Bana göre ülkemiz tarihindeki en önemli yasalardan biri de 07.11.1996 tarihinde kabul edilerek yasalaşan 4207 sayılı kanundur. Açık ifadeyle “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun” ya da halk arasındaki ifade ile “sigara yasağı kanunu”. Bu kanunla sadece ülkemiz daha çağdaş olmakla kalmıyor, muhtemelen yüz binlerce vatandaşımızın hayatı da kurtuluyor. Milyonlarca insanın daha sağlıklı ve daha kaliteli bir yaşam fırsatı bulduğu da bir gerçek. 
Söz konusu yasa 1996 yılında yürürlüğe girse de bu konudaki asıl adımlar pek çok uygulamasını onaylamadığım Başbakan Erdoğan döneminde atıldı. İster zihniyetine aykırı olduğu için olsun, ister sigaraya düşmanca bir bakış açısına sahip olması sebebiyle ya da başkaca bir sebepten olsun bu konudaki duyarlılığına tam destek veriyorum.
Kanser maalesef ki hayatımızdaki en büyük illetlerin başında geliyor. Bir insanın kanser hastası olması sebeplerinin başında da “sigara” geliyor. Bir düşünün etrafında bir yakınını bir tanıdığını kanserden kaybetmeyen var mı? Bu sözleri duyduğunda hemen konuyu alaya alan tiryakiler o kadar çok ki. Maalesef gün gelip korkunç gerçek kendi başlarına geldiğinde o kişiler acınacak hale geliyorlar. Nefes alamayan, çevresindekilere rahatsızlık veren, hayat kalitesi olmayan bir hale geldiklerinde iş işten geçmiş oluyor. Aslında beni daha çok ilgilendiren sigaraya mahkum olmuş bu kişiler değil onların zehirledikleri diğer pasif içiciler ve özellikle çocuklar. İnsanın kendisini zehirlemek hem yasal olarak hem de dinen suç ancak bu konuda ısrarlı olanlara çok fazla söyleyecek sözüm yok, ancak başkalarını zehirleme vurdumduymazlığı ve saygısızlığına son versinler. Bu yasa bunun için çıktı ve kapsamı gelişti ancak sadece yasa ile her şey düzelmiyor. Öncelikle bireylerin yasalara saygılı olması gerekmekte sonrasında da yasayı uygulayacak olanların bu konuda ısrarcı olmaları. Maalesef her ikisi de çok yetersiz kalıyor ve yetersiz kalınınca yakılan her sigara ile çocuklarımızın geleceği de yanıyor.
Kızım Zafer İlköğretim’de okumakta ve hafta sonları okullarındaki kurslara katılmakta. Her okulda olduğu gibi burası da 4207 sayılı kanun kapsamında. 4207 sayılı Kanun’un 2. Maddesinin 1. Fıkrasının ç bendinde “Tütün ürünleri…Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında … tüketilemez“ hükmü getirilmiş. Yani öğretmen, veli hatta oradan geçen herkes bu yasağa dahil edilmiş. Okulun konumu gereğince şehrin pazarı olan Cumartesi pazarında satış için tezgahlar kurulmakta. Bunu çok hoş bulmasam da neticede okulun takdiri ancak çok daha kötüsü var ki burası Cumartesi günleri tütün tüketim yerine dönüştürülmüş. Ortalıkta küçücük çocuklar geziniyor bir sürü insan fosur fosur sigara içiyor. Bu durum önce kızımın dikkatini çekti ve çok rahatsız olduğunu söyledi. Ben de bugüne kadara çalışmalarını beğendiğim ve sevgi ve saygımın olduğu değerli dostum İlçe Milli Eğitim Müdürü Cevdet Ünlü’ye durumu iletti. Hemen bu konuda gereğini yapacağını ve durumun hiç hoş olmadığını söyledi. Ancak daha geçtiğimiz Cumartesi durum yine aynıydı. Yaşanan rezaleti ne ellerinde duman saçan canavarları taşıyanlar umursuyordu ne de okulun görevlileri. Bugüne kadar burası ve benzer yerlerle ilgili yasadan kaynaklı bir ceza kesildi mi? Sanmıyorum.
Sadece bahse konu okulda değil diğer pek çok kurumda da benzer sıkıntıların olduğunu tahmin ediyorum. Bu konunun çözüme kavuşturulması aslında çok basit. Okullardaki güvenlik görevlilerine bu konuda görevlendirme yapılırsa ya da okul yetkililerinin bu konuda biraz hassasiyet göstermesiyle bu ve benzeri sorunlar aşılacaktır. Sözlü uyarıma “ilgilenme sözü” veren Milli Eğitim Müdürü Cevdet Ünlü’nün konuyla ilgilendiğinden eminim ancak ya bu konuda yeterli hassasiyet gösterecek vakti olmadı ya da ilgili idareciler bağlı oldukları kurum müdürünün talimatını yeterince ciddiye almadılar. Umarım en kısa zamanda sorun ciddiye alınır da çocuklarımız aynı kötü görüntülerle tekrar karşılaşmak zorunda kalmazlar.