HABER: DİLEK A. ÖZDEMİR-TOLGA KIZGIN

Türkiye’nin önemli patates üretim merkezi olan Ödemiş Tüm Türkiye’nin patates ihtiyacını omuzladı. Ülkenin patates ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan ve bununla birlikte adından sıkça söz ettiren Ödemiş patatesi kilogramı 80-90 kuruş olarak çiftçinin tarlasından çıkıyor. Geçtiğimiz kış aylarında don olayı meydana gelmiş, ürünlerin %70i tarlalarda çürümüş ve çiftçi büyük ölçüde zarar etmişti. 2015 kış pazarlarında 5 liraya kadar yükselen, yörede “Sarıkız“ olarak adlandırılan patates şuanda Türkiye’nin 4 bir yanına ulaşıyor.

Patatesin ekimi ve olgunlaşmasının gecikmesi Ödemiş’i öne çıkardı

35-40 derece hava sıcaklığında patatesini taze olarak tarlasından çıkarmak isteyen, patatesin üretimini ve ticaretini yapan çiftçi Denizhan Seval, “Bu yıl hayırlısı ile hasat sonuna yaklaşıldı. Ödemiş şu anda bütün Türkiye’nin patates ihtiyacını omuzlamış durumda üretim yapıyor. Diğer bölgelerde patates ekiminin ve ürünün olgunlaşma sürecinin gecikmesi Ödemiş’i biraz dana ön plana çıkarıyor. Bu nedenle diğer bölgelerde hasat henüz başlamadı. Ürün olgunlaşmadığı için şu anda piyasaya sadece Ödemiş’te üretilen patates hitap ediyor. Bu yıl patatesin veriminden memnun olmakla beraber fiyattan da memnunuz diyebiliriz. Fiyatın çok yüksek olmaması ve ürünün güzel olması alıcıyı iştahlandırıyor.”

Ortalama 4-5 ton ürün elde ediyoruz

Geçtiğimiz kış meydana gelen don olayı birçok Ödemişli patates üreticisini zarara uğratmıştı. Bunun sonucunda zarar gören patates tarlalarından ürün çıkarılamamış, piyasada patates fiyatı tavan yapmıştı.

Birçok üreticinin patates tarlasının zarara uğradığını belirten Seval, “Kış aylarında hava sıcaklıklarının aşırı derece düşmesi nedeniyle hasat zamanı tarlalarda patatesler ciddi derede zarar gördü. Ödemiş’te yaşanan don olayında hiç kimsenin sigortadan faydana bildiğini düşünmüyorum. Sonucunda ürünler tarlalarda kaldı. Bu nedenle sökümler zaman aldı. Üreticilerimiz geçtiğimiz kış havalardan dolayı mağdur oldu. İnşallah önümüzde kış böyle bir şey yaşamayız. Ödemiş topraklarında, bir dönümden çıkardığımız ortalama 4 ila 5 arasında diyebiliriz“ dedi. Kapsam biraz dar olunca çiftçi sigortaya boşuna para ödemekten kaçınıyor. Yaşanılacak her türlü iklim şartına karşı ürün sigortalarının kapsamların genişletilmesi gerekiyor.  Hava koşullarından başka, ürüne zarar verebilecek ciddi bir konu yok. Ya sel tarladaki ürüne zarar verir ya da don olayı meydana gelir ürün zarar görebilir. Bunun haricinde çiftçi neden malı sigortalasın. Yani bu ikisi olmadıktan sonra sigortanın bir anlamı kalmıyor“ dedi.

 

Nüfusun yoğun olduğu illerde talep daha yoğun

Patates mahsulünün birçok bölgede yetişmesine karşılık, Ödemiş’in iklim koşullarından dolayı 3 mevsim yetişmesi Türkiye üretim şartlarına göre önemli bir yer tutuyor. Verimin bol olması, hava koşullarının uygun olması hatta yaz ve kış aylarında sürekli bir üretim sağlanabilmesi Ödemiş’i ön plana çıkarıyor.

Şuanda ticareti yoğun olarak yapılan ve kamyonlar dolusu patatesin Türkiye’nin 4 bir yanına gönderildiğini belirten Denizhan Seval,“ Genel olarak nüfusun yoğun olduğu illerden daha çok talep görüyoruz. İstanbul, Bursa, Ankara başta olmak üzere en Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna kadar Ödemiş patatesi ulaşıyor. Sözleşmeli üretim yapan üretici arkadaşlarımız, cips fabrikalarına ürün gönderiyor. Bununla ilgili bir takım sıkıntılar meydana gelebiliyor. Günümüz şartlarında kilosu 80-90 kuruşa satılan patates, üreticiyle yapılan sözleşmedeki fiyatları düşük tutulabiliyor.

Yerli tohum üretimi hem üreticiye kazandırır hem ülkeye

Patatesin üretim ve pazarlama aşamaları arası göz önünde bulundurulduğunda geçen süre zarfında maliyetin çok olması üreticiyi düşündürüyor. Yabancı ülkeden alınan tohumun yüksek bir fiyata tekabül etmesi, çiftçiyi yerli tohum arayışına ister istemez sürüklüyor. Yurt dışından gelen bir patates tohumunun maliyeti, üreticinin döviz üzerinden hareket etmesine ve üretim yapmasına etki ediyor.

Tohum maliyetinin yüksek olması çiftçinin üretim miktarına da etki edebildiğini belirten Denizhan Seval, “Patates ürünü diğer mahsullerle kıyasladığımız zaman maliyeti diğerlerine göre daha yüksek çıkıyor. Tohum maliyetlerinin çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Yerli firmaların tohum üretme konusunda daha çok çalışması gerekiyor. Yurt dışından temin edilen tohumlar üreticinin elinden döviz olarak çıkıyor. Dikiminden, ürünün tarladan çıkışına kadar maliyetleri göz önünde bulundurduğumuzda yüksek sayısal veriler ortaya çıkıyor. Bu yüzden tohum piyasasının biraz daha uygun olması üretici içinde, yerli tohum üretimi yapan firmalar içinde iyi olacaktır“ diye konuştu.

Dönümde en az 5 ton patates çiftçiyi kurtarır

Üreticinin, ürünün olgunlaşma aşamasındaki maliyetinin çıkarılabilmesi için, tarladan iyi bir verim alması gerektiğini belirten Deniz Seval, “Çiftçi ektiği üründen verim alamazsa kesinlikle bedavaya çalışır. Dekarda en az 5 ton verim alması gerekir ki maliyetini kurtarsın, evine ekmek götürsün. Yoksa çalıştığı süre boyunca sözleşmeli bir firmaya bağlı ise sadece fabrikanın ürününü temin etmiş olur. Tabi ki iklim ve hava şartları buna izin vermediği zaman çiftçi bir yılını bedavaya geçirmiş olacak. Sertifikalı tohum ekimi yapan çiftçiler destek primi alıyor. ÇKS sistemine kayıtlı olan çiftçiler eğer sertifikalı tohumluk kullanırlarsa primlerden yararlanabilirler“ diyerek sözlerini tamamladı. 


Editör: Haber Merkezi