Beydağ Barajı tamamlandıktan sonra Küçük Menderes Havzası’nın sulu tarıma açılabilmesi adına gerçekleştirilecek olan sulama kanalları projesinin en ince detayına kadar tartışıldığı Küçük Menderes Sulama Birliği toplantıları üreticilere dağıtılmak üzere kitaplaştırıldı.
Küçük Menderes Sulama Birliği’nin 2011 Nisan ayında gerçekleştirilen encümen ve Birlik meclisinin temmuz ayındaki toplantıları Küçük Menderes çiftçisinin bilinçlendirmek adına kitapçık haline getirildi ve dağıtımına başlandı.
Sulama kanallarının geçeceği hatlardaki sorunlar, Küçük Menderes nehrinin yatak değişimi, sulama kanalları hatlarının geçeceği arazilerde ekim yapılıp, yapılamayacağı, sondaj kuyularının kapatılıp kapatılamayacağı, arazide yapılan tespitler gibi konularda çeşitli bilgilendirmelerin yapıldığı, toplulaştırma hususunda çıkan ve çıkabilecek sorunlara da cevapların arandığı, ilgili ve yetkili kişilerin en ince detaya kadar görüş alışverişinde bulunduğu toplantılar çiftçiyi bilgilendirmek için kitapçık haline getirildi.
Sulama Birliği’nde encümen üyeleri, birlik üyeleri, müteahhit firma ve DSİ yetkililerinin katıldığı toplantılarda ele alınan ve öne çıkan konular hakkında çiftçilerinde bilgi sahibi olması gerektiğinin önemli bir husus olduğunun altını çizen Ödemiş Belediyesi ve Küçük Menderes Sulama Birliği Başkanı Bekir Keskin, “Toplantılara katılan arkadaşlarımızın öne çıkan konuları çiftçilere anlatması ağızdan ağıza pek garantili bir konu değil. Çiftçilerimizin toplantıda ne konuşulduğunu, sulama kanalları için nelerin yapılıp, yapılamayacağını anlayabilmeleri için böyle bir yöntem seçtik ve toplantılarda konuşulanları kitapçık haline getirdik. Çiftçilerimiz gayet sade bir dilde hazırlanan bu kitapçığı okuduklarında çok önemli bilgilere sahip olmuş olacak” dedi.
SULAMA KANALLARI YAŞAMSAL ÖNEME SAHİP
Çiftçinin bilgilendirilmesi için oluşturulan kitapçık ve sulama kanalları hakkında konuşan Bekir Keskin Küçük Menderes Havzası’nın dünyadaki en verimli üç-beş ovadan biri olarak tanımlandığını ifade etti. Küçük Menderes topraklarının var olan florası, yörenin iklim koşulları ve bu toprakların potansiyel ürün çeşitliliğinin bu kanıyı haklı çıkarır nitelikte olduğunu söyleyen Keskin, “Ancak, tarımın vazgeçilmez öğesi su olmadan, olsa da sondaj kuyuları ile su kullanmanın yüksek maliyeti ovamızın geleceği için bir tehdittir. Suyun yaşamsallığı ve kolay ulaşılabilir olmasının önemi her geçen yıl daha fazla anlaşılmaktadır.
Su havzalarını koruma, iklim değişikliği, sağlıklı tarım ve çevreye saygı gibi kavramlar; ekonomi, sağlık, eğitim gibi güncel konular arasında halkımızın gündeminde daha fazla yer almaya başladı. Uzmanlar yaşanabilecek kuraklıkların tarımı, ekonomiyi ve toplumsal refahı da etkileyebileceğine dikkat çekiyor” dedi.
Beydağ Barajı’nın devamı olan Sulama Kanalları projesinin, geliri tarıma bağlı olan bölge için yaşamsal öneme sahip olduğunu kaydeden Sulama Birliği Başkanı Bekir Keskin, “Proje sahası; 168.500 dekarlık bir alanı, 28 yerleşim yerini, 22 köy ile 6 beldeyi kapsamaktadır. Sulama Kanallarının ihalesi 30 Nisan 2010 tarihinde yapıldı. Projenin tamamlanma süresi 1.650 gündür. Proje kapsamında arazi toplulaştırması da bulunmaktadır. Arazi toplulaştırması, değişik yerlerdeki tarlaların, mümkün olduğunca tek bir yerde toplanarak, ekonomik olarak işlenebilir büyüklüğe getirilmesidir.
Yöremiz tarımsal arazileri küçük parseller halindedir. Mülkiyet yapısı miras ve paylaşım yoluyla çok ortaklıdır. Ayrıca, tarlalarımızda hayvancılık yaygındır, arazilerimizde konut yerleşimi giderek artmaktadır. Bu yüzden arazi toplulaştırılmasının nasıl yapılacağı yöremiz çiftçisi nezdinde tam olarak anlaşılamamış, toplulaştırma sorunu sulama kanallarının önüne geçen bir tartışma başlatmıştır. Bu kitapçık ile çiftçimizin bilgilendirilmesine katkı sağlamak istiyoruz” diye konuştu.
SULAMA BİRLİĞİ’NİN GÖREVİ HENÜZ BAŞLAMADI
26 Nisan 2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun 08 Mart 2011 tarihinde değişikliğe uğradığını bildiren Bekir Keskin, “6172 sayılı yeni ‘Sulama Birlikleri Kanunu’ ile DSİ tarafından inşa edilmiş sulama tesislerini işletmek, bu tesislerin bakım onarım, yenileme ve yönetim sorumluluğu Sulama Birlikleri’ne bırakılmaktadır. Yani Küçük Menderes Sulama Birliği’nin görevi henüz başlamamıştır. Ancak, sulama kanalları projesi tamamlandığında sulama sistemi ‘Küçük Menderes Sulama Birliği” tarafından yönetilecektir.
Sulama Birliği olarak sulama kanalları ve arazi toplulaştırma konularına ilişkin bilgilendirmeyi ilk ağızdan DSİ yetkilileri ve müteahhit firma katılımıyla Sulama Birliği Encümeni’nde ve Genel Kurul toplantılarında görüşüyoruz. Görüşülen konuları yöremiz çiftçilerimizin dikkatine sunmayı bir görev olarak kabul ediyoruz” ifadelerinde bulundu.
BİLGİ EN BÜYÜK HAZİNEDİR
Sulama Birliği olarak daha genel bir konuya da dikkat çekilmesi gerektiğine inandıklarını vurgulayan Keskin, “Su kanalları tamamlandığında su kullanım bedeli ve kullanım önceliği, miktarı, mevcut sondajların durumu yeni bir tartışma konusu olarak önümüze gelecek. Bu konuları da ileride görüşeceğiz, tartışacağız.
Değerli çiftçi arkadaşlarımın şimdiye kadar olduğu gibi, sulama kanalları projesi inşası aşamasında da projeyi yürüten tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde olacaklarına inanıyorum” şeklinde konuştu.