Atatürk anıtı önünde yapılan törene CHP Ödemiş ilçe Başkanı Hamdi Halis, CHP Kadın Kolları, Ödemiş CHP Gençlik Kolları, Oda başkanları, İYİ Partililer katıldılar.

Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş Gençlik Kolları Başkanı Özgür Günlü, “19 Mayıs 1919 tarihini anlamak için 102 yıl öncesinin koşullarını ve her bir ayrıntısını bilmek gerekir. Bu konuda en güvenilir kaynağımız elbette Nutuk’tur. Ulu Önder Atatürk'ün nutukta aktardığına göre, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Birinci seçenek İngiliz himayesini kabul etmek, ikinci seçenek Amerikan Mandası istemekti. Üçüncüsü ise bölgesel kurtuluş çareleriydi.

Atatürk bu kararların hiçbirinde isabet görmemişti. Çünkü bu kararların dayandığı bütün deliller ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı ata yurdu kalmıştı ki, son mesele bunu da paylaşmaktı. Osmanlı Devleti, onun istiklali, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamı kalmamış boş sözlerden ibaretti.

Bu halde ciddi ve gerçek karar “Milli hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak” olmalıydı.

Atatürk'ün, yanındaki 47 vatan evladıyla birlikte İstanbul'dan kırık dökük Bandırma Vapuru ile 16 Mayıs 1919 günü Samsun'a doğru yola çıkmadan önce aldığı karar buydu.

 Ya istiklal, ya ölüm! Gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası da bu olmalıydı. İstiklali için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefinin gereği olan bütün fedakârlığı yapmak zorundadır. Esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geçiren bir ulus, yok olmaya mahkûmdur.

“ATATÜRK HEM ASKERİ HEM DE SİYASİ BİR DEHADI”

Atatürk, hem askeri, hem siyasi bir deha idi. Her ayrıntıyı, önüne çıkabilecek her engeli hesap etmişti. Yine kendi deyimiyle, milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiği büyük gelişme kabiliyetini, milli sır gibi vicdanında taşıyarak, yavaş yavaş bütün bir topluma uygulatmak mecburiyetindeydi.

“ TÜRK MİLLETİ OLARAK VARLIĞIMIZA ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”

1919'dan itibaren yaptıkları, bir mantık silsilesiyle gözden geçirildiğinde, ilk günden itibaren takip edilen genel doğrultunun, ilk kararın çizdiği yoldan ve yöneldiği hedeften asla sapmamış olduğu kendiliğinden anlaşılacaktır.

Bugün varlığımızın nedeni, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ayak basan iradedir. O irade, o kararlılık, o cesarettir bizi biz yapan. Bugün bireyi olmaktan guru duyduğumuz Türk milleti olarak varlığımızı, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki bu iradeye borçluyuz.

Bugün ülkemizin emperyalist güçler tarafından işgal edilerek parçalanmak istendiği bir dönemde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkmasıyla, ülkemizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin başlangıcı olmuştur.19 Mayıs 1919 da başlatılan Anadolu direnişinin ortaya koyduğu özgürlük ve bağımsızlık arzusu, bugün de güç ve onur kaynağımızdır. Ülkemizin geleceğini gençlerde gören Atatürk, gençlere inandığı ve güvendiği için Samsun’a çıktığı günü de, Türk Gençliğine bayram olarak armağan etmiştir. Bu borcu nasıl ödeyeceğiz peki? Atatürk'ün rehberliğinde, mitolojideki Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğan Türk milletini ve devletini, 1919 öncesinde yaşadığı aciziyet içine ve medeni dünyada gülünç duruma düşürmeyerek. Bunun yolu da yine Atatürk'ün çizdiği yoldur. İlkeleri, devrimleridir. Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni emanet ettiği çocuklarımıza, gençlerimize çağdaş eğitim öğretim olanakları sağlamaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları bize vatan olarak bırakan ecdadımıza yürekten teşekkür ediyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum” dedi.

Editör: Haber Merkezi