İmanın şartlarından birisi de ahiret gününe iman etmektir.
Ahiret” kelime olarak “son durak, varılacak nihai yer, öteki dünya” anlamlarına gelir. Daha açık bir ifadeyle ahiret; öldükten sonra tekrar dirileceğimiz ve yapıp ettiklerimizden hesaba çekileceğimiz yerdir.
Bir insanın kamil bir mümin olabilmesi için ahirete ve ahiretin hallerine kuranda zikredildiği üzere samimiyetle iman etmesi gerekir.
Ölümle başlayan bu ebedi yolculuk mümin olan için de, mümin olmayan için de bir daha asla bitmeyecektir. Çünkü Ahiret sonsuzluk mekanıdır. Orası Ademoğlunun ebedi kalacağı, dünyada ektiklerini biçeceği yerdir. İnananlar için huzur ve esenlik yurdu, inanmayanlar için de isyanları ve günahları karşılığında azap diyarı olacaktır.
Ahirete hakkıyla iman eden bir insan, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı dikkatli davranır, titizlikle yerine getirir. Bir gün, bu emir ve nehiylerin sahibi ile yüzleşeceğini ve yaptıklarından hesaba çekileceğini aklından çıkarmaz.
 
Ahirete hakkıyla iman eden bir insan, bu emir ve yasakları büyük bir mücadele ile hiç yılmadan, taviz vermeden bizlere tebliğ eden Peygamberimizin hayatından örnekler alır. Onun, hiçbir dünya nimetine meyletmeden, vazifesine sarılışı gibi bu emir ve nehiylere karşı hassasiyetle sarılır.
 
Ahirete hakkıyla iman eden bir insan, başta ailesine, akrabalarına, komşularına karşı vazifelerini bilir ve bu bilinçle hareket eder. Ana-baba, akraba, komşu hakkının, daha özet bir ifadeyle “insan hakkının” ahirette en ağır suallerden biri olduğunu aklından çıkarmaz ve bu bilinçle yaşar.
 
Ahirete hakkıyla iman eden bir kişi, her türlü kötülükten uzak durur. Yalnızca insanların yanında utanacak duruma düşmekten değil, aynı zamanda yerin ve göğün gerçek sahibi ve her şeyi bilip-gören Allah’ın huzurunda da utanacak duruma düşmekten çekinir. Bu yüzden de yalan, hırsızlık, dedikodu, gıybet, iftira ve benzer diğer hastalıklı davranışlardan kendini uzak tutmaya çalışır.
 
Yaptığı her işin ardından, bu gidişin bir de ahireti var demeyi unutmaz!
Ahirete hakkıyla iman eden bir insan, vatanına, milletine karşı görevlerini aksatmaz. Bunun yanı sıra din, dil, ırk ve cinsiyet gözetmeksizin diğer tüm insanlara karşı sırf yaratandan ötürü hürmet besler. Saygı ve sevgide kusur etmez. Çünkü ahiret, insanın yaptıklarından sorguya çekileceği yüzleşme yeridir.
 
Ahiret bir takım yüzlerin ağardığı bir takım yüzlerin de kapkara kesildiği yerdir.
Allah bizleri ahirete hakkıyla iman edip, o gün geldiğinde yüzleri ağaranlardan eylesin.