Tutkaç, babası Zihni Tutkaç’ın 1993 yılında dönemin Belediye Başkanı Nazım Çulcu ve tüm siyasi parti temsilcileriyle “Çöp Ayrıştırma Tesisi yapılması şartıyla yalnızca Tire çöplerinin dökülmesi” konusunda anlaşma sağladığını hatırlatarak, “3 dönemdir muhtarlık görevimde Bayındır dâhil dışarıdan gelen çöplere karşı gerekli mercilere resmi başvurularda bulundum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mera alanına yapmak istediği mezarlık alanına karşı da dava açarak yürütmeyi durdurdum” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin köye yakın bölgeye aktarma tesisi kurma girişimlerini, dönemin Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ile birlikte engellediklerini vurgulayan Tutkaç, şunları söyledi:
“T.C. Tire Belediyesi ve Hayati Okuroğlu Başkanımıza hiçbir serzenişim olmamıştır. Benim itirazım, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzensiz ve artarak döktüğü vahşi depolama yönetiminedir. Bu siyaset meselesi değil, köyümün ve Tiremizin meselesidir. Tüm siyasi partilerin bu konuda el ele verip çözüm üretmesi gerekirken, siyasi çıkarlar için konunun saptırılmasına anlam veremiyorum.”
Tutkaç, kendisine “çöp dökülsün, kooperatif ürünleri satılsın” diye imza attığı yönünde yapılan iddiaları ise sert dille yalanladı:
“Ben böyle bir imza atmadım, atmam da. İmza attığıma dair evrak tarafıma iletilmediği takdirde, ‘iftira’ sebebiyle hukuki süreç başlatacağım. Köyüm ve köylüm için çalışıyorum, başka siyasilerle beni karıştırmasınlar.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden kooperatif ortakları adına alacaklarını dava açarak ve icra yoluyla tahsil ettiğini de hatırlatan Tutkaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gel sen de siyaseti bırak, Tiremiz için birlikte çalışalım Hidayet Petin. Babam Zihni Tutkaç kadar adam olsaydınız, bizimle birlikte 7 Ağustos 2025’te yapılan eyleme katılır, bu katliama dur derdiniz. Geçmişe takılmak yerine geleceğimizi kurtarmak için el ele verirdiniz. Bizim derdimiz Tire, bizim derdimiz Karateke.”