İNÖNÜ’YE HARF DEVRİMİ İFTİRASI


“Harf devriminin tek amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olması değildir. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyası ile bağları koparmak, dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesil eski yazıyı öğrenemeyecek, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.”  
Burada özellikle şu son iki cümleye dikkat edin. Sizce mantıklı mı? Eğer göremediyseniz tekrar yazayım: “Yeni nesil eski yazıyı öğrenemeyecek, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazıldığından okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.”
Buna göre İnönü ya Kuran ve Hadis kitaplarının Türkçe’ye çevrilip yeni alfabe ile yazıldığını bilmiyor ya da Kuran’ı, hadisleri ve diğer din içerikli kitapları Latin harfleriyle bastıran kişi İnönü değil. Millet dinden uzaklaştırılmak isteniyorsa neden kuran yeni harflerle tekrar yazılıp Türkçeleştirildi? Madem dinden soğutulmak isteniyor Kuran eski harflerle kalsaydı. Bunu bir kez olsun düşünme gereği duydunuz mu? Kolay bir mantık yürüterek bu paragrafın ne kadar basit bir yalan olduğunu aklı başında olan her insan anlar. Ama hınçlarını, kinlerini, öfkelerini kusmak gibi kolay bir yol varken buna ne gerek var.
Biz belgelerle gerçeği söyleyelim. Bakalım İnönü Harf Devrimi hakkında ne yorum yapmış. İnönü Harf Devrimi’ne önce karşı çıkar. Neden karşı çıktığını Atatürk’e şöyle ifade eder: “Herkes iki yazı kabul edildi diye kendisini mecbur hissedip yeni harfleri kullanacak. Bir de asıl kıymetli işidir diye eski harfleri kullanacak. Tüm devlet işleri her şey bozulacak. Başa çıkamayız, iyi düşün. (İsmet İnönü Hatıralar. Ankara, 2006 S: 483)
Harf devrimine önce karşı olan İnönü daha sonra Atatürk’ün verdiği söze inanarak harf devrimini savunur ve hayatı boyunca eski harfleri bir daha kullanmaz. Anılarında bunu şu şekilde açıklar: ”Herkes bilir ki ondan sonra ben eski yazıyı kullanmış değilim. Harf devrimi çıktıktan sonra eski yazıyla yazmış olduğum yirmi satırı bulmaz. Yapmadım, yapamadım, akıllılık ettim. Çünkü ilk sıkıntıya katlanmayanlar ömürlerinin sonuna kadar yeni yazıyı kullanamadı. Yeni yazıya alışmak için bir kaç ay, her ne kadar ise  kabiliyetine göre sıkıntı çekip onun içine kapanmak lazımdı. Onu kullanmakta ısrar etmek lazımdı. Cemiyete bunu yaptırmak için almadığım tedbir, katlanmadığım eziyet, güçlük kalmamıştır. Ben vekillerin, memurların, herkesin cep defterini kontrol eder ve eski yazı ile notlarını gördüğüm zaman mesul tutardım (İsmet İnönü Hatıralar. Ankara, 2006 S: 484)
Harf devrimiyle ilgili görüş ve icraatlarını açıkça anlatan İnönü harf devriminin neden yapıldığını da özetle şöyle açıklar: ”Harf devrimi sadece okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Harf devriminin bize etkisi ve büyük faydası, kültür değişimini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve Arap dilinin etkisi hakkında, yeni nesiller bizim kadar fikir edinemez. Anadolu’da ilk Türk devletini kuranların hepsi Türk beyi olarak devlet başına geçmişler ve milli özelliklerini korumuşlardır. Sonra Osmanlılar devrinde, edebiyat vesilesiyle dil ihtiyacı genişledikçe sanatı Arap dili üzerinde işlemek hevesi milli kültürü zayıflatmıştır. Bizim devrimizde Latin harflerine geçmek Türk dilini ve milli kültürü kurtarmak için esaslı bir etken olmuştur. (İsmet İnönü Hatıralar. Ankara, 2006 S: 485)”
Tarihi yeniden yazmaya kalkan sözde tarihçilerin yorum ve karalamalarına bakarak balıklama atlayıp İnönü gibi değerli bir insanı gözden düşürmeye çalışmanın yanlış olduğunu onlara bir kez daha hatırlatmak isterim.
Tüm okurlarımın yeni yılını kutlar, yeni yılın halkımıza, ülkemize mutluluklar, güzel günler getirmesini dilerim. Bu arada yeni yılı kutlamak Hıristiyan bayramını, İsa’nın doğumunu kutlamak değildir. Hz İsa 25 Aralıkta doğmuştur. Öyle olsa bile Hz İsa Kuranda adı geçen peygamberlerden biri değil mi? O da Allahın emirlerini getirmedi mi? Sonradan onun düşüncelerini saptırdılarsa Hz İsa’nın ne günahı var. Bu iki olayı karıştıranlara özellikle hatırlatmak isterim. Saygılarımla, hoşça kalın. 

{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }