“Türk Milliyetçiliği, Türk Milletini ve Türk Milletini meydana getiren, milliyet unsurları olan İslâmiyet'i, Türkçe'yi ve Türk Soyu'nu sevmek, korumak, yükseltmek ve yüceltmek ülküsüdür... “ diye tanımlar sosyologlar Türk Milliyetçiliğini.
     Unutulmamalıdır ki Türk Milliyetçiliği herhangi bir milliyetçiliğe tepki olarak doğmamıştır.
 Tarih sahnesine çıkıldığından bu yana var olan ve olmaya da devam edecek bir sosyal 
olgudur milliyetçilik.Bunu inkâr etmenin ya da buna karşı çıkmanın mantığı hiç olmamıştır.
    Türk Milliyetçiliğini anti-tez olarak göemezsiniz.Görmeye kalktığınızda da varlık sebebinizle çelişirsiniz.
    Sözüm aslında “sözü söyleyene” değil... Her görüşe “saygı” duymak zorundayız, bölücü ve yıkıcı olmamak kaydıyla. Sözümüz kendilerini Türk Milliyetçisi hatta “ülkücü” olarak kabul  edip “AKP”  de siyaset yapanlara... Ya siz “SİZ” değilsiniz ya da o sözü söyleyen “SİZDEN” değil. Ortada bir çelişki var da... Kim kabul eder bilebilsem !...
   İsterseniz bu konuyu Ödemiş açısından biraz somutlaştıralım.
   Yıllarca MHP içinde yer almış,yönetimlerde görev yapmış “birileri” her ne olduysa birden “akıllarını başlarına devşirerek” saf değiştirdiler. “Değiştim, geliştim” misali desek daha doğru olacak kanaatindeyim(!). Bugün bir partinin ilçe başkanı daha önce “milliyetçilik nutukları” çevrede endam ediyordu.Hatta hızını alamayıp  bir etkinlikte eline mikrofonu alarak geçmişinde olduğu gibi kitleleri coşturmaya çabalıyordu. Şimdi nerede mi? “Türk Milliyetçiliğine karşı”  olan bir felsefenin tam merkezinde... Önümüzdeki yerel seçimde de “milliyetçilik”  teması sık sık işlenecek oy için ilçemizde.
   Yerel seçimlerde MHP’den  “İl Genel Meclis Adayı” 1.sırada yer almak için kulis yapan ve bunda da başarılı olan bir “zat” da bugün “Türk Milliyetçiliğine karşı” olan partinin yönetiminde söz sahibi olmaya devam ediyor.
  Yıllarca “Ülkü Ocakları”nda Türk Milliyetçiliği üzerine konuşmalar yapan; dâvâ ile ilgili hamasi nutuklar atan; kendisini “ak saçlı” ve “danışılması gereken biri”  olarak kabul eden muhteşem eğitimci de geçmişinde söylediklerine nazire yaparcasına etrafta “fink” atıyor.
   Ve daha niceleri...
   Kendisine MHP’den Belediye Başkan Adaylığı teklif edildiğinde “Ben dünyalık işleri bıraktım. Bundan sonra sadece uhrevi hayat için çalışacağım.” deyip de ilk seçimde bir siyasi partiden Belediye Meclis üyeliği 1. sırayı kapan da geçmiş yıllarda söylediği “milliyetçilik            fikirlerinden utanmışa benziyor sanki... Ya da dünkü düşünce yapısını “redd-i  miras” ediyor.
  Değişip,gelişebilirler... Amenna da... Başları sıkışınca akıllarına Türk Milliyetçisi oldukları ya da “eski(!) ülkücü” oldukları gelmese...
    Hani Hazreti Mevlâna ne demiş; “Ya olduğun gibi görün; ya da göründüğün gibi ol...”