Şu günlerde yerel ve ulusal basınımızda gazetelerimiz ve  köşe yazarlarımız yeni yıl,  eski yıl yazıları, haberleri ve değerlendirmelerini sıkça yapıyor. Aslında bir açıdan da iyi oluyor bu tür yazı ve değerlendirmeler. Zira toplum olarak biraz balık hafızalıyız. Ve psikolojik olarak yaşadığımız bazı önemli gelişmeleri çabuk unutuyoruz.

 

Ben 2010 yılını Tiremiz adına sıradan bir yıl olarak değerlendirmek istemiyorum. Zira 2010 yılında ilçemizde önemli sayılabilecek bir takım gelişmeler oldu. Kendi adıma önem verdiğim ve mutlu olduğum gelişmelerden bahsetmeden önce 2011 yılının tüm Tire’lilere daha çok mutluluk getirmesini temenni ettiğimi özellikle belirtmek isterim. Tire mevcut potansiyeline bakıldığında bölgemizin gelişmeye en müsait ilçelerinden biri…

 

Tüm olanaklara rağmen 2010 yılının  patinaj yılı olarak geçmesine bir türlü anlam veremiyorum. Birileri diğerlerinin ipini çekmekten ve sadece kendini onore eden davranışlardan bir kurtulabilse taşların altına sokulan eller çoğalacak ve taş üstüne taş konulacak ama maalesef üretme kabızı zihniyetindeki kanaat önderlerimizin at gözlükleri sayesinde bir türlü ezber bozamayan ilçe konumundan kurtulamıyoruz.

 

Her şeye rağmen biz yine de 2010 yılında  hepimize umut veren ve yeni bir yıla umutla bakmamızı sağlayan güzel gelişmeleri hatırlayarak “isteyince oluyor” öğretisini vurgulamak durumundayız.

 

Mesela 2010 yılında en önemli gelişmelerden biri  olarak, yeni devlet hastanemizin inşaatının tamamlanarak hizmete girmesini unutmamak gerek. Tireye  bu ve benzeri yatırımların gelebilmesi için bundan önceki belediye başkanımız sayın Sıtkı İçellinin ne kadar büyük bir emek verdiğini ve gayret sarfettiğini  iyi biliyorum. Nihayetinde hastane başhekimimiz Fatih beyin de emekleri yadsınamaz. Tüm emeği geçenlere Tire olarak şükran borçluyuz.

 

Öte yandan adliye sarayımızın inşaatına başlanması için yapılması gereken girişimler de bu yıl içerisinde kavga gürültü curcuna içinde de olsa yapıldı. Artık 2011 de yeni adliye sarayımızın hizmete girmesinin önünde hiçbir engel kalmadı. Bu konuda da sayın kaymakamız Hüseyin Ergi, Ak parti ilçe başkanımız sayın Mehmet Çeltikcoğlu ve Belediyemiz başkanımız üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler.

 

Bir de siyasal anlamda kriz üstüne kriz, tartışma üzerine tartışma yaşanan Sosyal güvenlik merkezinin Tire’de açılması kazanımız var ki, ben bu konuda özellikle Ticaret odası başkanımız Hüseyin Çapkınoğlu’ya katkılarından dolayı teşekkür edilmesi gerektiğine inanıyorum.

 

Doğalgazın şehir içine gelmesi de yine 2010 yılı içindeki önemli gelişmelerden biriydi. Sayın Sıtkı İçelli döneminde tüm imzaları atılan doğalgaz zaten Organize sanayi bölgemizde kullanılmaya başlanmıştı. 2010 yılında da artık evlerde kullanılması için altyapı çalışmaları yapıldı. 2010 yılında bir diğer önemsediğim gelişme ise, Tire Süt kooperatifinin özellikle organik süt konusunda yaptığı çalışmalar ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmesiydi. Tire süt kooperatifi et ve süt üretiminin yanı sıra tüketimi konusundada gerek Tire’nin gerekse Türkiye’nin ufkunu açan başarılar için hepimiz Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek durumundayız.

 

Kim ne derse desin ben 2010 yılında sayın kaymakamımız Hüseyin Ergi’nin göreve başladığından bu yana  şehrimize kazandırdığı “iyi şeyleri hızlı bir şekilde yapmamız lazım” mantığının Tire’ye çok şey kazandırdığını düşünüyorum. Kendisi her ne kadar son yazımdaki konulardan dolayı bana biraz sitemde bulundu ise de, samimiyetime dair şüphesi olmadığını biliyorum. Sayın kaymakamımızdan 2011 yılında yine çok şeyler bekliyoruz. Ve ne zaman isterse kendisi ile yapmacık ve mevsimlik ilişkilerin dışında Tire için yanında olacağımızı bilmesini istiyoruz.     

 

2010 yılı içinde bir takım istenmeyen gelişmeler de olmadı değil. Ama yukarıda ifade ettiğim gibi kötü şeyleri anımsamak yerine, geride kalan olumsuzlukları yeni bir yıla taşımadan geleceğe bakmamız gerekiyor. İstendiğinde yapılabilecek tüm kazanımlar için Tire’nin daha çok çalışması ve daha çok birlik içerisinde olması gerekiyor.

 

Zira  geçtiğimiz yıl  kazandıklarını “şükür hiç değilse bunlar oldu” tarzında değerlendirmek, irmiğe, şekere, una ve ateşe bol miktarda sahip olan ilçemiz için, resmen bir “züğürt tesellisi”dir.

 

Tire züğürt değildir, daha çok ve daha güzel şeyler için teselliye de ihtiyacı yoktur. 2011 için düşündüklerimin özeti budur.

 

Mutlu yıllar diliyorum efendim.