurtuluş Savaşı’nı kazananların savaş meydanlarında elde ettikleri zaferi masa başında onaylatma başarısı göstermesidir. LOZAN, Osmanlı’nın son 200 yılında benzeri görülmemiş derecede başarılı bir anlaşmadır.”

SEVR’İ DİRİLTMEYE, LOZAN’I DELMEYE ÇALIŞAN BİR SÜREÇ YAŞANIYOR

Lozan Antlaşması’nın, I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan anlaşmalar arasında varlığı devam eden tek anlaşma olduğunu hatırlatan Özan, “Lozan’ın bedel ödenerek elde edilmiş kazanımları bugün Lozan’ı tartışmaya açan bir siyasi anlayış eliyle kaybedilme aşamasındadır. Lozan düşmanlarının Türkiye düşmanı olduğu unutulmamalıdır. Patrikhane’yi fiilen ‘ekümenik’ hale getirenler, 1915 olayları nedeniyle Türkiye’yi Ermeni sorununda köşeye sıkıştırmaya çalışanlarla işbirliği içinde bulunanlar, Türkiye’nin üniter yapısını parçalayıp, özerk Kürdistan’ı hazırlayanlar elbette Kabotaj’ı, Montrö’yü unutturmak isteyeceklerdir.   Uluslararası sömürü düzeni ne yazık ki sona ermedi. Ne acıdır ki Sevr’i diriltmeye, Lozan’ı delmeye çalışan bir süreç yaşanıyor. Lozan Barış Antlaşmasının 91. Yıldönümünde her alanda Sevr koşullarının emperyalizm ve işbirlikçilerince Türk Ulusuna dayatılmaya çalışıldığı bir süreçten geçmekteyiz. Emperyal merkezler epeydir Türk milletinin Atatürk’ün mirasını reddetmesini hararetle tavsiye etmektedirler. Atatürk döneminin geçtiğini, devletin kurucu ideolojisi olmaktan ve anayasal, hukuksal metinlerden adının çıkarılmasını istemektedirler. Aynı çevreler Sevr’ in Anadolu için öngördüğü etnik coğrafyanın doğru olduğunu, demokratikleşmek, sivilleşmek isteyen bir Türkiye’nin bu haritanın öngördüğü biçimde yeniden yapılanmasını önermektedir. İçerdeki güç sahiplerinin, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin ve kurucu önderinin reddine yönelik tavsiyeleri yerine getirme çabası içinde oldukları kamuoyunun malumudur. Dışarının Atatürksüz Türkiye siparişinin gerçekleşmesi durumunda üniter nitelikte ulus devletin tasfiyesiyle ortaya çıkacak yapının tarikatlar, cemaatler  ve kabileler konfederasyonu olacağı bilinmelidir. Ulusal bilincin yerine ümmetçiliğin, yurtseverlik yerine ihanetin, onurun yerine satılmışlığın, hukukun yerine adaletsizliğin, emeğin yerine sömürünün, demokrasi ve özgürlüklerin yerini baskının egemen kılınması çabaları giderek hız kazanmaktadır. Dinsel ve etnik ayrımcılığı kışkırtıp tırmandıran sözde ilerici, yıkıcı, gerici, çıkarcı ve mandacı anlayışın tüm karalamalarına karşın Lozan Barış Antlaşması tarihteki onurlu yerini her zaman koruyacaktır. Bugün demokrasi elbisesini giyerek ortada dolaşanlar; Sevr’i yırtıp atmış, Lozan’ı yapmış, vesayetin her türlüsünü aşmak için Cumhuriyetle aydınlık bir yola çıkmış ulusu kandıramayacaklarını, susturamayacaklarını ve başkalaştırdıkları rejimin içine gömülecek olanın kendi bağnaz anlayışları olduğunu anlayacaklardır” dedi.

BOŞUNA UMUTLANMASINLAR

24 Temmuz’un Türkiye’nin bağımsızlık savaşının zaferi olarak tarihe geçtiği gün olduğuna dikkat çeken ADD Tire Şube Başkanı Murat Özan, “Sevr’in, Kuva-yı İnzibatiye’nin, Kürdistan Teali Cemiyetinin günümüzdeki uzantıları boşuna umutlanmasınlar.  Atatürkçü Düşünce Derneği Atatürk’ ün mirasını ve Lozan zaferiyle temelleri atılan özgür, bağımsız, üniter Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatma kararlılığını sürdürecektir. 91 yıl önce; Türk Ulusuna Bağımsız, başı dik ve onurlu bir  devlet armağan eden Cumhuriyetimizin kurucusu başta  Gazi  Mustafa  Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi Lozan Barış Antlaşmasının mimarları olan İsmet İnönü ve arkadaşlarını minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz” şeklinde konuştu.

Haber: Dilek Kart

Editör: Haber Merkezi