Son yazımda Küçük Menderes bölgesinin en az iki milletvekili ile temsil edilmesi gerektiğini dile getirerek,  bu konuda Tire siyasetinin aktif rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizmiştim.

 Gerekçelerim de gayet açık…

 Tire, Ödemişe nazaran Cumhuriyet tarihi boyunca Küçük Menderes bölgesinin siyasetine katkı sağlayarak inisiyatif elde etme konusunda son derece pısırık bir profil çizdiği halde, gelinen noktada Tirelilerin kendilerine layık görülen bölgesel elbiselerinin içine artık sığmadıklarını ifade etmeye çalışmıştım.

 Sokaktan yüz Tire’li çevirip sorsanız “siyasetçileriniz kimler” diye sorsanız, size bir önceki yazımda milletvekilliği adaylığı için halkın aklından pratik olarak gecen isimleri söyleyeceklerini ve buna da yakinen şahit olduğum için bazı siyasetçilerimizin isimlerini zikretmiştim. 

 Yazımın yayınlanmasının hemen ardından vatandaşlardan inanılmaz şekilde ilgi ve takdir mesajları aldım. İnsanlar kendi hislerine tercüman olduğumu söyleyerek, Tire’nin önümüzdeki seçimlerde sadece kendi şehri için değil, büyük düşünerek  Küçük Menderes bölgesi için de politikalar üretmesi gerektiği konusunda bir hayli istekli ve ciddi bilgiler aktardılar.

 Tireliler bu konuda ilçe örgütlerinden hangi çalışmaları yaptıklarını, içimizde yetişen hangi Tireli adayları kendi partilerinin seçilebilir listelerine yerleştirmek için ne gibi gayretler içinde olduklarını bilmek istiyorlar. Kısacası Tireliler, yıllara dayanan ezilmişliklerinin bir sonucu olarak, artık Ankara’da onurlu bir şekilde temsil edilmek istiyor. Tireli siyasetçiler Tirelinin onurunu kurtarmak zorunda… 

 Özet olarak Tireliler bu kez seçme ve temsil edilme haklarını kolayca siyasal partiler yasasının antidemokratik işleyişine teslim etmek istemiyor. Ankara’dan ya da İzmir il örgütlerince kendilerine sorulmaksızın hazırlanan bir milletvekili listesine sıcak bakmayacaklarını VE kendilerine listeler hazırlanmadan önce hangi siyasal oluşum daha çok danışarak  dikkate alırsa;  siyasal tercihlerini o yönde kullanacaklarını söylediler. Ha unutmadan ifade edeyim, bu şekilde konuşan vatandaş sayısı öyle üç beş kişi de değil. Bir hafta gibi kısa bir süre içerisinden sadece şahsıma ulaşan tanıdık tanımadık mesajları dikkate alacak olursam bu şekilde düşünen insan sayısının yüzlerle ifade etmem gerekir.

 Hal böyle olunca düşünen ve fikirlerini ifade etmek isteyen insanların kolayca fikir edebileceği bir platform oluşturmak amacıyla arkadaşlarımla birlikte internet üzerinden “KONUŞAN KÜÇÜK MENDERES” isminde  bir profil oluşturduk. Ve ne kadar da haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. Yaşadığı coğrafyanın sorunlarına duyarsız kalmak istemeyen binlerce kişi bu profile katılarak fikirlerini beyan etmeye ya da beyan edilen fikirleri dikkatlice takip etmeye başladılar.

 Ancak her nedense bu oluşumlar bazı siyasetçilerimizi rahatsız etmiş. Muhtelif yerlerde karşılaştığım ehli siyaset erbabı kişiler “ne yapamaya çalışıyorsunuz”, “çok saçma şeyler yazılıyor”, “boş adamların sözlerini dikkate almamak” lazım gibi ifadeler buyurdular. Bende kendilerine üslubuna uygun şekilde “vatandaşın siyasetçileri eleştirmesinden ve taleplerini dile getirmek için fikirlerini beyan etmesinden neden çekinilsin ki?” şeklinde izahatta bulundum.

 

 Şimdi buradan bir kez daha kendilerine seslenmek istiyorum. Sevgili siyasetçilerimiz, madem ki bu işin içindesiniz ve yaptıklarınızın doğru olduğuna inanıyorsunuz o halde buyurun vatandaşla konuşun diyalog kurun. Neden, niçin çekiniyorsunuz ? Seçim günü yaklaştıkça insanları bir meydana toplayıp sadece siz konuşmak istiyorsanız ve “sadece siz konuştuğunuzda” insanlar sizi dinlesin istiyorsanız lütfen şimdi onlarla diyalog kurun ve söylediklerine kulak verin. Zira dinlenmek istiyorsanız, her platformda dinlemeyi bilmek durumundasınız.

 Bu konuda ifade etmem gereken bir başka şey ise, bazı siyasetçilerin hâlâ vatandaşı koyun olarak algılamasıdır ki, işte bu noktada birkaç gün bizimle birlikte olmalarını tavsiye ediyorum kendilerine. Öyle mabet gibi Ankaralara kadar gidip, parti merkezlerinde  aday olma yoklamaları yaparak vatandaşın siz ne karar verirseniz, sizi destekleyeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ayrıca hadi Ankara’ya gittiniz, listeye girmeye çalıştınız ve istediğiniz sonucu alamadınız; bu neden oldu, sebebi nedir hiç değilse bunu açıklayınız..

 Siyasetle ilgilenenler için şimdi vatandaşı dinleme ve onların isteklerini yerine getirme zamanı derken seçimlerden sonra böyle bir şeye gerek yok anlamında bir şey de söylemiyoruz elbette. Aksine tüm bunların halk tarafından talep edilmesinin temel amacının zaten “seçimlerden sonra unutulmamak” olduğunu bilmeyeniniz var mı?

 Ayrıca halkın düşüncelerinden pek hoşlanmayan siyasetçilerimize son söz : “ya şimdi konuşun, ya da seçim meydanlarında sadece sizin konuştuğunuzda hap misali milletvekili listelerini övmeye kalkışmayın.”

 Ya da şöyle diyelim, ye şimdi konuşun ya da bir zahmet tamamen susun..!

 Yeniden ifade etmekte fayda görüyorum. Tireliler mecliste mutlaka kendi içlerinden en az bir milletvekilini Ankara’ya göndermek amacında.  Ve bunun için de istiyor ki, alternatifleri olsun. Şu an olduğu gibi Ödemişte adaylığını açıklayan beş  adaya karşın bir tek adayın bile olmadığı bir Tire siyasetini kesinlikle reddediyor.

 Zira biz vatandaşız. Ve sizi anlarız aslında…

 Ancak bizim sizi anlamamız, sizin de bizi anlamanız,  ortadaki mevcut durumun  anlaşılır olduğunu göstermez..!