31 meclis üyesinin bulunduğu toplantıda, 18’i CHP, 11’i Cumhur İttifakı, 2’si Demokrat Parti ve belediye başkanından oluşuyordu. Satış kararının alındığı oturumda, Cumhur İttifakı’nın 2 AKP’li üyesinin toplantıda bulunmaması ve sayısal çoğunluk açısından önemli bir kararda bu eksikliğin dikkat çekmesi öne çıktı. Karara, 18 CHP’li meclis üyesinin tamamı ile Demokrat Parti’den 1 üye “evet” oyu verirken, 9 AKP-MHP ve 1 Demokrat Parti üyesi ret oyu kullandı.
Toplantıda söz alan Cumhur İttifakı Grup Başkanvekili Emin Davran, belediye yönetiminin satış politikalarına sert eleştirilerde bulundu.
Davran, konuşmasında şunları söyledi:
“Tarihi bir süreci yaşıyoruz başkanım. Farklı siyasi görüşlere sahip olsak da hepimiz aynı memleketin çocuklarıyız. Geçtiğimiz gün yaptığınız basın toplantısında yaklaşık 1700-1800, hatta 2000’e yakın satış kararı alındığını söylediniz. Biz geçtiğimiz mecliste yalnızca 4 yerin satışını komisyonda değerlendirilmek üzere sevk ettik. Şimdi o satış kararlarını oylamak için buradayız.”
Davran, Gölcük Otel ve Migros alanı gibi belediyeye düzenli gelir getiren taşınmazların satışının yanlış bir adım olduğunu belirterek, şunları ifade etti:
“Gölcük Otel, iyi bir işletmecilikle nesiller boyu bu memlekete gelir getirecek, altın yumurtlayan bir tavuk konumundadır. Aynı şekilde Migros alanı da Ödemiş’in en büyük gelir kaynaklarından biridir. Bu yerleri satarak kısa vadeli gelir elde etmek yerine, geleceğe yatırım yapılmalı. Belediyemizin bir sarayı bile yok, birimlerimiz emanet binalarda hizmet veriyor. Bu alanlar doğru değerlendirildiğinde Ödemiş’e kalıcı eserler kazandırılabilir.”
Satışların usulsüz olduğunu savunan Davran, hukuki risklere de dikkat çekti:
“Biz mal satışına tamamen karşı değiliz, ancak atıl durumdaki taşınmazlar varken gelir getiren mülklerin elden çıkarılmasına karşıyız. Ayrıca satışa konu edilen bazı yerlerde cins tahsisi yapılmamış. Bu durum Ödemiş Belediyesi’ni şaibe altında bırakabilir. Satış ortamları artık internet üzerinden yapılıyor; ihalelere ülkenin her yerinden kişiler katılabiliyor. Gölcük Otel gibi yerlerin tapu kayıtlarında bile arsa olarak geçtiği görülüyor. Bu satışların hukuka uygun olmadığını düşünüyoruz.”
Davran, konuşmasını “Bu satışlar Ödemiş’in geleceğine ihanettir” sözleriyle tamamladı.
ODABAŞILAR: “KOMİSYONDAKİ KONU SATIŞ DEĞİL, KADASTRAL DÜZELTMEYDİ”
AK Parti Meclis Üyesi Derviş Odabaşılar ise, Migros ve çevresindeki taşınmazlara ilişkin dosyanın komisyonda “kadastral gösterim hatasının düzeltilmesi” amacıyla görüşüldüğünü, ancak sonrasında satış sürecine dönüştüğünü belirtti.
Odabaşılar, “Komisyonda konunun aslı, oradaki kadastral hatanın düzeltilmesiydi. 3.200 metrekare olarak görünen alanın gerçekte 2.200 metrekare civarında olduğu belliydi. Parsel sorgulamayla bu kolayca görülebilir. Ancak bir sonraki mecliste bu konu satış gündemiyle karşımıza çıktı,” dedi.
Odabaşılar, sağlık alanı ve yol düzenlemeleriyle ilgili değişikliklerin süreci karmaşık hale getirdiğini vurgulayarak, “Bir önceki mecliste konuya hızla geçildi, detaylar araya kaynadı,” ifadelerini kullandı.
Derviş Odabaşlar, “bir GES arazisi satıla çıkan yer arsa olarak görünüyor veya tarlalarla çıkıyor. Şu an üzerinde kocaman yerlerin olduğu yerler aynı şekilde arsa olarak satışa çıkıyor. Bizim komşusuna gelirken, ''kadastral hata var, bunu düzelteceğiz. teknik olarak çok ciddi bir mesele, yarın bir gün başımıza bela alabiliriz. Yani yandığından mal kaçırmıyoruz başkanım, bu cins tahsisleri mutlaka yapılmalı” dedi.
ŞENER: “HENÜZ SATIŞ YAPILMADI, SADECE KARAR ALIYORUZ”
Belediye Başkan Yardımcısı Cumhur Şener, muhalefetin eleştirilerine yanıt vererek sürecin yasal çerçevede ilerlediğini söyledi.
Şener, “Belki önceden o metrekare doğrudur, fakat biz burada bir plan tadilatı yaptık. Migros alanı, sağlık ocağı tarafına sirayet etmişti. Bu nedenle imar hatasını düzeltmemiz gerekiyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi de iki parselin beş metrelik yolla ayrılmasını plan tadilatıyla onayladı,” dedi.
Henüz herhangi bir satışın yapılmadığını vurgulayan Şener, “Biz şu anda sadece satış kararını alıyoruz. Satış işlemi için encümen kararı, ekspertiz, fiyat tespiti ve ilan süreçleri olacak. Komisyon kararı zorunlu değil, meclis isterse doğrudan karar alabilir,” ifadelerini kullandı.
Şener ayrıca, yapılan düzenlemeyle parsel numaralarının yenilendiğini belirterek, “503 parsel 504 ve 505 olarak tescil edildi. Bu tamamen plan bütünlüğünü korumak için yapılan teknik bir işlemdir,” diye konuştu.
KATKICI: ““AZ LAF, ÇOK İŞ’TEN ÇOK LAF, AZ İŞE DÖNÜLDÜ”
Cumhur İttifakı Meclis Üyesi Okan Katkıcı, Belediye Başkanı Mustafa Turan’a yönelik eleştirilerde bulunarak, yönetimin “az laf, çok iş” sloganının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Katkıcı, “Ödemiş için herkesin doğruları söylemek adına burada oturuyoruz. Sayın Başkan, siz göreve geldiğinizde ‘az laf, çok iş’ dediniz. Aynı sloganla İzmir’de MHP’li Serkan Acar da yola çıktı. Bugün Serkan Bey üçüncü dönemini kazandı, çünkü halk hizmetinden memnun. Ancak biz 18 ayda ‘az laf, çok işten’ çok laf, az işe geldik,” dedi.
Başkan Turan’a hitaben, “Burada sizi defalarca yanlış yönlendiren ekip arkadaşlarınız olduğunu söyledim. Kredi çekmeye, mal satmaya geldik dediniz. Altı ay önce bu mecliste ‘satılacak yerler var’ dediğimizde siz, ‘öyle bir şey yok, bunlar dedikodu’ demiştiniz. Ama bugün bu satışlar gündemimizde,” ifadelerini kullandı.
Katkıcı, önceki dönem belediye yönetimiyle karşılaştırma yaparak, “Mehmet Eriş döneminde belediye 500 milyon borçla devredildi. Siz göreve geldiğinizde bu rakam 460 milyon olarak açıklandı, şimdi 1 milyar 152 milyon borca ulaştık. Biz bugün bu yerleri satsak da yarın yine aynı borçla karşılaşacağız. Bu satışların Ödemiş’e kazandıracağı bir şey yok,” dedi.
Katkıcı sözlerini, “Bu yerlerin satılmaması taraftarıyım. Komisyondan gelen evraklarda sürekli değişiklikler görüyoruz. Daha disiplinli, daha net bilgilerle hareket edilirse meclis daha sağlıklı kararlar alır,” diyerek tamamladı.
“TARİHİ BİR SÜREÇ DEĞİL, DOĞAL BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ”
Belediye Başkan Yardımcısı Metin Kıral, Cumhur İttifakı Grup Başkanvekili Emin Davran’ın eleştirilerine yanıt vererek konuşmasına başladı:
“Emin Bey'in konuşmalarını dinledik. Tarihi bir süreç yaşıyoruz dedi. Tarihi bir süreç falan yaşamıyoruz biz. Biz doğal akışında bir süreç yaşıyoruz burada. Burada meclis başladığından beri bütün eleştirileri dikkatlice dinledim. Özellikle Emin Bey'in eleştirilerinde ya eksik bilgi var, ya yanlış bilgi var, ya da kasıtlı bir şekilde farklı bir algı yaratma çabası var. Diyor ki ısrarla biz, siz defaatle söylediniz, bizim bir faiz sarmanında olduğumuzu, buraları satmamız gerektiğini ve bu faiz sarmanından çıkıp belediye bütçesine normal nominal şartları getirmemiz gerektiğini…”
Kıral, konuşmasının devamında geçmiş döneme de atıfta bulundu:
“Belediye binamız yok, belediye sarayı diyorlar, saray hastalıkları var. Aynı dönemde beş yıl belediye başkanlığı yaptılar. Adalet ve Kalkınma Partisi. Yanlış hatırlamıyorsam yine bu binadalardı. O zaman bu belediye binasınınla ilgili girişimleri gayet tabii yapabilirlerdi...”
Kıral, belediyenin önceliğinin “sürdürülebilir ekonomik yapı” olduğunu vurguladı:
“Bizim burada önemli olan belediye binamızın olması değil, belediyenin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya getirilmesi gerekiyor... Biz borçlarımızla ilgili her şeyi ödemiş halkına geldiğimiz günden beri kalem kalem anlatıyoruz. Dönem bittiğinde de alnımız ak, başımız dik hesap vermeye hazırız.”
“KENDİ İKTİDARLARININ BIRAKTIĞI KARANLIK GİRDAPTAN ÇIKIYORUZ”
Konuşmasını sosyal politikalarla sürdüren Kıral, belediyenin hizmetlerini şu sözlerle savundu:
“Biz kendi iktidarlarının geçinmek zorunda bıraktığı, geçinemediği emekliyi kent lokantalarında ağırlıyoruz. Biz kendi iktidarlarının annenin, babanın cebine harçlık koyamadığı çocuğa sabah sıcak çorba veriyoruz. Kendi iktidarlarının on altı bin liraya geçinmek zorunda bıraktığı yine emeklimize bir liraya çay veriyoruz... Biz bu girdaptan çıkmak için mücadele ediyoruz. Belediye binamız yokmuş, varsın olmasın. Bir parkta da yaparız biz belediye hizmetlerini. Ama biz bu vatandaşın yanında bütçemizle beraber olmaya devam edeceğiz.”
“BU GELİR KAPISI KAPILMASIN”
Kıral’ın sözlerinin ardından Belediye Başkanı Mustafa Turan söz aldı:
“Bu gelir kapısı kapılmasın, belediyenin en büyük geliri. Migros yeri bizim elimizde kalsın, yılda 5 milyon para alalım derken, ayda 25 milyon gecikme faizi ödeyeceğiz. Ayda 25 milyon gecikme faizi…”
Cumhur İttifakı Meclis Üyesi Özgür Öner ise şu yanıtı verdi:
“Başkanım, siz Migros bir yerde satın aldığınızda 25 milyon para, Migros'tan dolayı mı faiz ödüyoruz? Niye her şeyi oraya bağlıyorsunuz ki siz? Biz size satmayın demiyoruz, bu elimizdeki altınları satmayın diyoruz…”
Bunun üzerine Turan şu ifadeleri kullandı:
“Babamdan kalan yeri satmıyoruz ama biz de babamızın borcunu ödemeyeceğiz arkadaşım. Biz kangreni kesmek için mücadele ediyoruz. Siz bizim söylediklerimizi anlamıyorsunuz... 50 artı 70 milyon kullandığımız kredinin tamamını geçmiş borcu ödemedik mi? Bilmiyor musunuz? Ben borç sarmalından kurtulmanın tek yolunun bu faizlerden kurtulmak olduğunu söylüyorum. Ticaret yapan sizler bunu en az benim kadar biliyorsunuz arkadaşlar.”
“KEDİ YAVRUSUNU YİYECEĞİ ZAMAN KÜLE BULARMIŞ…”
Emin Davran, Turan’ın sözlerine sert tepki gösterdi:
“18 ay önce bu böyle oldu, belli değil miydi başkanım? ... Kedi yavrusunu yiyeceği zaman küle bularmış başkanım. Bu zaten fareye benziyordu diye. Siz buraları gözden çıkartmışsınız. Ödemiş’in geleceğini gözden çıkartmışsınız.”
Turan ise kısa ama dikkat çeken bir yanıt verdi:
“Ben kedi değilim. Yavruyu ben doğurmadım.”
Davran, “Biz mi doğurduk? Bu borçlu. Ben bir ata sözümden bahsettim. Siz buraları gözden çıkartmışsınız. Vaatlerle geldiniz, borç sarmalına soktunuz belediyeyi.” diyerek karşılık verdi.
“Kahvehane üslubu ile konuşacaksak öyle de konuşuruz”
Gergin anlarda bu kez Metin Kıral söz aldı:
“Burada kahvehane üslubu ile konuşacaksak öyle de konuşuruz. Yaşına başına birikimine yakışır konuşacaksın burada. Burası kahvehane değil. Biz sayısal Loto’dan mı geldik. Biz de vatandaşın oyuyla geldik. Emin abinin tansiyon ilacını içmesi için bir ara verelim.”
Bu sözler üzerine Davran sinirlendi:
“Sen haddini aştın. Ödemiş’in malını satıyorsunuz.”
“Hepimiz Ödemiş’in temsilcisiyiz, seviyemizi koruyalım”
Tartışmayı yatıştırmak için tekrar sözü alan Başkan Mustafa Turan şunları söyledi:
“Burada, madem hepimiz Ödemiş'in seçtiği temsilcileriz, kendimize yakışan uslupla tartışabiliriz... Bu kavganın sebebi bireysel menfaatler değil. Biz diyoruz ki çözüm bu. Siz diyorsunuz ki satış bir çözüm ama yeri burası değil. Anlıyorum sizi ama bunu başka bir üslupla, başka bir seviyeye getirmeyin...”
“BORÇLAR SATIŞLARLA KAPANIR MI?”
Demokrat Partili Meclis Üyesi Hasan Çetin, belediyenin taşınmaz satışlarıyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Satışlardan elde edeceğimiz paralarla mevcut borçları ödersek, bunun hem sizin için hem de Ödemiş Belediyesi Meclisi için olumlu bir adım olacağını düşünüyoruz. Ancak bu borçların, satışı planlanan mallarla karşılanıp karşılanamayacağı konusunda daha önce de ifade ettiğim gibi bir belirsizlik var. Bu konunun komisyona havale edildiğini söylediniz ama benim gördüğüm kadarıyla komisyondan somut bir sonuç çıkmadı. Ortada net bir rakam da yok.”
Cumhur İttifakı Salonu Terk Etti
Oy çokluğu ile satış maddesi kabul edildi. Oylamanın ardından Cumhur İttifakı meclis üyeleri salonu terk etti.
Çıkışta Emin Davran son sözlerini şu şekilde dile getirdi:
“Başkanım, oy çokluğunuzu güvenerek ve Ödemiş'in geleceği hakkında da bu kadar itirazımız olmasına rağmen, bunları ajitasyon olarak dinlediniz. Hükümse başımıza saygı olarak affettiniz. Bizim bu mecliste böyle bir şeye tahammülümüz yok. Bu tahammül değil, burada demokrasi vardır. Bu tahammül değil, teşekkür ederiz.”