Dağ, Ödemiş'in Kayaköy Mahallesi'nde vatandaşlarla açık hava kahvehane buluşmasında bir araya geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ’a ziyaretinde, AK Parti İzmir İl Teşkilat Başkanı Nail Kocabaş, Ödemiş İlçe Başkanı Muhammet Şen, Gençlik Kolları Başkanı Tahir Yılmaz ve partililer eşlik etti.
Burada yaptığı konuşmada, seçimden seçime değil her zaman seçmenin ve hemşehrilerinin yanında olmaya çalıştıklarını belirten Dağ, insanlarla iç içe olmaktan ve sohbet etmekten zevk duyduğunu ifade etti.
Bu dönemde vizyon projelerini hayata geçirdiklerini anlatan Dağ, şöyle konuştu:
"Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta ortada, yaşayarak görüyoruz. Doğu Akdeniz’de petrol aratıyoruz. Petrol ararken inşa ettiğimiz donanma gemileri var. Savunma sanayisi bağımsız, milli olmayan ülkeler her zaman için başka devletler tarafından yönetilmeye mahkum ülkelerdir. Savunma sanayimizde bir noktaya geldiğimiz gibi Cumhurbaşkanımızın açıkladığı, hepinizin haberi olduğu enerji anlamında yeni gelişmeler gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Biz Karadeniz’de petrol, doğal gaz ararken birileri boşuna uğraş verdiğimizi söylüyor. Bu hafta 320 milyar metreküp doğal gaz bulununca da şimdi küçümsemeye çalışıyorlar. Allah'a şükür bunun daha devamı gelecek. Karadeniz’de devamı gelecek, Doğu Akdeniz’de de devamı gelecek."
Dağ, yaklaşık 18 yıldır önemli hizmetler yaptıklarına işaret ederek, "Cari açığımız en büyük sıkıntımızdı. İthalat en büyük sıkıntıydı. Cari açığın, ithalatın en büyük sebebi ise petrol ve doğal gaz meselesi. Yılda 50 milyar dolar, kazanmadan harcadığımız para bunlar. Petrolü alıyoruz araçta kullanıyoruz, araçtan uçup gidiyor. Bu parayı da yurt dışına gönderiyoruz. Bunu finanse etmek için ne yapıyoruz? İhracat yapıyoruz. İhracattan gelen parayla bunu finanse ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"DAHA İYİ İŞLER YAPMAK İÇİN BİR EL DAHA LAZIM"
Ülke adına projeler gerçekleştirmeye çalışırken, birilerinin engellemeye çalıştığını dile getiren Dağ, şöyle devam etti:
"Bugün turizm alanında hamleler yapıyoruz. Bakın bu günlerde Çeşme projesini yapmaya çalışıyoruz. Bu ülkenin yarınlarında şu anki sıkıntıları yaşamayalım diye. Ama ona da engel olan, takoz koyan, dava açan zihniyet, yine bu CHP zihniyeti. Her şeye engel olmak, engel olmaya çalışmak, hiçbir şey yapmadan günleri, haftaları ayları geçirmek. Altı gündür sürekli bölgemizde hareket halindeyim. Menemen, Aliağa, Çiğli, Kemalpaşa, Beydağ ve Ödemiş’e gittim. Gelen meselelerin hepsi Büyükşehir ile alakalı. Ben yerel seçimlerde her yerde söyledim, bizim elimiz var. Bu sağ el güçlü el, iktidarız biz. 18 yıldır iktidarız ve 18 yıl iktidarımız döneminde nasıl iş yapılır, nasıl iş bitirilir, netice alınır iyi öğrendik. Gücümüz de var, paramız da var.
Sağ elle yapılması gerekenleri yapıyoruz. Bu sağ elle Ödemiş Devlet Hastanesini yaptık, bitirdik. Beydağ Barajı'nı, Kayaköy Barajı'nı bitirdik. Bunları bitiriyoruz. Ama bize daha güçlü, daha iyi işler yapmak için bir el daha lazım. Yani bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bunu ısrarla söyledik. İzmir’de şu iki el birleşmedi. Bu iki el birleşince bakın 5 sene içinde nasıl netice alıyoruz."
Dağ, 24 Haziran seçimlerinde CHP'ye oy veren seçmenin bir kısmının şu anki yönetime oy vermediğine değinerek, şunları kaydetti:
"CHP, İYİ Parti ve HDP'nin toplamı 24 Haziran'da yüzde 67 idi. Aldıkları oy ise yüzde 58. HDP'den bir tane kayma başka partiye olmadı. HDP toplu bir şekilde CHP'ye oy verdi. Ama CHP'de vicdanen rahatsız olanlar, CHP’nin yapmış olduğu hizmetten rahatsız olanlar ya sandığa gitmedi ya da bize oy verdi. Bunu da biliyoruz. Bu konuda seçmenin davranışının, İzmirli hemşehrilerimizin davranışının ne olduğunu görüyoruz, iyi okuyoruz.
Ama karşı taraf iyi okumuyor. Diyor ki 'Ben yüzde 58 ile kazandım.' Senin oyun yüzde 58 değil, o oy üçlü ittifakın oyu. CHP'li seçmenden az oy aldın. 20-25 yıldır hizmet etmediğin, İzmir’i unuttuğun, bu köyleri unuttuğun için bu millet sana ceza verdi. Ama inşallah bizde bu heyecan, bu coşku olduğu sürece, onların yapması gerekirken yapmadığı işleri de biz yaparız. Kendi işlerimizi de yaparız."
Dağ, konuşmasının ardından davet üzerine aynı mahalledeki bir salonda yapılan düğün merasimine katılarak, çifte mutluluklar diledi.
