Bölgemizdeki milletvekili aday adaylarından bir tanesi de Milliyetçi hareket Partisi’nden aday adaylığı başvurusunda bulunan Mustafa Basmacı. Pek çoğunuz Alyak kömür olarak bilirsiniz Mustafa abiyi. 1955 yılında Ödemiş’te Dünya’ya gelen Mustafa abi  ilk ve orta öğrenimini Ödemiş’te yaptıktan sonra Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü’nde yüksek öğrenimini tamamlamıştır. Siyasetin en hareketli dönemlerinde siyasi çalışmalarda bulunmuş ve yaklaşık 40 yıllık siyaseti süresince ülkü ocakları Balıkesir il başkanlığı ve MHP Ödemiş ilçe başkanlığı görevleri ile kendisine yüklenen görevi onurlu bir şekilde yürütmüştür
Siyasetle tanıştığı ve siyasete başladığı andan itibaren çizgisinden hiçbir zaman şaşmamıştır. Siyasi yaşamında yeri gelmiş yorulmuş, yeri gelmiş üzülmüş, hatta darbe zamanı acılar bile çekmiştir. Hem de hayatında etliye sütlüye karışmamış bazı sonradan olmaların (!) mağduru oynamak adına atıfta bulunduğu dönemlerde cefa çekmiştir. Dönem değişmiş bazı taşlar yerinden oynamış ama Mustafa abi “taş yerinde ağırdır” atasözünün adeta canlı kanıtı olarak çizgisiyle olgunlaşmış, saygı görmüştür. Sadece dava arkadaşlarınca değil siyasi görüşünü benimsemeyenlerce de sevilen ve saygı duyulan biri olmayı başarmıştır. Aile yaşantısıyla, sosyal konumuyla ve ticaretteki dürüstlüğüyle de sevilen, örnek alınan isim olmuştur. Eğitimli olması yanında kültürlü olmayı da başarmıştır. Ülke ve Dünya gelişmelerini yakından takip etmiş gerek yöresel gerekse daha kapsamlı konularda duyarlı olmaya çalışmıştır. Milliyetçiliği ve inancına kimsenin tek söz edemeyeceği Mustafa abi inançlarını sağlam temellere dayandırmış entelektüel bakış açısıyla bakmayı da başarmıştır. Dini bilgisini en doğru kaynaklardan, okuyarak alan Mustafa abi bu konuda da bazılarının örnek aldığı hocalar kadar bilgilidir.
                        Peki Mustafa abi ne değildir? Bazıları gibi yanar döner değildir, pusulası ve yönü bellidir. Dini konularda cahil değildir, kulaktan duyma hurafelerle dini uygulamaz. Bazı din sömürücüleri gibi sadece toplum içinde gösteriş olsun diye inançlı görünmez, gerçekten istediği ve inandığı için inancını uygular. Bir o partide, sonra bir diğerinde, tekrar ilk partide sonra bir başkasında, devamında yine ilkine pin pon topu gibi gidip gelmez. Hele hele partinin en ön saflarında bayrak sallayan, attı mı mangalda kül bırakmayan ama yaşantısı ve Dünya görüşü ile partisinin yakınında bile durmayan bazı siyasilere hiç benzemez.
                         Mustafa Basmacı bölgeyi tanıması, geçmişten günümüze siyasi tecrübesi, hayat görüşü ve kültürü ile tam da MHP’nin aradığı milletvekilidir. Hani derler ya “adam gibi adam” diye, Mustafa abi öylesine düzgündür ki ona gibi kelimesini yakıştıramıyorum. Gibisi mibisi yok o adamın ta kendisidir. Yolun açık olsun Mustafa abi…
 
                                                                        *      *      *
 
                         Yazımın konusu ile ilgisi olmasa da, öylesine önemli bir gelişme oldu ki yazmadan geçemedim. Son günlerdeki ilginçliklere bir garabet de ÖSYM’ye vekaleten atanan başkan Prof (!) Dr. Ali Demir’den geldi. Demir sınavda kopya çekilmemesi için cep telefonlarının sınav süresince iletişime kapanması için telefon operatörlerine resmi yazı (!) yazdı. Allah’tan cevap verenler aklı başında insanlarmış ki Anyasaya’ya, iletişim kanununa ve mantığa (!) aykırı bu görüş kabul edilmemiş. Bir zamanlar Milli Eğitim Bakanı’nın “bu öğrenciler olmasaydı ne güzel idare ederdim Milli Eğitim Bakanlığı’nı…” sözlerinden çok daha az saçma değil. Allah akıl fikir versin de İTÜ’de görev yapan Demir’e profesörlük liyakatı verenler bu isteği görünce ne düşünüyor çok merak ediyorum doğrusu…