Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu, ihaleye çıkarılan ilçedeki 6 jeotermal sahasının toplam tarımsal alanın yüzde 65'i kadar büyüklükte olduğunu belirtirken, "Eğer bu denli geniş bir alanda jeotermal faaliyetleri gerçekleştirilirse korkarım ki Tire Ovası'nda tarım diye bir şey kalmaz" dedi.

İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nın Çeşme’den, Seferihisar, Urla, Bayındır, Tire, Foça ve Menemen’e kadar 16 ilçedeki 33 jeotermal sahasını kiraya verme planı tarım kesiminde büyük endişe yarattı. İlk tepki, İzmir'in en önemli tarımsal üretim merkezlerinden Tire'den geldi. Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu, 2019 yılı verilerine göre Tire'deki toplam tarımsal alanın 274 bin dekar olduğunu bildirdi.

İlçede jeotermal aramaları için kiralanacak 6 sahanın toplam büyüklüğünün ise toplam tarım alanının yüzde 65'ine denk geldiğini açıklayan İbişoğlu, "Yani 189 bin 328 dekarlık alanda jeotermal kaynak aranacak. Bu çok çok büyük bir alan. Ayrıca, bu sahaların tamamı birbirine bağlantılı. Örneğin, Kızılcahavlu, Kireli, Mahmutlar, Işıklar, Çayırlı gibi bölgeler birbirleriyle sınır. Buralardaki jeotermal faaliyetler tüm Tire Ovası'nda tarıma büyük darbe vurur" dedi.

İbişoğlu, "Tire Ovası'nda aklımıza ne gelirse, her türlü ürün yetişiyor. Dağ bölgesinde de incir, ceviz ve kestane gibi ürünlerimiz var. Bu ürünlerin büyük çoğunluğu ihracata gidiyor. Yani katmadeğerli ürünler. Jeotermalin bırakacağı atık ve yaratacağı kötü hava koşuları Tire Ovası'nın yanı sıra dağdaki bu ürünleri de çok olumsuz yönde etkileyecek. Çünkü bunu Aydın'dan, Manisa'dan biliyoruz" dedi.

Daha önce Tire'nin Başköy Köyü'nde bir jeotermal girişimi olduğunu ve köylülerin buna çok sert tepki gösterdiğini, savcılığa intikal eden durumlar yaşandığını aktaran İbişoğlu, davaların bile halen sürdüğünü söyledi.

Halil İbişoğlu, "Eğer bu denli geniş bir alanda jeotermal faaliyetleri gerçekleşirse Tire Ovası'nda tarım büyük risk altına girer. Korkarım ki 'tarım' diye bir şey kalmaz. Tire'de aktif tarım yapan 5 bin 300 üyemiz var. Jeotermal sahaları, bu üyelerimizin en az yarısının arazilerine yakın. Aileleriyle birlikte baktığımızda binlerce insan bu durumdan olumsuz etkilenecek. Bu projeden acilen vazgeçilmesi gerekiyor. Biz, yasal haklarımız neyse sonuna kadar kullanacağız. İptal için gerekirse mahkemeye de başvururuz" diye konuştu.

Jeotermal aranacak alanların birçoğunda zeytin ağaçları da bulunduğunu vurgulayan İbişoğlu, zeytini korumak için çıkarılan yasayı hatırlattı. İbişoğlu, "Zeytincilik yasasına göre, zeytin ağaçlarının bulunduğu yerlere bu tür tesislerin yapılmaması gerekiyor. Yani burada yasaya aykırı bir durum da var gibi" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi