Bugün canım nedense yazı yazmak istemiyor. Hem de hiç!.. Ben nedenini biliyorum da… İnsanların bu kadar duyarsız kalmaları,”bi’at” anlayışından dolayı eleştirememeleri, eleştirenleri de “tu kaka” görmeleri beni rahatsız ediyor. Neden bu kadar duyarsız olduk, tepkisiz olduk anlayamadım gitti!..
Soruyorum bir esnafa “işler nasıl” diye, verilen cevapta çok kötü olduğu vurgulanıyor ama her nedense (!) kötü olduğunu seslendirin dediğimde susuyor…
Neyse bugün yazmayı hiç istemedim. Sizlere Türk Dil Kurumu’nun Büyük Sözlük’ten aldığım bazı kelimelerin anlamlarını vermekle yetineceğim. Kim bilir belki de “birileri” bu kelimelerin anlamlarından kendince bir anlam çıkarır…
 
Cumhurbaşkanı: Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde devlet başkanı, reisicumhur, cumhur reisi.
Başbakan: Hükûmetin ve Bakanlar Kurulu’nun başı, kabinenin başı, başvekil.
BakanHükûmetteki bakan
Milletvekili:Anayasaya göre millet meclisine seçimle giren millet temsilcisi, mebus,     parlamenter, vekil:
Cumhuriyet savcısıAdalet Bakanlığı’na bağlı, devlet adına suçları kovuşturmak ve ceza yargılarını yerine getirmekle görevli kimse.
MemurDevlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli:
Rektör: Üniversitenin tüzel kişiliğini temsil eden, yönetimden, eğitim ve öğretimin düzenli yürütülmesinden sorumlu profesör.
Dekan: Fakültede eğitim öğretim etkinliklerinin düzenle yürümesinden başlıca sorumlu olan yönetici; fakülte başkanı.
Genel başkan: Bir kurum veya kuruluşun idaresinden bütünüyle sorumlu olan kimse.
Siyasi parti: Politik hayatın en önemli ögesi olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden parti, siyasal parti.
Asker1. Orduda görev yapan erden generale kadar herkes.  2. Askerlik görevi veya ödevi. 3. Er:  4. sf. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli: 5.  Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan.
Gazeteci: 1. Gazete yayımlayan kimse. 2. Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse. 3. Gazete satan kimse.
Terörist: Yıldırıcı.
YandaşBirinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen kimse, yanlı, taraflı, taraftar:
Cemaat: 1. Bir imama uyup namaz kılan kişiler. 2. İnsan kalabalığı, topluluk 3. Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu:
Mürşit: 1. Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz.2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi
Mürit: Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse:
Adam: İyi huylu, güvenilir kimse.
Yalaka:
Dalkavuk. Arsız.
Geveze, boşboğaz, söz taşıyarak arabozan.
Sırnaşık, eğitimsiz
Açgözlü, bedavacı, asalak.
Dönek.
Her işe burnunu sokan.
Sürtük.
Çıkarcı
Geveze
İkiyüzlü, tutarsız kimse