Etem ORUÇ           
Nietzsche, şöyle diyor: "Cahil bir toplum özgür olsa da özgür seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını sanıp kendisiyle beraber ülkesdinin aydınlık insanlarını da yakar.
Cahil topluma seçim hakkı vermek, okuma yazma bilmeyene hangi kitabı okuyacağını sormak gibidir. Bunların oyuyla iktidara gelenler, düzenledikleri oyunlarla halkın egemenliğini çalan zalim, madrabaz hainlerdir," diyor. Demokrasi denilen yönetim biçimi yüzyıllardır hep tartışılagelmiştir.
Bir de Avrupalılar," Asyalılar ne denli eğitilse de demokrasiyi içlerine sindiremezler," derler. Ne denli doğrudur bilemem.
Asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir tuzak vardır. Hindistan cevizi oyulur, bir iple bir kazığa bağlanır. Çevizin altına da ince bir yarık açılır. O yarığın içine tatlı bir yiyecek konur.
Bu yarık sadece maymunun eli açıkken sığabilecek kadardır. Maymun elini sokup yumruk ederse eli dışarıya çıkmaz. Maymun tatlının kokusunu alır almaz yiyeceği yakalamak için elini yarıktan içeri sokar. Sokar ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkaramaz.
Maymun yiyeceği bıraksa yarıktan eli çıkacak, kurtulacaktır ama bırakamadığı için avcılar gelip onu yakalayıp kafese koyarlar.
Aslında maymunu tutsak eden hiç bir şey yoktur. Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihnindeki açgözlülüğü o denli güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulamaz. Eilndekini bırakarak kurtulan maymunların sayısı her zaman çok azdır.
Düşünüyorum da seçim önünde, yaz gününde kömür alanlara... Bir torba makarna alanlara... Bir bırakabilselerdi ellerindekini, neler olurdu acaba?