Ödemiş İlçe Müftüsü Kesti’den Kurban Bayramı açıklaması

ÖZEL HABER: CEREN ERCİH
Ödemiş İlçe Müftüsü Sebahattin Kesti Kurban Bayramı’nın dini dayanağını, kurban kesilirken yapılması gerekenleri, kurbanın hangi şartlarda kabul olduğunu anlattı.
Büyükbaş hayvanların en fazla 7 ortaklı kesilebileceğini belirten Müftü Keski  ortaklı kurban kesiminde kişilerin biri kurbanlık için diğeri adaklık için kesebileceğini ancak niyetin kesinlikle et yemek için olmaması gerektiğini vurguladı. Ortaklardan birinde dahi et yeme maksadıyla ortak olma niyeti varsa diğer ortaklarında kurbanının kabul olmayacağını belirtti.
Kurban Bayramı’nın önemine de değinen Ödemiş İlçe Müftüsü Sebahattin Kesti, kurbanın kelime manasını şu sözlerle aktardı; “Kurban kelime manası itibari ile Allah’a yakınlaşmak manasındadır. Kişinin Allah’ın verdiği nimetlere karşı şükür eda etmesidir.  Hanefi mezhebine göre hükmü vacip, Şafiye göre ise sünnettir. Bunun delili hem Kur’an-ı Kerim’de hem de hadislerde mevcuttur.  Hanefi mezhebine göre kurban kesmenin vacip olduğunu Kevser Suresi’nden anlıyoruz. Kevser Suresi’nde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes der.  Hali vakti yerinde olan zengin insanların kurban kesmeleri vaciptir. Şafi mezhebinde ise hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi gereklidir. Bir ibadetin sünnet veya vacip olması gerekmiyor her halükarda o ibadetin yerine getirilmesi gerekir.” Kesti, Allah’a yakınlaşmak ve Allah’ın verdiği nimetlere şükretmenin yollarından birinin de kurban kesmek olduğunu vurguladı.
‘Kurban keserken hijyene dikkat edilmeli’
Kurbanın alınmasından kesilmesine kadar olan sürecin de ibadet içerisinde olduğunun altını çizen Müftü Kesti, “ İbadetlerde bir kural vardır. İslam dini bir ibadetin yerine getirilmesine önem verdiği kadar onun usul olarak da güzel olmasına dikkat etmeliyiz. Çevreye hijyene dikkat edilmesi lazım. Kurbanı almaktan boğazlanıncaya kadar olan aşamasına dikkat edilmeli. Kurbanı ortak bir araya gelip alacaklar etlerini rıza ile paylaşacaklar.  Dişi hayvanın gebe olmamasına dikkat edecekler. Hayvanın sağlıklı olmasına dikkat edecekler.  Artık hayvanların da insanlar gibi pasaportu var. Menşei kağıdı diyorlar bu sayede hayvanın tüm bilgilerini öğrenebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Kadın işin ehli ise kurban kesebilir’
Kurbanı kesmenin şartlarına da değinen Müftü Keski,  kurban kesmenin şartları arasında kadın ya da erkek ibaresinin olmadığını işin ehli kadınlarında kurban kesebileceğini vurguladı. Kurban kesmenin ilk ve en önemli şartının tesmiye olduğunu kaydeden Kesti, hayvanın kıbleye doğru çevrilip şah damarı ve nefes borusunun güzelce kesilmesi gerektiğini ve kestikten sonra Allah’ın verdiği nimetlere şükür için iki rekat namaz kılınması gerektiğini kaydetti.
‘Kurban edilecek hayvanlar bellidir, tavuktan kazdan kurban olmaz’
Hangi hayvanların kurban olabileceğini de belirten Müftü Sebahattin Kesti;  “Tavuktan kazdan kurban ederler asla böyle bir şey doğru değil. Kurban olarak kesilecek hayvanlar şunlardır; koyun,  keçi, sığır, manda, camız ve devedir. Koyun ve keçi 1 yaşını doldurmuş olmalı koyun keçi bir hisse için kesilir. Koyunun yavrusu 7-8 aylık vücut yönünden gelişmiş ise onun 7-8 aylık olması uygundur. Keçinin mutlaka 1, sığırların 2 yaşını doldurmuş olması lazım. Devenin de 5 yaşını doldurması şarttır” dedi.
‘Hayvanı bayıltıp kurban etmek dinimizce uygun’
Solakların kestiği hayvanın kabul olup olmayacağını da değerlendiren Müftü Kesti, bu işi orada sağ eliyle becerebilecek biri varsa sağ eli öncelikli olması gerektiğini kaydetti.  Kurbanın bayıltılıp kesilmesinin de İslamiyet’e uygun olduğunu kaydeden Müftü; “Dinimiz hayvanlara her konuda rahmeti şefkati emrettiği gibi kurban kesilmesi konusunda hayvanı incitmeden, hayvana eziyet  kesilmeli. Bıçağı iyice bileylemeli, ehil olan kimseler kesmeli hayvanın korkutmamak için gözü ve üç ayağı bağlanmalıdır. Şoklama da hafif bayılır da hayvan kesilirse bu caizdir dinen bir engel değildir” dedi.
‘Hayvanın ilk kanı akarken kul hakkı hariç tüm günahlar affedilir’
Kurbanı keserken Hz. Muhammed’in venhar emri ile kurban kestiğini ve her Müslümanın bu kurbanını bu şekilde kesmesini tavsiye eden Müftü Kesti; “ Bayram günü ilk önce yapmamız gereken bayram namazını kılmak sonra kurbanı kesmek ilk kanı akarken kul hakkı için bütün günahlar affedilir hayvanın tırnakları, tüyleri boynuzları sevaba dönüşür o kişiye sevap olarak gelir.  Hz. Muhammed kızına, ‘Ya Fatma kurban kesildiği zaman da başında dur’ demiştir.   Bende kardeşlerimize kurban kesilirken başında durmalarını tavsiye ediyorum ve kurban kesildikten sonra iki rekat namaz kılmaları müstehaptır” şeklinde konuştu.
‘Et yiyeyim düşüncesiyle kesilen kurban kabul olmaz’
Kurbanlık hayvanın en fazla kaç ortaklı olabileceğine, hayvanın kurban olabilmesi için yapılması gerekenlere ve kurban etinin nasıl pay edilmesi gerektiğine de değinen Müftü Kesti,  “Kurbanlık hayvanlarda koyun ve keçi bir insan kesebilir sığır ise 7’ye kadar caizdir. Keserken de birimiz kurbanlık birimiz adak için keserse caizdir.  Mutlaka ibadet niyetiyle kesilecektir birisi sırf et yiyeyim kastıyla girerse diğerlerine de kurban olmaz. İbadet maksadıyla ortak olunmalıdır.  Kurbanın etini 3 kategoriye ayrılır ev halkına eşe dosta üçüncüsü ise muhtaç olanlara ayrılır. Derilerine de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak alıyoruz. Kardeşlerimiz bağışlayabilirler.  Deri bir milli servettir. Kurban kesen kardeşlerimiz deriyi tuzlasın istediği şahıslara güvendiği yerlere vermelidir” ifadelerine yer verdi.
‘Taksitle kurban kesilebilir’
Taksitle kurban kesilebileceğini de belirten Kesti, sonra gelecek bir paranız var ve bu paranın günü belli ise taksitle kurbanın da caiz olduğunu kaydetti.  Ölmüş birine kurban kesilip kesilmeyeceğini değerlendiren Müftü Kesti;  “Ölmüş olan bir insan için kurban kesmek vacip değildir. Birisi diyor ki senin rızan için ölmüş atama kesmek istiyorum der ise vacip değildir ama isterse kesebilir” dedi.
‘Kurban yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneği’
Hedivar, uhdiye, adak, akika kurbanlarının ne anlama geldiğine de değinen Müftü Kesti,  “Hedivar, hacı adaylarımız ibadet yaparlarken orada kesilen kurbanlara denir. Ülkemizde kesilen udhiye denir. Adak kurbanı üzerimize normalde farz veya vacip değil. Bunu siz vacip kılıyorsunuz. Mesela nedir? Oğlum okulunu geçerse, oğlum askerden sağ salim dönerse senin rızan için bir kurban keseceğim bunu biz kendimiz vacip kıldık Bunu da adayan kişiye mutlaka vaciptir hali vakti yerinde olduğu zaman mutlaka kesilmelidir. Akika yeni doğan çocuklar için arzu edenler  tarafından Allah rızası için hayırlı ve bereketli olması düşüncesi ile kesilir.  Akika kurbanı kendisi de yiyebilir istediğine dağıtır ama Adak kurbanında kesinlikle kişinin kendisi, annesi, babası ve çocukları yiyemez”  dedi  Müftü Kesti sözlerini şöyle noktaladı;  “Bütün kardeşlerimizin kurban bayramını tebrik ediyorum. Cenabı hak ülkemize tüm İslam alemine bayram vesilesi ile huzurlar getirsin. Kurbanlarımızı kabul etsin. Mükâfatlarını ahirette bizlere nasip eylesin. Kurban sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneğidir. Diyanet İşleri Başkanlığımız bünyesinde 135 ülkede kurbanlar kestiriyor vekalet yoluyla. 850 TL yurt içi 600 TL yurt dışı arzu eden vatandaşlarımız müftülüğümüze gelir makbuzunu alır. Böylece et göremeyen nice İslam ülkelerinde bu vesile ile hayırı dokunmuş olur. Cenabı hak bütün İslam alemine huzurlar getirsin inşallah.”