16 Ocak 2025 tarihli ve 9416 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’yla başlayan acele kamulaştırma süreci kapsamında bölgede zeytin, incir ve çam ağaçlarının kesimine başlanmış, mahalle sakinleri karara karşı yargıya başvurmuştu.
F.S., T.Y., E.F.Y., S.K. ve F.İ. tarafından açılan davada, zeytin ve incir bahçelerinin ailelerin geçim kaynağı olduğu, zeytinliklerin sökülmesinin 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’na aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca kamulaştırma listesinde taşınmazların açık şekilde belirtilmediği, olağan kamulaştırma yöntemi varken acele kamulaştırma yoluna gidilmesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiği savunuldu.
Cumhurbaşkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü ise projenin Tire’yi Selçuk ve İzmir–Aydın otoyoluna bağlayan en kısa güzergâh olduğunu, mevcut yolun artan trafik yoğunluğuna cevap veremediğini belirterek, acele kamulaştırmanın “üstün kamu yararı” gerekçesiyle yapıldığını ileri sürdü.
Danıştay 6. Dairesi kararında, tarım dışı kullanım izni alınmadan acele kamulaştırmaya gidildiğini belirtti. İzmir Valiliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yazısına atıf yapan mahkeme, taşınmazlar için tarım dışı kullanım izninin bulunmadığını vurguladı.
Mahkeme, mülkiyet hakkının yalnızca kamu yararı amacıyla sınırlanabileceğini hatırlatarak, tarım arazilerinin izinsiz kamulaştırılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Buna göre, 16 Ocak 2025 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın, Çayırlı Mahallesi’ndeki davacılara ait taşınmazlar yönünden yürütmesi durduruldu.
Belevi–Tire Yolu’nda çalışmalar sürerken, Danıştay kararı projede yeni bir süreci başlatmış oldu.