Genç parlamenter demokrasimizde bir seçimi daha yüzümüzün akıyla! geride bıraktık. 11 Nisan 2011 günü yapılan son genel seçimlerden bahsediyorum.  
O gün seçim yapılmadı, seçimler 12 Haziran 2011 günü yapılacak öyle mi? 
Bakın şimdi yanıldınız. Yanılgınız da şuradan kaynaklanıyor; bizim halkımız kendini seçmen sanıyor. Oysa bizler seçmen filan değiliz. Bize “Sindirmen” demek daha doğru olur.  
                                              …
Gazeteler çarşaf çarşaf yazdı, televizyonlar görüntüledi; sayın Erdoğan genel merkezinin dokuzuncu katında, sayın Kılıçdaroğlu genel merkez binasının on ikinci katında ve keza sayın Bahçeli de yine kendi genel merkez binasının üçüncü katında (kat numaralarında yanılabilirim, affola) ve kapalı kapılar ardında seçimlerini yaptılar. Üç aşağı beş yukarı Meclis’in yeni konukları belirlendi. Hatta belirlenen kesim rahatlıkla mevzuatı baştan başa değiştirecek, dilerse halka hizmet bile edebilecek bir çoğunluk oluşturmakta.
Bu durumda ülkemizde yapılan seçimlerde gerçek seçmen parti başkanlarıdır, dense yanılmış olunmaz. Kağıt üstünde seçmen görülen yurttaşımız için de “Sindirmen” sözcüğünün kullanılması doğru olur kanısındayım. Gerçek seçmen, “Kaldır” işareti verdiğinde parmak kaldıran, liderinin önünde el pençe divan duran, hiç şaşmadan izinden yürüyen sadık adamlarını seçer; yurttaş da gider usulen oyunu verir.
Peki, yurttaş önüne konulan listelerden birine parmak basıp “İşte, bunlar beni Meclis’te temsil edecek, yurttaş olarak haklarımı koruyacak kişilerdir” demezse ne olacak, diyeceksiniz. Yok, bu olasılık hiçbir zaman gerçekleşmedi. Gerçek seçim gününden, görünürde seçim gününe kadar yurttaşın bunu içine sindirmesi ve gidip oyunu vermesi sağlanır. Artık seçmen (yani sindirmen) hangi liderin seçtiklerini bir nebze içine sindirebilirse, oyunu ona verecektir. Buna, “Seçiyormuş gibi yapmak” ya da bir tür “Konu mankenliği” de diyebiliriz.  
Bu aşamadan sonra yapılacak olan, dört yıl hizmet beklemektir.  
                                                …
Dikkat ettiniz mi bilmem, yeni dönemde parti liderince aday gösterilmeyen mevcut milletvekilleri, halka hizmet etmeyenler değil, genelde partinin liderine hizmet etmeyenlerden çıktı.
                                                …
Peki yurttaş, kendi oluşturmadığı, derdini sıkıntısını bilmeyen, bu listelerdekileri içine sindirebilir mi?
Bugüne kadar sindirdi ama yine “Sindirdim, sindirdin, sindirdi” der geçer mi, ne yapar bilinmez.
Dileriz ki, güzel yurdumuzun güzel insanları için en iyisi ne ise o olsun.    
 
[email protected]