Haber/ Faruk ÇARK

“Cumhuriyetimizin Kurucusu, Büyük Türk Devrimi’nin yaratıcısı Türk Milleti’nin makûs talihini yenen, emperyalizmin planlarını tarihin çöplüğüne atan, onurlu bir ulusu çağdaş değerlerle yeniden var eden Büyük Atatürk’ü, aramızdan bedenen ayrılışının 82. yıl dönümünde, bir kez daha sarsılmaz bağlılıkla, saygı ve minnetle anıyoruz…

Geçen seksen iki yıllık süreçte ve özellikle 21.yüzyılda Atatürk’ün önemi ve değeri daha da iyi anlaşılmıştır. Atatürk, getirdiği çağdaş ve insani değerlerle, her geçen gün daha da büyümüş, daha da yücelmiştir.

1950 sonrasında yapılan yanlışlar ve özellikle de son dönem muktedir siyasi anlayışın Atatürk Devrimi’ne kindar yaklaşımı milletimizce görülmüştür. “Demokrasi, özgürlük, vesayete karşıtlık” sloganlarıyla yapılan algı operasyonlarıyla, Atatürk’ün temsil ettiği bütün değerlere açıkça savaş açılmıştır. Cephe gittikçe de genişletilmektedir. Ancak durum da ortadadır.

Bugün, ulusça yaşadığımız sorunların temelinde, Atatürk düşmanlığı bulunmaktadır. Atatürk’e ve O’nun akılcı siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal politikalarına düşmanlık, devletimizi ve milletimizi uçurumun kenarına sürüklemiştir.

Büyük Atatürk’ün ölümsüzlüğünün 82. yıl dönümünde bulunduğumuz ortamı bir kez daha gözler önüne sermek istiyor, kindar ve düşmanca yaklaşımlarına son vermesi için de uyarıda bulunmayı aydın sorumluluğu olarak kabul ediyoruz. Buna göre;

Ülkemiz, 1919’da başlattığımız Milli mücadele öncesindeki korkunç durumla karşı karşıyadır. Yeni tip “Saray yönetimi” ile hanedanlık ve hilafet canlandırılmak istenmektedir.

Şahıs ve saray yönetimi esas alınarak, Atatürk’ün Önderliğinde ulusumuzu var eden, bağımsızlığımızı sağlayan “Gazi Meclis” etkisiz hale getirilmiştir.

Atatürk ve çağdaşlık karşıtı siyasal İslamcı zihniyet, hem içeride hem de dışarıda ülkemize büyük ekonomik ve siyasal sorunlar yaşatmaktadır. İhvancılık, laiklik karşıtı güçlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Mevcut siyasi anlayış ne Atatürk’ün, ne de silah arkadaşlarının adına bile tahammül edememektedir. Meydanlardan, caddelerden, spor sahalarından kaldırılan Atatürk tabelalarına ek olarak; İstanbul Atatürk Havaalanı, iktidarın Atatürk düşmanlığı nedeniyle kapatılmıştır. Ankara Atatürk Orman Çiftliği’ne, hukuk dışı uygulamalarla, saray zihniyetinin yeniden inşası adına büyük zarar verilmiştir.

Atatürk’ün kurduğu kurumlar olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu vb. Atatürk düşmanlığının yeni cepheleri haline gelmiştir.

Millilikten uzaklaştırılan eğitim, dinci vakıflara, cemaatlere, tarikatlara teslim edilmiştir. Tarikatlar ve cemaatler hiçbir dönemde olmadığı kadar ülke yönetiminde etkindir.

Devlet sistemi “şahsım yönetimi” haline dönüşmüş, liyakat esası kaldırılmıştır.

Atatürk’ün kurduğu parlamenter demokratik sistem; Laik Cumhuriyetimizi yıkmak ve ortadan kaldırmak isteyenlerce rafa kaldırılmıştır. Kuralsız, geleneksiz, hukuksuz, denetlenmeyen ve sorgulanamayan “ bir yönetim” bu şekilde oluşturulmuştur.

Diğerleriyle birlikte Atatürk’ün milli ekonomi modeli de terk edilmiştir. Üretim durmuş, fabrikalar satılmıştır. Atatürk düşmanı, laf dinlemez, ders almaz anlayıştaki yönetimle, ekonomide gelinen son nokta “askıda ekmek” olmuştur.

Atatürk düşmanı ve ülke gerçeklerinden kopuk uygulamalar, demokrasi, özgürlük, adalet, hak, hukuk özlemi içinde olan ülkemizi Ortadoğu bataklığına sürüklemiş ve her alanda geriye götürmüştür.

Kafaca, zihince çağı yakalama ihtimali olmayan siyasi anlayış, üniversiteleri bilim yuvası olmaktan çıkarmış; birer medreseye ve birer ticarethaneye dönüştürmüş, gençlerimizin geleceğini ve umutlarını karartmıştır.

Ancak tüm bu olumsuzlara karşı çözüm vardır:

82 yıl sonra çözüm, yeniden Atatürkçü Düşünceye dönüştedir.

82 yıl sonra çözüm, yeniden Atatürk’ü anlamaktır.

82 yıl sonra çözüm, Atatürk’ü yeniden anlatmaktır.

82 yıl sonra çözüm, Atatürk’ün manevi liderliğinde yol almaktır.

82 yıl sonra çözüm, Atatürk düşmanlarıyla yasal ve demokratik yollarla, güç birliği içinde mücadele etmektir.

Aramızdan bedenen ayrılışının 82.yıldönümünde laik Türkiye Cumhuriyetinin kazanımlarının savunucusu olan bizler, ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygı, minnet ve artan bir özlemle anıyor ruhun şad olsun diyoruz.”

Editör: Haber Merkezi