Milletvekili Türeli, girdi fiyatları karşısında ezilen çiftçinin topraklarını artık ekip biçmediğini, AKP’nin 9.5 yıllık döneminde ülkede 26 milyon dönüm alanın boş bırakıldığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki ve Genel Kuruldaki yoğun programını aksatmadan sürdürürken, ilçe kongrelerine de katılarak örgütleri yakından takip eden CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, göreve seçilen ilçe yönetimlerini ziyaret etmeye başladı. İlk olarak Bayındır İlçe Başkanı Hüseyin Tamer Yanık ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret eden Türeli, yeni ilçe yönetimine başarı dileklerinde bulundu. CHP İl Genel Meclis üyeleri İbrahim Biriz ve Bekir Gülcü, Bayındır Belediye Meclis Üyesi Nermin Abuleyla ile ilçe kadın kolları ve ilçe gençlik kolları başkanlarının ve yöneticilerinin de hazır bulunduğu ziyarette Türeli, AKP’nin 9,5 yıllık döneminde ülkede 26 milyon dönüm alanın artık ekilip biçilmediğini, boş bırakıldığını; girdi fiyatları karşısında ezilen çiftçinin, köylünün bulundukları köyü terk ettiğini söyledi. Türeli, “Köyler artık hayalet köylere dönüştü” dedi.
Türkiye’nin bugün geldiği noktada ekonominin içler acısı olduğunu ancak hükümetin her defasında ekonomide başarılı olduğuna vurgu yaptığını belirten Türeli bunun aldatıcı olduğunu söyledi. Türeli, “Hükümetin en çok övündüğü alan ekonomik alandaki başarısı. Ancak bu doğru değil. Bu bir aldatmacadır. AKP’nin iktidarda olduğu 2003-2011 döneminde Türkiye’nin ortalama büyüme hızı yüzde 5.4’tür. 1923’ten 2002 yılına kadar olan döneme baktığımızda ise bu oran yüzde 5’tir. Türkiye ekonomisi zaten normal koşullarda yüzde 5 büyüyor. Bu yüzden yüzde 5.4 oranı övünülecek bir rakam değildir. Ayrıca gittikçe artan bir cari açık söz konusu. 2002 yılında 0,6 milyar dolar olan cari açık 2011 yılında 77 milyar dolara yükseldi. Bakın, Türkiye’de 1923-2002 arasındaki 80 yılda yapılan toplam dış borç miktarı 130 milyar dolardır. Bunun içinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan borçlar da vardır ve bu borçlar 1954 yılına kadar ödenmeye devam edilmiştir. Ayrıca, Cumhuriyet döneminde Etibank, Sümerbank, şeker fabrikaları, demir-çelik fabrikaları, Tüpraş, Petkim ve daha birçok alanda kamu iktisadi teşebbüsleri kurulmuştur.  10 yıllık AKP döneminde ise Türkiye’nin dış borcu 180 milyar dolar artarak 2011 yılında 310 milyar dolara yükselmiştir. Ayrıca, AKP döneminde birçok kamu iktisadi teşebbüsü özelleştirilmesine ve yabancılara satılmasına rağmen dış borçta inanılmaz bir artış olmuştur. Bu övünülecek bir şey midir? Gelecek kuşaklara çok yüksek dış borç bırakıyorlar” dedi.
EKONOMİK MODEL İFLAS ETTİ
Tarımsal alandaki girdi fiyatlarının katlanarak artmasına rağmen hükümetin çiftçiye sahip çıkmamasından yakınan Rahmi Aşkın Türeli çiftçinin üretecek gücünün kalmamasından dolayı tarımsal ürünlerin de ithal edilmeye başlandığını söyledi. Türeli, “Artık Türkiye’de yerli üretici kazanmıyor, her şeyi ithal eder hale geldik. Uyguladıkları ekonomik model yüzünden insanlar işsizliğe mahkum oldu. TÜİK rakamlarına göre bile her 5 kişiden biri yoksul. Bu ülkede açlıktan ölen insanlar var. Çocuğuna yedirecek bir parça ekmek bulamadığı için kederinden intihar eden insanlar var.
Türkiye geçmişte tarımda dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkesinden biri olmasına rağmen şimdi buğday, arpa, baklagiller, pamuk, ayçiçeği ve son olarak da kırmızı eti ithal eder hale geldi. Bunun sebebi de uygulanan yanlış politikalar ve yetersiz desteklerdir. 2002 yılında mazotun litresi 1 lira 20 kuruş iken şimdi 4 liraya dayandı. Zirai ilacın gübrenin fiyatı da 3-4 kat arttı. Buna karşı ürünün fiyatı birçok üründe 2002’deki seviyesinde. Bu şartlar altında çiftçi nasıl üretecek?
AKP’nin 9.5 yıllık döneminde 26 milyon dönüm ekilebilir alan boş bırakıldı. Artık ekilip biçilmiyor. Bugün Anadolu’nun birçok yöresinde köyler hayalet köye döndü. Köylü toprağını bırakıp göç ediyor. AKP, 2006 yılında kendi çıkardığı Tarım Kanunu ile “ülkede tarımsal desteğe ayrılan para milli gelirin yüzde 1’inden az olamaz” dedi. Ancak kendi çıkardıkları kanunu uygulamadılar. Ülkede tarımsal desteğe ayrılan pay milli gelirin yüzde yarımı düzeyinde kaldı. Çiftçiye devlet tarafından kanunla söz verildiği halde ödenmeyen paraların tutarı 2011 yılında 22 milyar liraya ulaştı. Bu parayı devletten almak çiftçinin ve hayvancının boynunun borcudur” dedi.
DEMOKRASİ YARA ALDI
AKP Hükümetinin uyguladığı politikalarla yaşamın her alanında halkı ciddi sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını savunan Türeli, Türkiye’de korku imparatorluğunun kurulmaya çalışıldığını ve ülkenin hızla diktatörlüğe doğru kaydığını söyledi. Türeli, “Demokrasiyi ‘ben en çok oyu aldım, çoğunlukla istediğimi yaparım’ anlayışında olan, çoğunluk diktasına dönüştüren bir yapıyla karşı karşıyayız. Bugün 100’e yakın gazeteci muhalif oldukları için, hükümetin yanlışlıklarını söyledikleri için cezaevinde yargılanmayı bekliyor. Yine parasız eğitim istedikleri için, üniversitelerdeki yanlışlıkları eleştirdikleri için 500’e yakın öğrenci cezaevlerinde yargılanmayı bekliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılanlar ortada. Medya, yandaş medya haline getirildi. Onun dışında kalanlar da ciddi anlamda baskı altındalar ve düşündüklerini, bildiklerini söyleyemez hale gelmiştir. Buna ‘dur’ diyecek en büyük örgütlü güç CHP’dir” diye konuştu.
CHP örgütüne de önemli mesajlar veren Rahmi Aşkın Türeli CHP’nin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunun altını çizerek “çok çalışın” dedi. Türeli, “Sadece milletvekillerinin çalışması yetmez. Kadınlarımız, gençlerimiz örgütlerimizle el ele hep beraber çalışmamız lazım. AKP’nin yanlışlarını, CHP’nin ise toplum yararına olan ekonomik, sosyal projelerini halka anlatmalıyız. Biz Cumhuriyeti kuran partiyiz. Çok partili sistemi, demokrasiyi ülkeye getiren partiyiz. 1970’li yıllarda ‘toprak işleyenin su kullananın”,”emek en yüce değerdir” diyen, ülkeyi sosyal demokrasi ile tanıştıran partiyiz. Gücümüzün farkındayız. Bu anlayışla Türkiye’yi aydınlık güzel günlere taşıyacağız” diye konuştu.
RANTİYECİLERE KALACAK
Eğitim, bedelli askerlik, intibak yasasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Türeli, 2-B yasasının da köylüyü mağdur ettiğini köylünün yıllardır ekip biçtiği toprakların şimdilerde rantiyecilere kalacağını ifade etti. Türeli, “2-B yasası ile bazı yerler orman niteliğini kaybetmiş durumda. Biz CHP olarak çıkarılacak bir yasa ile buraları hak sahiplerine verelim dedik. Ancak, bu konuda kademeli bir uygulama önerdik. 2-B arazisi üzerinde orman köylüsü varsa onlara bedava verelim dedik. Üzerinde evi, işyeri olandan emlak vergisi değer üzerinden bedel alınmasını önerdik. Villası olandan ise rayiç bedel alınsın dedik. Oysa AKP bu arazileri herkese rayiç bedel üzerinden satmaya kalktı. Rayiç bedel olursa orman köylüsü zaten yıllardır ekip biçtiği bu toprakları nasıl satın alacak? Orman köylüsünün cebinde para mı var? İhale yapacaklar, cebinde parası olanlar o arazileri satın alacak. Şimdi soruyorum, bizim düşündüğümüz 2-B’nin AKP’nin 2-B’siyle bir ilgisi var mı?”dedi.
YANIK, “ÖRGÜTLERİN DESTEĞE İHTİYACI VAR”
Milletvekili Türeli’nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren CHP Bayındır İlçe Başkanı Hüseyin Tamer Yanık ise örgütlerin ciddi anlamda desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi. Özellikle seçim dönemlerinde kıt kaynaklarla çalıştıklarına dikkat çeken Yanık her şeye rağmen ilçede partinin oyunu arttırdıklarını ifade etti. Ziyarette tek tek söz alan yönetim kurulu üyeleri ise AKP’nin yanlışlarını halka anlatmakla yükümlü olduklarını belirterek, “Sokak sokak, ev ev dolaşarak bugün seçim varmış gibi çalışmalarımıza devam edeceğiz. AKP’nin yanlış icraatlarını anlatırken partimizin de bu konudaki doğru politikalarını halkla paylaşacağız. Bu programa günde en az 2,5 saat vakit ayırırsak Bayındır’daki çıtamızı daha da yükseltiriz” dediler.

Editör: Haber Merkezi