Siirt Pervari'deki Belenoluk Jandarma Karakolu'na düzenlenen hain saldırıda şehit olan altı Mehmetçiğimize Yerel Güç Gazetesi “Şiirin Dili Köşesi” olarak Allah (c.c) rahmet başta aileleri olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türk Ulusunun başı sağ olsun diyor, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Bugün siz Yerel Güç Gazetesi okuyucularına şair dostum Sayın Bekir Âlim’in göndermiş olduğu şiiri sizlerle paylaşarak bu haftaki şiirlerle hasbıhalimizi sürdürmek istiyorum.
DELİ GÖNÜL
Deli poyraz gibi esersin gönül
Nice sultanlara yar olmadın mı?
Ölüm döşeğinde yatarken bile
Dost için doğrulup var olmadın mı?
İlimi dergâhtan almışsın dersin
İnsanı insana sevdiren sensin
Bu kutsal sevdanın özünde gensin
Sarılıp bir kula kâr olmadın mı?
Yaratan Hak özden yarattı seni
Bir kuluna köle kul yaptı beni
Aşkın girdabında yaktı bu teni
İçinde tutuşup nar olmadın mı?
Yerde karıncadan sorulur hakkın
Soyluya değer ver soysuzdan sakın
İnsan yaratıldın olaman sapkın
Arınıp günahtan ar olmadın mı?
Varsın hak bilmesin bilmeyen meczup
Takılmaz insana bilinmeden kulp
Bazen sevgi dolup bazen mest olup
Düştüğün girdapta dar olmadın mı?
Söyle deli gönül derdini arzet
Geldin ki gidersin gün doldu farzet
Elinde neyin var ne çekersin dert
Bazen duyup bazen sağır olmadın mı?
ÂLİM’İM sözlerim gam ve gasavet
Bu feryat bu figan dostluğa davet
Başında gelmeden bin bir nedamet
Eleyip dokuyup har olmadın mı?
23.09.2011
Bekir ÂLİM/Sitemkar Aşık
Deli poyraz gibi esersin gönül
Nice sultanlara yar olmadın mı?
Ölüm döşeğinde yatarken bile
Dost için doğrulup var olmadın mı?
İlimi dergâhtan almışsın dersin
İnsanı insana sevdiren sensin
Bu kutsal sevdanın özünde gensin
Sarılıp bir kula kâr olmadın mı?
Yaratan Hak özden yarattı seni
Bir kuluna köle kul yaptı beni
Aşkın girdabında yaktı bu teni
İçinde tutuşup nar olmadın mı?
Yerde karıncadan sorulur hakkın
Soyluya değer ver soysuzdan sakın
İnsan yaratıldın olaman sapkın
Arınıp günahtan ar olmadın mı?
Varsın hak bilmesin bilmeyen meczup
Takılmaz insana bilinmeden kulp
Bazen sevgi dolup bazen mest olup
Düştüğün girdapta dar olmadın mı?
Söyle deli gönül derdini arzet
Geldin ki gidersin gün doldu farzet
Elinde neyin var ne çekersin dert
Bazen duyup bazen sağır olmadın mı?
ÂLİM’İM sözlerim gam ve gasavet
Bu feryat bu figan dostluğa davet
Başında gelmeden bin bir nedamet
Eleyip dokuyup har olmadın mı?
23.09.2011
Bekir ÂLİM/Sitemkar Aşık
DELİ GÖNÜL
Aşk deryası içinde sandal ile gezerken
Ala bora oldun da yılmadın deli gönül
Hedefe varmak için kulaç atıp yüzerken
Bitap düştü kollarım durmadın deli gönül.
Yüreğime kor ateş saldın yanıyor içim
Bu ızdırap bu çile bilmem nedir ki suçum
Ağarmaya razıydım döküldü bak tüm saçım
Fiziğim bozuldu da bıkmadın deli gönül.
Hani ne zaman güldüm akıttım hep gözyaşı
Belimizi büktürdün dik tut diyorsun başı
Namerde muhtaç olma sırtında tek taş taşı
Herkes ektiğin biçer bilesin deli gönül.
Kayaturan sen olma sakın gönül kırıcı
Başın üstünde dursun İslam’ın o kılıcı
Azrail’de melektir biliriz can alıcı
Mutlak Ecel şerbetin içeceksin deli gönül.
(19.11.2009 Saat: 09.03)
Şevki KAYATURAN
Arşivi karıştırınca yıllar önce yazdığım yine bir “Deli Gönül” şiiriyle karşılaştım. Bunu da siz saygıdeğer Yerel Güç Gazetesi okuyucularıyla paylaşayım istedim.
DELİ GÖNÜL
Sevdalanmış bir güzele
İflah olmaz deli gönül
Dönmüş sararmış gazele
Yeşerir mi? Deli gönül.
Amansız bir derde düşmüş
Sevdadan kendinden geçmiş
Uğruna dağları aşmış
Hiç döner mi? Deli gönül.
Küçüktür bakmaz yaşına
Her gece girer düşüme
Zehir katıyor aşıma
Bal demez mi? Deli gönül.
Yar eyledin beni naçar
Yaklaştıkça benden kaçar
Kardelenler kışın açar
Der demez mi? Deli gönül.
Kayaturan küle döndüm
Mum gibi eridim söndüm
Yardan uzak çoktan öldüm
Sar demez mi? Deli gönül.
(01.12.1982. Saat: 01.12)
Adapazarı
Şevki KAYATURAN
Sayın Bekir ALİM Beyin mısralarla bizlere göndermiş olduğu selamı siz saygıdeğer Yerel Güç Gazetesi adına almış olmakla beraber şaire bizde şiirle Küçük Menderes Havzasından selamlarımızı gönderelim istedim.
ŞEVKİ KAYATURAN'A
Dost bildim başım üstüne
Gül koydum gönül destine
Dermanım gönül dost ile
Selam saldım Şevki Gardaş
Aynı derdi paylaşırken
Yazıp çizip kaynaşırken
Bazen gülüp ağlaşırken
Selam saldım Şevki Gardaş
Kime yurt mekân burası
Sonumuz kaş göz arası
Gelmeden bize sırası
Selam saldım Şevki Gardaş
Baldan tatlı kaymak sözün
Kalbindeki o pak özün
Hak için yanarmış közün
Selam saldım Şevki Gardaş
Tecer ırmağı boyundan
Müderis Âlim Soyundan
Eskikarasar köyünden
Selam saldım Şevki Gardaş
Bekir ALİM
Sitemkar Âşık
BEKİR ÂLİM’E
Ben de dosta selam salam
Hayat bulur sende kelam
Dost ararsam seni bulam
İki gözüm Bekir Gardaş.
Tecer Irmağı’n boyundan
Bilirim Âlim soyundan
Çok dostum vardır köyünden
İki gözüm Bekir Gardaş.
Kayalıkta biten gülsün
Şehirli nereden bilsin
Lale, sümbül, nevruz, gülsün
İki gözüm Bekir Gardaş.
Kim ne yazsa sana azdır
Güzde olsa gönlü yazdır
Yigido’dur hem de özdür
İki gözüm Bekir Gardaş.
Kayaturan sönmez közü
Dilim söyler doğru sözü
Gardaş bildim ben o özü
İki gözüm Bekir Gardaş.
Şevki KAYATURAN
EYLÜL
Eylül, yazarın romanının adı
Eylül, sonbaharın o müthiş tadı
Eylül, gazelin yerde savruluşu
Eylül, ağaçların çıplak kalışı
Eylül, o gönüllerde gökkuşağı
Eylül, yüreğimin tek dert ortağı
Eylül, kış habercisidir sonbahar
Eylül, senle yaşanılan aştır kâr
Eylül, nadide aşklarının başı
Eylül, sevda çekenlerin gözyaşı
Eylül, adını kazıdım beynime
Eylül, söz geçmiyor ki yüreğime
Eylül, cemaline hayran olunan
Eylül, bir ömür yanında kalınan
Eylül, bazen bir ay bazen de sevgili
Eylül, âşıkların son bahardaki dili
Eylül, Kayaturan sensiz yalınız
Eylül, belki her güz bur’da kalırız.
(06.01.2010 Saat: 00.02)
Şevki KAYATURAN
NOT : Küçük Menderes Havzası içerisindeki şairlerimiz özgeçmişleri ve şiirlerini yerelguckayaturan@hotmail.com mail adresine, bana gönderirlerse onları burada “ŞİİRİN DİLİ” köşesine konuk edip tanıtmaya çalışacağım.