Ödemiş Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Kurt geride bırakılan ve yüzde 58 evet oyuyla sonuçlanan 12 Eylül’deki Anayasa Değişiklik Paketi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Referandum sonrasında Türkiye’nin dikta rejimine sürüklendiğini ifade eden Hüseyin Kurt referandumda Ödemiş ilçesinde üzerine düşen görevi yerine getirdiği için ise huzurlu olduğunu bildirdi. Hükümetin izlediği politikaları eleştiren CHP’li Belediye Meclis Üyesi Kurt, önümüzdeki genel seçimlerde CHP’nin iktidara gelerek halkın gerçek iktidarı olacağını kaydetti.
GÜNDÜZLERİ TRAKTÖRLE ÇALIŞTIM, AKŞAMLARI KAMPANYALARA KATILDIM
Hüseyin Kurt yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Türkiye’de çoğu kesimin önemsiz kabul ettiği ancak Türkiye’nin önümüzdeki yıllarına ışık tutan (!) ya da karanlığa gömen bir referandum sürecini geride bıraktık. Sonuç olarak yüzde 58 “Evet” tercihi ile Türkiye bazılarına göre darbeci zihniyetten kurtulmuş olsa da, bizlere göre tam tersine bir dikta rejiminin içine sürüklenmiştir. Halk oylaması için yürütülen “Hayır” kampanyasında üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmenin iç huzurunu taşıyorum. Çünkü tarım kesiminin yoğun çalıştığı bu dönemde, gündüzleri traktör üzerinde akşama kadar çalışıp, akşamları kampanya çalışmalarına katıldım. Bir avuç vefakâr ve cefakâr arkadaşla yürütülen bu kampanya sonucunda Türkiye çapında “Evet” oylarının oranı olan yüzde 58’i Ödemiş’te yüzde 60 ile “Hayır” oyuna dönüştürebilmek bizim için büyük başarıdır. Şimdi yazımı okuyup, “Bu gerçekten bir başarımıdır?” diye soranlara hemen cevabımı vereyim: İktidar partisinin iktidar olanaklarını kullanarak sürdürdüğü kampanyanın karşısında Ödemiş genelindeki “Hayır” oylarının oranı bir zaferdir. Bütün beldelerde büyük başarı sağlanmıştır. Ovakent’te yüzde 79.5, Konaklı’da yüzde 86.6, Bademli’de yüzde 66, Kaymakçı’da yüzde 55, Çaylı’da yüzde 75 rakamları bizim, Cumhuriyet Halk Partisi olarak İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Meclisi üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları ile bir avuç vefakar ve cefakar partilinin köy köy, kasaba kasaba ve şehir merkezinde sokak sokak yapılan çalışmamızın ürünüdür.”
DEVLETİN ALDATICI DESTEĞİNİ İSTEMİYORUM
Referandum sonuçlarının kendilerine genel seçimler yaklaşırken çalışma azmi verdiğini ifade eden Hüseyin Kurt açıklamalarını şöyle devam etti,
“Bu sonuçlar bize genel seçimlere daha istekli ve örgütlü çalışma azmi vermiştir. Amacımız partimizi genel seçimlerde zafere ulaştırmak ve halkın gerçek iktidarını kurmaktır!!! Nihayete eren halk oylaması sonrası herkes gündelik işlerine döndü… Sistemin insanlara dayattığı sorunlarla yüz yüze kaldı. Örneğin, tarımsal faaliyetlerimde başlıca aracım olan traktörümün akaryakıt deposunu litresi 2.96 lira olan dünyanın en pahalı mazotuyla doldurmaya devam ediyorum. Sulama elektriği birim fiyatı 19.56 kuruş olan, bindirmelerle 22.70 kuruşa ulaşan rakamlarla hesaplanan, dünyanın en pahalı elektrik faturasını da ödemeye devam ediyorum. Birilerinin dediği gibi: Durmak yok, yola devam (!) Bakınız çok manidardır; hükümetin tarım politikasızlığı yüzünden tahıl üretimi düşmüş, sezonunda 35 – 40 kuruş olan arpa – buğday ürün fiyatları, üreticinin elinden çıktıktan sonra artmış, bu da yem fiyatlarının son bir ay içinde çuval başına 2 lira zamlanmasına yol açmıştır. Samanın kilosunun 25 kuruş, yoncanın 35 – 50 kuruş olduğu bu şartlarda et fiyatlarını düşürün de göreyim!!! Kimse birbirini aldatmasın! Devlet ve hükümet derhal ulusal ekonomiye dönmelidir. Ulusal ekonominin temeli de tarım ekonomisidir. Akıllı hiçbir devlet halkının temel besinlerini başkalarının insafına terk edemez, etmemelidir. Şahsen ben, hayvancılıkla uğraşan bir üretici olarak; Devletin aldatıcı ve yanıltıcı desteklerini istemiyorum. Tek istediğim ucuz mazot, ucuz elektrik, ucuz gübre, ucuz tohumdur. Bakın o zaman Türkiye nasıl üretiyor, halkına nasıl ucuz et yedirip süt içiriyor?”
Editör: Haber Merkezi