GÜNDEM

Yazar Kocakaplan, “Millî marşlar, milletlerin kahramanlık destanlarıdır”

 



Türk Dünyası Vakfı Ödemiş Temsilciliği tarafından İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı düzenlendi.

Belediye Hizmet Binası Büyük Salon’da Cumartesi günü akşam düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Edebiyatçı-Yazar İsa Kocakaplan katıldı.

Buradaki etkinliğe Ödemiş Belediye Başkan Vekili İpek Yılmaz, Emniyet Müdürü Okan Kestek, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yunus Ergin, Türk Dünyası Vakfı Başkanı Ersin Duraklı, bazı daire müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İnönü İlköğretim okulu veli ve öğrencilerinin hazırladığı İstiklal Marşı okuma etkinliği büyük alkış alarak duygulu anlara sebep oldu.

Milli şair Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 78. Yılı Anma Etkinlikleri kapsamında Edebiyatçı-Yazar İsa Kocakaplan konuşma yaptı.

Kocakaplan konuşmasında, “Millî marşlar, milletlerin kahramanlık destanlarıdır. Onu dikkatle okuyan ve gönülden söyleyen nesiller, millî şuurlarını kazanır ve kim olduklarının farkına varırlar. Bayrağımız ve onun hürriyetini ebedi yaşamaktadır. Onun zevali, milletin de sonudur. Türk övülmüş bir millettir. Akif üçüncü mısra ile Türk milletinin ve İstiklâl sembolü bayrağımızın, kat'î olarak ebediyete kadar yaşayacağını ve dalgalanacağını belirtir. Bundan zerre kadar şüphesi yoktur. Milli Mücadele'nin zafere ulaşması işte bu sarsılmaz imanın sonucudur.

İstiklâl Marşı ümit ve cesaret şiiridir desek yanlış olmaz. İlk mısrada başlayan bu özellik, şiirin sonuna kadar dozu artarak devam eder ve nihayet Türk milletini kayıtsız şartsız zafere ulaştırır.

Kıt'alar arasındaki duygu bağlantısı çok kuvvetli ve istikrarlıdır. Cephede verilen savaşın stratejisi âdeta şiirde de uygulanır. Cephedeki askerin zaferden emin psikolojisi, marşın duygu yönünü meydana getirir.

Vatan alelade toprak değildir. Onun altında binlerce kefensiz (şehit) yatmaktadır. Toprağı vatan yapan, o şehitlerin kanlarıdır. Askerlikte en. Yüksek rütbe şehitliktir. Ve bu herkese nasip olmaz. Vatan uğrunda bizim kadar şehit veren millet yoktur. Her karış toprak şehitlerle doludur. Öyle ki "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda'" mısrasında söylenildiği gibi, insan avucuna biraz toprak alıp sıksa, ondan binlerce şehit fışkırır.

İnancımıza göre şehitler cennete giderler. Bağrında bu kadar çok şehit barındıran toprağın cennetten farkı yoktur. O bizim dünyadaki cennetimizdir: Vatanımızdır. Akif bu noktada vatanı için canı dâhil her şeyini feda etmeye hazırdır. Allah'tan, dünyada kendisini vatanından ayırmamasını diler. Canını, sevdiklerini, her şeyini vatan uğrunda kaybetse bile, vatan toprağında yatmak mükâfatı ona yeter. Akif ve vatanları uğrunda çarpışarak hayatlarını veren Mehmetçiklerin, hatta Millî Mücadele'ye katılanların dilekleri, kendileri öldükten sonra bile aynıdır. Vatana yabancı girmesin, mabetlerimizin göğsüne onların kirli elleri değmesin. Ve en önemlisi ezanlar susmasın. Ezan sesleri ebediyen Türk semalarında inlesin. Çünkü o ezanlar Millî Mücadele'nin de mihveri olan Kelime-i şehadeti, günde beş vakit minarelerden alıp sonsuzluk âlemine götürürler.

Birinci kıtadaki nazlı hilâl, son kıtada şanlı hilâle dönüşmüştür. Yeni, aydınlık ve hür ufuklar, şanlı hilâlin dalgalanışı ile süslenecektir. Son kıtadaki şafak kelimesi de sabahleyin güneşin doğuş anındaki kızıllığı ifade eder. Bu vakit gündüzün, aydınlığın özetle kesin zaferin müjdecisidir. Sabah vaktinin huzuru, ümidi, temizliği ve sükûnu bayrağa izafe edilir. Bayrak artık şafaklar gibi şanlı, dalgalanacaktır. Kahraman ırka "çehre çatmak" da söz konusu olmadığına göre, onun uğruna dökülen kanlar kendisine helâl edilebilir. Zira bundan sonra ebediyete kadar, bayrağa ve Türk milletine yok olma, yere düşme, yeryüzünden silinme şeklinde bir tehlike yoktur. Bayrak ve millet, bu yaşama hakkını tarihleri ve verdikleri son imtihan sonucu hak etmişlerdir. Türk bayrağı ezelden beri hür yaşamıştır, bundan sonra da hür yaşamak hakkıdır. Türk milleti Allah'a olan imanıyla, bağlılığıyla asırlardır istiklâlini korumuş ve bu defa da ezan seslerini susturmamıştır. Öyleyse İstiklâl içinde bulunmak onun da hakkıdır.

Kısaca İstiklâl Marşı, millî karakterimizi, tarihimizi, imanımızı, Millî Mücadele günlerinin heyecanını içinde taşıyan, o günleri ve o günleri yaşayanların duygularını nesilden nesile aktaracak olan emsalsiz bir abidedir. Çanakkale Savaşı'nı abideleştiren Akif, Millî Mücadele'ye de İstiklâl Marşı abidesini hediye etmiştir. İstiklâl Marsı sadece duygu yönünden değil, şiir sanatı yönünden de büyük değere sahiptir. Bu da ayrı bir yazı konusudur” dedi.

Konuşmanın ardından Ödemiş Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezbere okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Birinciliği Anafartalar İlkokulu’ndan Yunus Emre Eşit, ikinciliği Birgivi Koleji’nden Beyza Mayacı ve İnönü İlkokulu’ndan Ece Sönmez, üçüncülüğü Özdemir Atasoy İlkokulu’ndan Gülşen Ateş, Özel Dünya Koleji’nden Ada Kestek ve İstiklal İlkokulu’ndan Dilan Gölmez paylaştı.

Mansiyon dalında;

Birinci Çapacızade İlkokulu’ndan Zilan Ekrem, Anafartalar İlkokulu Anasınıfı’ndan Betül Köse, üçüncülüğü Bademli Şükrü Saraçoğlu İlkokulu’ndan Sümeyye Karasu paylaştı.

Dereceye giren öğrencileri çalıştıran katkı sağlayan öğretmenlere de teşekkür belgeleri verildi.

Yazarın, İstiklal Marşımız ve Mehmet Akif Ersoy adlı kitabı içinde imza günü düzenlendi.

Haber :  NAZİF HARUPÇU

{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }