CHP’li Ödemiş Belediye Meclis Üyesi Halil İbrahim Kökten’in tepki göstererek terk ettiği meclis toplantısını işleyeceğimizi geçen hafta yazmıştım. Hani şu alkol üzerine tuhaf diyalogların yaşandığı meclis toplantısı vardı ya? İşte onu diyorum! Hatırlarsanız içkili yer krokileri ile ilgili olarak yok hayırlıydı, yok değildi gibi son derece gereksiz bir tartışma içerisine girildi. Hafta başında ise CHP grup sözcüsü de olan belediye meclis üyesi Mehmet Kiremitçi’nin AK Parti Meclis Üyesi Hasan Uruktan’ı saygısızlıkla suçladığı basın demecini okudum. Son derece sert olan demecinde Kiremitçi haksız mıdır yoksa değil mi bunun takdirini sizlere bırakıyorum. Fakat ben şahsen Kiremitçi’den Hasan Uruktan’a yönelik bu demecinden ziyade içkili yerler krokisi ile ilgili olarak çelişen grubunun durumunu bizlere açıklamasını beklerdim. Örneğin Halil İbrahim Kökten meclisin hemen arkasından tepkisinin nedenlerini çok güzel bir şekilde izah ederek kamuoyunu bilgilendirdi. Bir grup sözcüsü kendi ayıbının üzerini örterek başkalarının ayıbını göstermeye çalışıyorsa ona kimse itibar etmez. Ha ilişkileriniz gereği eleştirmediğiniz/eleştiremediğiniz bir şeyler varsa onu da biz bilemeyiz.
Şu ana kadar Kiremitçi’ye cevap vermeyen Hasan Uruktan’ı mecliste pür dikkat izleyeceğiz. Herhalde onunda söyleyecek birkaç şeyi vardır.
Bu arada Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi ile ilgili son yazım çok beğenildi. Meğer herkesin başhekimle bir hikâyesi varmış. Derleyip seçip en hoş olanları sizlerle paylaşacağım.
Önceki hafta sizlere kısa zamanda inanılmaz bir yükseliş trendi yakalayan ve Ödemiş’te faaliyet gösteren bir şirket ve faaliyetlerinden bahsedeceğimi de yazmıştım. Şaşırdınız belki ama şaşırmayın. Bu ekonomik krizde işleri son derece güzel olan işletmelerde yok değil! İşleri güzel olan dendiğinde aklınıza hemen ya cemaattendir ya da yeşil sermaye sahibidir diye düşünürsünüz değil mi? Yok işte öyle değil! Yani sadece muhafazakâr kesimin işleri güzel diyemeyiz. Sosyal demokrasi iliklerine işlemiş öyle insanlar var ki kurban olduğum Allah onlara da yardım ediyor.
Sen küçücük işletmeyi al koca bir dev yap. Bu her babayiğidin harcı değildir. Hem siyaset yapacaksın yönetimlere girip çalışacaksın hem de işine zaman ayırıp para kazanacaksın. Kolay mı? Siyasete girenler hep kaybetmiştir ama demek ki ayarı bilip ona göre hareket edersen kazanıyorsun. Nasıl mı? Onu da haftaya yazalım. Olmaz mı?