Mehmet Çağlar Bölük… Tire’nin Doyranlı köyünden… Yani köylü… Yani Yörük… Efe torunu … hepimizden çok Tire’li… Başarılı bir asker… Uzman çavuş… Şehit….
Salih Bölük… Mehmet Çağlar’ın babası… Şehid babası… Yani hepimizden çok Müslüman, hepimizden çok Türk…. Çiftçi…
Kezban Bölük… Anne… Daha da önemlisi şehit annesi… Acılı ama bir o kadar da cefalı bir köylü Türk kadını…
Sinan Bölük… Şehit Çağlar Bölük’ün kardeşi.. 22 yaşında civan gibi delikanlı… Askerden geleli daha 10 ay oldu… Kendi halinde halim salim efendi bir Türk genci… Nicedir işsizdi… Tire’de bir işyerinde daha yeni iş bulabildi… Emeğiyle çalışıyor, ailesine yük olmamak için…
Mehmet Çerçi… Akp Manisa milletvekili…. Doyranlı köyünden yetişen bir siyasetçi…. Şehit Çağlar Bölük’ün kuzeni..
Ve Elif İmenç Bölük…. 23 yaşında… Muş’lu bir kürt kızı… 4 yıl önce Kastamonuda görev yaparken Mehmet Çağlar Bölük ile tanıştı… Evlendiler… Mutlu bir birlikteliği vardı. Kocasını seviyordu… Çağlar ile evlendikten sonra eşiyle birlikte Mardinde görev yaptı… Eşi ordudaki görevini yaparken o da kardelenler projesinin minik öğrencilerine öğretmenlik yaptı…
Elif öğretmen, Çağdaş yaşamı destekleme derneği başkanı Türkan Saylan’ın Doğu ve Güneydoğudaki çocukların eğitimi için 2000 yılında başlattığı Kardelenler projesinin desteği ile Kastamonu üniversitesi eğitim fakültesinden mezun oldu… Yıllar sonra da bir GSM firması kardelenler projesine destek verince firmanın reklam yüzü olarak rol aldı. Reklamla birlikte tüm Türkiye onu Kardelen Ayşe olarak tanıdı ve çok sevdi…
Elif’i yani Kardelen Ayşe’yi herkes tanıdı ama devlet onu öğretmen olarak atamadı. Halen İstanbul’da ders başı 7 lira ücretle öğretmenlik yapmaya devam ediyor. Aylık kazancı 300 lira civarında… Düzenli bir sigortası yok…!
Eylül Bölük ise henüz 2 yaşında şirin mi şirin bir kız çocuğu… O da daha hayatının en başında anlam veremese de Türk bayrağına sarılmış bir tabut için binlerce insanın bir araya gelebileceğini ve babasının fotoğrafına bakarak el sallamayı öğrendi…Babası “melek oldu uçtu” sanıyor Eylül… En doğrusunu da o biliyor aslında… Yeleği, kara toprağın bağrına bırakılan babasının başucuna konuldu…
Ve binlerce Tireli’nin aynı yürek acısıyla sel olup akması, göklerin durup durup gözyaşını toprağın bağrına bırakması….
İşte tüm bunlar aziz şehidimiz Mehmet Çağlar Bölük’ün şahadeti ile temsil ettiği TÜRKİYE GERÇEĞİ…
Köylüsü, işçisi, memuru, yaşlısı, genci çocuğu, Akp’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, Yörüğü, çerkezi, lazı, Türkü ve kürdü tek bir yürek haline getirip, tek bir hayat hikayesinin en kutsal anında birleştiren ne olabilir ki başka…?
Şimdi soruyorum… Şehit babası Salih Bölük, "İki oğlum vardı birini devlete şehit verdim. Diğerini de veririm. Hainleri sevindirmeyeceğim, dik duracağım" derken, Ak partili siyasetçilerin teröristlere sınır kapılarımızda karşılama merasimleri düzenlenmesine göz yumması ve “Açılım” diyerek millete karalar bağlatması ne demek oluyor?
Soruyorum… Şehid Çağlar Bölük’ün ailesi gibi binlerce Türk ailesinin yüreğine yıllardır acı oturmuş iken, içimizdeki bazı aklı evvellerin “bu iş silah ile çözülmez, terör örgütü ile masaya oturulsun” demesi ne demek oluyor?
Soruyorum… Gökler boşaldığı halde bu vatanın kara bahtındaki şerefsiz terör kirini temizlemeye yetmezken, “ulusalcı” CHP’nin güya değişim rüzgarı Kılıçdaroğlu’nun “kan kanla temizlenemez” demesi ne demek oluyor? Deterjan mı kullanacağız sayın Kılıçdaroğlu?
Ak Parti Genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik daha dün gece bir TV de PKK terörü ile ilgili görüşlerini açıklarken “bizim dönemimizde doğuda hiç faili meçhul olay olmadı” diyor… Ey Çelik, faili meçhul olmadı diye “faili malum”lara rıza mı göstereceğiz? Çağların faili bellidir sayın Çelik..! O da tek kelime ile PKK maşası ve onu kullanan Türk Düşmanlarıdır…! Gelin buna çare bulun… Biz artık sözkonusu vatan ise gerisi teferruattır diyebilen politikacılar istiyoruz…
Bakın Elif öğretmen ne diyor? “Türk bayrağı Doğu'da da Batı'da da inmeyecek. Eşimin alyansının üzerinde kanı var. Onu da gururla boynumdaki kolyemde taşıyorum. Onun kanı yerde kalmayacak. Oğlum yok ama kızım var. Onu da bu vatan uğruna asker
yapacağım. Bu saldırıyı yapanlar birer maşa, şerefsiz hain…!”
yapacağım. Bu saldırıyı yapanlar birer maşa, şerefsiz hain…!”
Soruyorum size ne farkı var Elif öğretmen ile kurtuluş savaşında Mermi yüklü bir kağnıyı cepheye yetiştirmeye çalışan Elif Ana’nın, ne farkı var…?
Utanın beyler, utanın… Varsa elinizi vicdanınıza koyun…Ya da defolup gidin bu milletin hak etmediğiniz makamlarından… Yetmedi mi bunca şehit kanı? Daha ne kadar devam edeceksiniz basiretsizliğinize?
Ey şehitlerimiz ruhlarınız şad olsun…
Biliyoruz ki, sizler ölmediniz…
Asıl bizler toprak üstünde uykulardayız….
Kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Ey şehitlerimiz, mezardan çıkmanın vaktidir!
Uyandırın bizi!
Ey şehitlerimiz, mezardan çıkmanın vaktidir!