Bayındır’da yapılan Gezi Eylemleri’ne destek yürüyüşü davasında yargılanan 92 kişi atılı suçtan beraat etti. Aslına bakarsanız ortada suç oluşturacak bir eylem de yoktu. Yurttaş Anayasanın ve yasaların kendine verdiği yürüme hakkını kullanarak Gezi Parkı olaylarındaki yurttaşlarımıza olan gönül desteğini eyleme dökmüşlerdi

O gün orada olanlar yürüme eylemine katılanların öyle doksanlı sayılarda olmadığını bilirler. Azından, şöyle bir resimlere bakılsa yüzlerce kişinin katıldığı anlaşılacaktır.

Peki ortada işlenmiş bir suç var mıydı? Maalesef, tek eksik oydu!

Suç olsa nasıl bir şeyler olurdu? Aklımıza geliveren birkaç örneği sıralayalım:  Ülkenin kolluk kuvvetlerini yurttaşının üzerine salıp adam öldürtmek, var mıydı? Yoktu.   Zehirli su sıkıp ileride olası kötü hastalıklara düçar etmek var mıydı? Yoktu. Gözüne gözüne kurşun sıkıp kör etmek, sakat bırakmak var mıydı? Yoktu. Peki yürüyerek eylem yapan Bayındırlı örneklediğimiz bu suçları işlemediğine göre ne yaptı da yargılandı? Dost komşu ülkelere terör de ihraç etmediğine göre sebep neydi?     

Sebep dedim de, iktidar katında mutlaka bir sebebi vardır. Adı lazım değil organlar Yusuf makamından Üçbuçuk atmayagörsün hele!      

Zulüm arttıkça halkın sabrı taşar kuşkusuz. Yasal çerçeve içinde, seksene yakın ilde gösteriler yapılınca işin ciddiyeti anlaşıldı. İşte o, korkudur! Halkın uyanma tehlikesidir. Baktılar 13,5 milyon (bütün kazanç kapıları kapatılıp açlığa mahkum edildikten sonra ölmeyecek kadar aylık bağlanan) aylıklı seçmen de kurtaramayacak, baskılara başladılar.  

Neymiş efendim “Kanunsuz Gösteri Yürüyüşü” imiş. İnsaf! Kim yapmış o kanunsuzluğu? İsmail Babahan mı? Tamer Yanık mı? Cevdet Taşci mi? Raif Bala mı? Nuri Kurt mu? Turgut Zeren mi? Osman Yağcı mı? Kız başına Meliha Yeşiltepe mi? Yaşları tutmadığı için iddianamede SSÇ diye tanımlanan küçükler olmasın?

Yoksa sendikacı öğretmenler mi yaptı? Malum kumandası elde olmayan her sendika tehlikelidir!  

Pes doğrusu, hatta 92 kez pes.

Sonuç “Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından…beraatlerine.

Neyse ki, iktidarın halkın gözünü korkutma amacının gerçekleşmesi dışında yine de ucuz atlatıldı. Düşünsenize her zerresi sahte, uydurma delillerle, yalanlarda yapılandırılan Silivri Zindanlarında zulüm görenleri, can verenleri. 

Yargılanan 92 kişi ve ihtimal adları tespit edilemediği için haklarında dava açılmayan arkadaşların her biri Bayındırımızın yüzakıdır.

Adaletin varlığına tanık olmak da olayın bir başka güzel yanı…