"Çiçeğin Başkenti Bayındır" diye tanımlıyorsunuz, çiçekçiliği ve gelişimi hakkında neler söylersiniz?
“Çiçeğin Hikayesi Bayındır’da Başladı” diyoruz çünkü sarayların çiçeklerinin üretildiği yer Bayındır. 1980’li yıllara kadar ev bahçelerinde üretilip pazarlarda alıcı bulan Bayındır çiçekçileri, bugün bacasız sanayi diye nitelendirdiğimiz tam otomatik seralarda üretilmekte ve ülkemizin % 25’e yakın süs bitkileri ihtiyacını karşılamaktadır.
Eskiden sadece evlerinin önünde, küçük bahçelerde üretim yapılacak kadar küçük olan çiçekçilik sektörü Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri ve Birliklerinin çalışmalarıyla eski ihtişamlı günlerine döndü.
Artık "Bu sektörde ben de varım "diyebilen Bayındırlı işletmeciler, toplam 8 bin hektara yayılmış durumda. 1.000 üretici açık ve kapalı alanlarda 600'ün üzerinde süs bitki çeşidiyle tam kapasite üretim yapmaktadır. Bu sektör dolaylı olarak 5.000 kişiye istihdam sağlamaktadır.
Çiçek ve süs bitkileri üretimi ile birlikte Uluslararası Çiçek Festivali en fazla dikkat çeken organizasyonlardan. Bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
1998 yılında dönemin Belediye Başkanı Alaeddin Çapuk tarafından naylon çadırlarda ilkel ve çok zor koşullarda, çiçek ve özellikle fesleğen üreticilerine destek olmak, Bayındır çiçekçiliğini tanıtmak, yeni pazarlar oluşturmak, iş istihdamını artırmak, çiçekçilik sektörünün gelişimini sağlamak amacıyla başlatılan Festival 20. yılına geldi. 03-07 Mayıs tarihleri arasında kimseye söz vermeyin. Mis kokulu festivalimize bekliyoruz.
Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Çiçek Festivalimize Emniyet Müdürlüğü ve GSM firmaları verilerine göre 1,5 milyona yakın ziyaretçi geldi. Türkiye’nin en fazla ziyaretçi çeken organizasyonlarından birini düzenliyoruz. Bu yıl festivalimize 2 milyondan fazla ziyaretçi bekliyoruz.
“Çiçeğin Hikayesi Bayındır’da Başladı” sloganı ile festivalimizi düzenliyoruz. Yörenin en önemli geçim kaynaklarından olan ve bölgede markalaşan çiçekçiliğin kutlandığı festival süresince hemen her sokakta bir etkinliğimiz olacak; Canlı müzik yapan sokak sanatçıları, halk oyunları ekipleri, flash mob ekipleri, bando takımları, canlı heykeller, karikatür çizen ressamlar, kukla tiyatrosu, çocuklar için animatörler ve palyaçolar ile ziyaretçilerimizin hoş anılarla Çiçeğin Kenti Bayındır’dan ayrılması için çalışmalarımız devam ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan, Hollanda’dan gelen halk oyunları ekipleri ile ziyaretçilerimize hoş anılar yaşattık. Bu yıl Kosova, Ukrayna, Makedonya ve İtalya’dan gelen ekiplerle birlikte daha güzel dostluklar kurulmasını sağlayacağız.
 Çiçek Bayındır’ın can damarı, daha farklı ürünleriniz için çalışma ve planlamalarınız var mı?
Çiçek Festivalinin yanı sıra ürün kalitesi ile ağırlıklı olarak yurtdışına satılan bir ürünümüz olan üzümün ekonomik değerini arttırmak için Hisarlık mahallemizde “Bağ Bozumu Şenliği” planlıyoruz.
Bayındır toprak yapısı ve iklimi ile Türkiye’nin en önemli havzalarından birinde bulunuyor. Doğasını korumuş, tarıma dayalı ekonomisi olan ve yemyeşil bir kent. Zengin bir bitki örtüsüne sahip. Biz hem damak tadımız, hem de sağlığımız için bu türleri geleceğe taşımak zorundayız. “Tohum Bankası” kurmak için araştırma ve çalışmalara başladık. Bayındır’a bir tohum bankası kazandırabilirsek, bu tohumları gelecek nesillere, çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakma imkanına sahip olacağız.
Bayındır buram buram tarih kokan bir kent. Peki, Bayındır’ın sosyal yönde gelişim için çalışma ve planlamalarınız var mı?
Tiyatrolar, açık hava sinemeları, 4 Eylül Bayındır Kurtuluş etkinlikleri, Toplu Sünnet Töreni, Bayındır Araştırmaları Sempozyumu, Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, Çiçeğin Kentinde O An temalı Bayındır Fotoğrafları Jürili Sergisi, Muharrem ayında aşure günleri, Yörük kültürünün bir parçası olan Deve Güreşi, Türk Müziği Korosu, 23 Nisan Şenliği, sportif kurslar, geziler, Ramazan ayı boyunca hemen hemen her mahallemizde iftar ve etkinlikler düzenledik, devam edeceğiz.
 Gerçekleştirdiğiniz proje ve işler ile planlamalarınız nelerdir?
“Mutlu Bebek” projemizi hayata geçirdik. Yeni doğan bebeğe ve ailesine ziyaretlerde, anneye kendi sağlığı ve bebek sağlığı konusunda da bilgi veriyor, çam sakızı çoban armağanı diyerek hediyemizi sunuyoruz.
Üreticilerimizin sadece kendi ürettikleri ürünlerin satılacağı Bayındır'ın ihtiyacı olan üretici pazarı diğer adıyla Salı (Üretici) Pazarı'nda hemşehrilerimiz ile üreticilerimizi buluşturduk.
Belediyemizin kendi imkân ve olanaklarıyla işletilen “Ilıca Restaurant” vatandaşımızın daha sık bir şekilde sosyal alana çıkabilmesi, ailesi ile dışarıda yemek yiyebilmesi için hizmete alındı.
Çağdaş bir kentin çağdaş bireylerle, çağdaş bireylerin ise eğitim ile oluşacağının bilincindeyiz. Eğitimin sadece Milli Eğitim’in omuzlarına bırakılmayıp Bayındır Belediyesi olarak eğitime destek olmak amacıyla okullarımızın ihtiyaçlarını yerinde tespit ederek gerekli desteği sağlamak için çalışıyoruz.
İbadethanelerimizin genel düzenleme ve temizlikleri ile ilgili çalışmalarımızı İlçe Müftülüğümüzün talepleri ve belirli bir program çerçevesinde gerçekleştiriyoruz.
Belediye Başkanlığı seçim sürecinde tüm mahallelerimiz dolaşarak sorunları yerinde dinleme fırsatı bulduk. O dönemde hazırladığımız yol haritasını uygulamak için çabalıyoruz. Malum, Bayındır’ımız tarıma dayalı bir ekonomiye sahip olduğu için biz de önceliğimizi bu yönde belirledik. Hem ovada hem dağlık alanda bulunan tüm üretim yollarının ıslahı ve düzenlemesi için çalışmalar yaptık. Siz de bilirsiniz ki yatırımı yere yapan belediyelerin bu hizmetleri fazla dikkat çekmez. İnsanlar genelde göz hizasında görebileceği yatırımları daha fazla konuşuyor ama bu yaptığımız işlerin zamanla anlaşılması ve takdir görmesi bizi mutlu ediyor.
Hacı Sinan Camii’nin orada bulunan tarihi şehir hamamının restorasyonu için ihale yaptık. SİT alanı içerisinde bulunan mahallelerimiz etap etap sokak sağlıklaştırma projesi çalışmamız devam ediyor. Tüm birimlerimizi bir arada bulunduracağımız yeni bir “Belediye Hizmet Binası” yapmak için gerekli projeler hazırlandı, yakında inşaatına başlayacağız. Mülkiyeti belediyemize ait olan Tire-Ödemiş yolu üzerinde bulunan havuzumuzu aktif hale getirmek için bir proje başlattık. Küçük Menderes Havzası’nın en büyük Aquapark’ını hizmete alacayı hedefliyoruz.
Düzenlediğimiz etkinliklerde bizi yalnız bırakmayan ve Bayındır’a, bizlere her türlü desteği veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ederim.



Editör: Haber Merkezi