RIZA ZARRAB ‘KONUŞURUM’ DEYİNCE, BAKAN ADLİYEYE GİDİP “ SENİ KURTARACAĞIZ “ DEMİŞ..

Gazeteci Can Dündar, büyük bir gazetecilik örneği sergileyerek 17 Aralık Soruşturmasının savcılarından Celâl Kara ile bir röportaj yaptı. Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bu söyleşinin bir bölümünü saygıdeğer okurlarımla paylaşmak istedim. Bakın, savcı Celâl Kara çarpıcı açıklamasında neler diyor: “Reza Zarrap, gözaltında iken “Beni buradan kurtarmazsanız konuşacağım!” dediğine ilişkin iddiaya temas eden savcı Kara, “Hatta bir bakanın adliyeye gittiği, bakanın kendisi oradayken adliye kameralarının kapatıldığı, içeride Sarraf’a (Rıza Zarrab) ‘Biz seni kurtaracağız’ duyumu geldi diye konuştu. Savcı ayrıca, “Paraları, baskında polis yerleştirdi.” İddiasını da çürüttü. Bir Başkomiserin, o gün (17 Aralık) benim cebimde 25 lira vardı, dediğini hatırlatarak “Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evindeki aramada 2 milyon 445 bin dolar, 2 milyon 520 bin Euro, 520 bin TL. ve 990 Paund çıkıyor. Bunlar kitaplıkta, ayakkabı kutusunda, banyodaki dolapta ve lifte ele geçiyor. O kadar parayı polis nereden bulup da oralara koyacak? Hem polis koydu ise takipsizlik kararından sonra, paralar neden el konulanlara faiziyle birlikte iade edildi? Diye soruyor savcı, haklı olarak.

Savcı Celâl Kara, ayrıca çarpıcı bir duyumu da paylaşıyor: Soruşturmanın bir numaralı şüphelisi Reza Zarrab’ın gözaltındayken “Beni buradan kurtarmazsanız, konuşacağım.” Diye tehditte bulunduğuna ilişkin iddiaya temas ederek “O’na dair bir duyum geldi. Hatta bir bakanın adliyeye gittiği, kendisi orada iken adliye kameralarının kapatıldığı, içeride Zarrab’a biz seni kurtaracağız, dediği duyumu geldi.” Diye konuşan savcı Kara, O bakanla ilgili Zafer Çağlayan’ın isminin geçtiğini hatırlattı. Savcı Kara, yolsuzluk soruşturmasına verilen takipsizlik kararıyla devletin en az 50-60 milyon dolar zarara uğratıldığını da vurgularken şu ifadeleri kullandı: “ Öbürlerinin aldığı rüşveti saymıyorum. Bu Sarraf’ın kendi payına düşen miktar…Buradan elde ettiği para 50 milyon dolarsa (tam miktarı araştırmanın sonunda çıkacak) bunun teminatını sağlamak üzere mal varlığına tedbir koymak gerekmez mi? Ben ileride mal varlığından , onlarca milyon dolarlık müsadere talep edeceğim. ‘suç işlemek suretiyle edinilmiş gelirdir’ diye.

Ayrıca, Türkiye’nin ilk Baş Omdusmanı Nihat Ömeroğlu’nun adliyeye gelerek dosyanın kendisinden alınmasını, Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’den talep ettiğini belirtiyor.

İfade alma sürecinde kendisine yöneltilen; “Elleri cepte ifade aldı”, “İki dakika süren var, anlat ve çık.”Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın.” Şeklindeki ifadeleri de yalanlayarak, Bakan çocukları Kaan Çağlayan ile Barış Güler ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın ifadelerini bizzat kendisi aldığını aktaran savcı Kara, “Almaz olaymışım. Sonradan bir sürü iftira üretildi.” Siteminde bulunuyor. Şüphelilere olabildiğince nazik davrandığını da kaydederek; “Biraz çekingenlerdi. Ama ben soruşturmanın hassasiyetine binaen hepsine ayakta ‘hoş geldiniz’ dedim, tokalaştım. ‘Buyurun’ diye yer gösterdim. Normalde şüphelinin ifadesi ayakta alınır, ben dikkat ettim ‘oturun yorulmayın’ dedim. Kâtibim de şahittir. Şeklinde konuşuyor savcı bey.

Saygıdeğer okurlarım. Fevkalâde ilginç bu röportaj hayli uzun. Cumhuriyet Gazetesi’nin Web. Sitesinden tamamını okuyabilirsiniz.

Saygılarımla.