Kurtuluş Savaşı’nda Bayındır ve Ödemiş milis kuvvetleri içerisinde Yunanlılara karşı kahramanca çarpışmış, İstiklal Madalyası sahibi Bayındırlı Mehmet Efe’nin torunları dedelerinin ismini gururla yaşatmaya çalışıyor.
Bayındırlı Mehmet Efe’nin ismini taşıyan torunu Mehmet Karabulut; 1900 doğumlu, 2 metre boyunda 145 kg ağırlığında iri cüsseli bir insan olan dedesinin Atatürk’ün emri ile Yunanlılara karşı savaştığını söyledi.
Mehmet Karabulut, “Dedem Kurtuluş Savaşı öncesinde Çakırcalı Mehmet Efe’nin yanında efelik yapmış. İzmir ve Ege’nin Yunanlılar tarafından işgal edilmesiyle birlikte, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Ege’deki efelerin Milis Kuvvetler Komutanlığı’na bağlanması emri ile Çakırcalı Mehmet Efe grubundaki arkadaşlarıyla çatışmaya girip, bir grup arkadaşı ile Küçük Menderes’i kapsayan Milis Kuvvetler Komutanlığı’nın emrine girip Yunan’a karşı savaşmış” dedi.
“DEDEM DE YUNAN’A KARŞI SAVAŞTI”
Bayındırlı Mehmet Efe’nin torunu Mehmet Karabulut dedesinin Kurtuluş Savaşı’nda hem istihbarat toplama hem de silahlı mücadelede Yunan’a karşı savaştığını, Yunan işgali döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile; dağlarda bulunan efelerin milli mücadeleye katılmalarını ve Milis Kuvvetler Komutanlığı emri altına girmeleri gerektiği emri sonrası milis kuvvetler içerisinde bulunduğunu söyledi.
Karabulut, “Bayındır, Ödemiş ve Tire’de milis kuvvetlerin örgütlenmesini sağlamak için Galip Hoca takma adıyla Küçük Menderes ovasının her yerinde bulunan Kuvay-i Milliyeci 3.Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın cumhuriyet sonrası dedemle çekilen fotoğraflarda Kurtuluş Savaşı döneminde kuvvetli bağları olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fotoğraf karelerinde Celal Bayar’la birlikte Adnan Menderes’in de olduğunu belirtmek isterim” diye konuştu.
Dedesi Mehmet Efe’nin Kurtuluş Savaşı’nın bitmesi ile diğer efeler gibi normal yaşamına dönüp, çiftçilikle uğraşmaya başladığını ifade etti. Bayındırlı Mehmet Efe’nin Bayındır halkı tarafından çok sevildiğini söyleyen torun Karabulut, dedesinin Bayındır Arapbaşı mevkiinde davetsiz misafir kabul edilir kitabesinin bulunduğu evinde 1930-1950 yılları arasında kim olursa olsun yemek verdiğini dile getirdi.
“YARDIMSEVERDİ”
Mehmet Efe’nin fakirlere her türlü yardımda bulunduğunu da söyleyen torun Mehmet Karabulut, “Bayındır’da tek kişilik faytonu ile gezen renkli kişilikli, 2 metrelik boyu ve 145 kilo ağırlığı ile tam efe gibi insandı. Dedemin hatıralarında kış mevsiminde bir gün tarla kenarlarında bulunan su kanallarından geçen yağmur sularının fazla olmasından dolayı köylü vatandaşımız sahip olduğu eşeğinin yavrusunu karşıdan karşıya geçiremeyince yoldan faytonu ile geçen dedem, faytondan inip tek koluyla eşeğin yavrusunu karşı tarafa geçirdiğini yaşlı büyüklerimiz dile getirirler” ifadelerinde bulundu.
“İSTİKLAL MADALYASI VAR”
Karabulut, “Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1922 yılına ait İstiklal Madalyası verilir ve dedem her yerde gururla madalyasını takar. Bizde 1953 yılında vefat eden dedemizin bu onurunu taşıyan Babamız Rıza Karabulat’tan devraldık. Dedemizin İstiklal Madalyası dışında İstiklal Madalya beratı ve efelik dönemi ile Kurtuluş savaşında kullandığı ay-yıldızlı gümüş işlemeli mavzer silahı bizlere miras kaldı. Bu onur verici miraslara sahip olmaktan gurur duyuyoruz. Bir efe torunu olarak anılmak, bir Türk genci olarak en büyük gurur. Efe ve Ege ismini verdiğim çocuklarımla bu mirası yaşatmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.
“EFELERİMİZİ HER YERDE ANLATMALIYIZ”
Bayındır halkının böyle bir efeye sahip olduğunu her yerde söylemesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Karabulut, “Bu değeri sadece biz torunları olarak değil, Bayındırlılar olarak ve efe kültürünü yaşatmaya çalışan efe yürekli insanlarımızla beraber gelecek nesillere Bayındırlı Mehmet Efe’yi, Gökçen Efe’yi, Yörük Ali Efe’yi ve adını sayamadığım birçok efemizi anlatmalıyız” dedi.
Karabulut, Kurtuluş Savaşı’nda bu vatan için çarpışmış Bayındırlı, Ödemişli, Tireli efelere ve bütün efelere, gazilerimize, şehitlerimize, atalarımıza, en önemlisi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarına binlerce kez teşekkür edip, anmamız gerektiğini belirtti. Onların bıraktığı bu ülkede hür bağımsız olarak yaşamaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Bayındırlı Mehmet Efe’nin torunu Mehmet Karabulut anlattığı bilgileri babası Rıza Karabulut’tan dinlediğini ifade etti. Dedesiyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları için yetkililerden daha kapsamlı araştırma yapılmasını isteyen Mehmet Karabulut, “Dedemiz Bayındırlı Mehmet Efe'yi ilk defa halkımıza tanıtılmasını sağladığı için başta Belediye Başkanımız Mehmet Kertiş ve öğretmen Erdal İnce’ye teşekkür ederim” ifadesinde bulundu.
Editör: Haber Merkezi