HABER:BSHA
Ege Üniversitesi’nde yürütülen çalışma hakkında bilgi veren Dr. Göker, “Bu ilaç hastaların yaşam sürelerini uzatabilecek” dedi.
Ailevi Akdeniz Ateşi tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilen ve biyoteknolojiyle üretilen Türkiye'nin ilk orijinal biyolojik ilacına ilişkin Faz-1 klinik çalışmasından umut veren sonuçlar elde edildi. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR) ve TRPHARM işbirliği ile geliştirilen "RPH-104" isimli molekülün, hastalarda planlanan ileri klinik araştırmaların ardından ruhsatlandırma sonrasında piyasaya çıkması öngörülüyor.  Söz konusu ilacın geliştirilmesi ve üretiminden sorumlu TRPHARM'ın Başkanı Tuygan Göker, hükümetin ilaç sanayisine Ar-Ge desteği verme stratejisi ve vizyonundan yola çıkılarak, AAA tedavisine yönelik molekül geliştirilmesi için çalışmalara başladıklarını söyledi. AAA'nın, Akdeniz ve Ortadoğu kökenli toplumlarda sık görüldüğü ifade eden Göker, "AAA hastalığı, Türkiye'de binde bir oranında görülmektedir. Ülkemizde 5 kişiden birinin taşıyıcı olduğu öngörülmektedir." bilgisini verdi. Bu hastaların yüzde10'unun tedavi olamadığını vurgulayan Göker, "RPH-104 biyoteknolojik ilaç, bu hastaların yaşam sürelerini uzatabilecek." dedi. Göker, Türkiye'de üretimi yapılacak ve Ailesel Akdeniz Ateşi tedavisinde kullanılacak ilacın, dünya pazarından önemli ölçüde pay alacağı değerlendirmesinde bulundu.
“İlacın klinik çalışmalarına başlandı”
İlacın geliştirilmesi ve klinik çalışmaları yürüten İstanbul Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gül yaptığı açıklamada, ilacın, Ailevi Akdeniz Ateşi ve bu guruba giren benzer hastalıklar için kullanılacak önemli bir biyolojik ürün olduğunu söyledi. Bu hastalığı taşıyanların yüzde 5-10'unda, maksimum dozda mevcut tedaviye rağmen iltihabın baskılanması ve komplikasyonların önlenmesinin mümkün olmadığının altını çizen Gül, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bu hastaların mutlaka yeni tedavilere ihtiyacı var. Yapılan erken çalışmalar, iltihap maddesinin engellenmesinin mevcut tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda son derece başarılı sonuçlar verdiğini gösterdi. O nedenle, Türkiye'de yeterli yanıt alamadığımız hastalar için kullanabilecek, kolay ulaşılabilecek ve maliyeti yüksek olmayan bir ilaç geliştirilmiş olacak." Söz konusu molekülün klinik aşamaları hakkında bilgi veren Gül, öncelikle kapsamlı hayvan çalışmaları yapıldığını, sonuçların olumlu çıkmasının ardından ilk defa sağlıklı gönüllülerde klinik çalışmaya başlandığını anlattı.

Editör: Haber Merkezi