Reha Muhtar, 18 Şubat tarihli Vatan Gazetesi’ndeki sütununda son günlerin en önemli konularından Oda TV internet sitesinin de sahibi Soner Yalçın tarafından, kendi aile hayatıyla ilgili yazılan bir makaleden bahsediyor.

Sanırım Reha Muhtar’ın ilk evliliği için olacak, eşi hakkında yalan ve iftira içeren yazı sonrası darmadağın olan hayatını açık yüreklilikle anlatıyor yazısında. Detaya girmeyeceğim, ibret almak isteyen, halâ Soner Yalçın’ı savunma gafletinde olanlar “ki; var” Vatan Gazetesi internet sayfasına girip okuyabilirler.
Reha’nın eşi kahrından ve bu iftira sonucu çocuklarının ruhsal durumunu düşünerek, onları alıp çekip gidiyor. (muhtemelen yurt dışına) Bu yetmiyormuş gibi Reha’nın babası üzüntüsünden, gelini ve torunlarını kaybetmenin acısı ile kalp krizi geçiriyor. Kadının masumiyeti anlaşılıyor ama yuva dağılıyor.
Bu müfteri adamın, makale ve kitaplarında devamlı olarak, Büyük Mütefekkir (düşünce adamı), Müçtehit (Ayet ve Hadisleri yorumlayabilen geniş ve derin bilgili kimse) Muhterem İnsan Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında yalan, iftira, hakaret dolu yazıları var. Ne benim kalemimin bu büyük insanı yazmaya gücüm yeter, ne büyüğümüzün savunmaya ihtiyacı olur. Şu kadarını söyleyebilirim ki; dünyanın belli başlı üniversitelerinde hakkında kürsüler kurulan, doktora tezlerine konu yapılan, dinimiz yüce İslâm ve insanlık hakkında binlerce makalesi, onlarca kitabı olan bu mübarek zâttan ne isterler bilmem ki? İslâm düşmanlığı olmalı.

Soner Yalçın’ın son zamanlarda hakaretamiz yazılarıyla bizleri üzen, günümüzün önde gelen düşünürlerinden, Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ile ilgili yazdıklarına, aynı gazetede Ahmet Turan Alkan enfes üslûbuyla gerekli cevabı verdi. Samanyolu internet sitesinden bu yazıyı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Ergenekon medya ayağının, bir ünlüsü daha var, bilirsiniz Ergün Poyraz. Üç yıla yakındır Silivri’de misafir. İçeride bir kitap yazmış. Sanırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili. Amma iş yahu, herifler yalan, hakaret, iftira ile ülkenin sevilen, sayılan devlet adamı, ilim adamı vb. ile ilgili hezeyanları kusup para kazanıyorlar üstelik.

Bilmem elinize geçti mi? Soner Yalçın’ın yıllar evvel “Efendi” adlı bir kitabı çıkmıştı. Orada belki yüzlerce iş adamı, holding sahibi, gazeteci, siyaset adamı daha niceleri hakkında; Yahudi, Sabatayist, dönme gibi en ağır hakaretlere maruz kalan nice değerli insan hayrettir bu adamla hiç uğraşamadılar. Hatta son günlerde basında birçok kalem erbabı başta ifade özgürlüğü çiğneniyor diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Gerçekler birer birer ortaya çıktıkça “Ben onlarla bir tutulamam, zaten kirli yayınlarını sevmiyordum” diye ikiyüzlülüklerini fâş ediyorlar.

Bir de bunların tetikçileri var ki, karakter zaafı insanda ancak bu kadar olur dedirtiyorlar. Kasıtlı, yalan yazıları halka basın özgürlüğü diye yutturmaya çalışanlar. Bunları son günlerde bir telâş aldı ki sormayın gitsin. Sıra bana ne zaman gelecek? Zaten bir gün hepimizi içeri alacaklar diyen mi istersin. Ne kadar komik duruma düşen mi? Biri de bakın neler diyor: Bundan sonra gazeteciği bırakıp çiftçilik yapacağım.

Çiftçilik ayıptır söylemesi övünmek gibi olmasın bizim buralarda yapılır. Buyursun gelsin. Zaten bundan sonra ÇİFTÇİLİK-İN, GAZETECİLİK-OUT.
Baksanıza ülkenin istikbali, çiftçinin en büyük dostu, koruyucusu, iktidar ümidi Kemal Kılıçdaroğlu çitçimize olan aşkından “Tarım Mitingi”ni Ödemiş’imizde yapıyor. Gazeteciliği bırakanlar buyursun gelsinler. Ödemiş insanı misafirperverdir. Onları bağrımıza basarız. Nostalji olsun diye de gazete yönetimimiz onlara Yerel Güç’te köşe verip, haftada bir yazmalarını sağlarlar.

FEHMİ KORU

Zaman Gazetesi okurları yaşadı. Büyük gazeteci-yazar Fehmi Koru Zaman’da yazılarına başladı. Basında Oray diye bir biri var. Fehmi Koru iki aydır işsiz kaldı diye sancısı tutmuştu. Onun da gözü aydın. Fehmi Koru’nun artık köşesi var üzülmesin. Herkese sataşarak kendini ancak okutabilen bu yeni yetme gazeteci, Fehmi Bey’i düşüneceğine kendini düşünsün. Fehmi Koru istediği gazetede köşe bulabilirdi. Ama Zaman Gazetesi’ni seçti. Hadi gençler internetten kendisini takip ediyordu. Fakat internet imkânı olmayan büyük bir okur kitlesi sanırım Fehmi Koru’nun Zaman Gazetesi’ni şereflendirmesinden çok memnundur. Ben de bir Zaman okuru olarak büyük ustaya hoşgeldin diyorum.
Selâm ve saygı ile sağlıklı mutlu günler dilerim.