Bu yazımda sizlerle üç farklı konudan bahsetmek istiyorum. Üç farklı konu ve üç farklı pencereden Tire’ye baktığımızda neler gördüğümüzü anlatırken aynı zamanda çektiğimiz fotoğrafların ayrıntılarını da paylaşmış olacağız.

 * *

Geçtiğimiz günlerde şehrimize gezici Çanakkale müzesi tırı geldi. Belki bazılarımız ziyaret etme şansına sahip olmuştur. Gerçekten duygulu anlar yaşatıyor izleyenlere. Bu gezici müzenin içerisinde, Çanakkale destanında kullanılan ve denizin içinden çıkarılan mermiler, silahlar, o dönemde yayınlanmış gazetelerin küpürleri, maketler, giysiler bulunuyordu. Çanakkale destanımızı anlatan yüzlerce sergi malzemesini izleyenler o günleri yeniden hatırladılar adeta.

 

Her Türk insanının hayatında en az bir defa Çanakkale’ye giderek, bu muhteşem destanı yerinde öğrenmesini önemseyen biri olarak ben, bu tür organizasyonların ayağımıza kadar getirilmesini en azından şimdiye kadar Çanakkale’ye gidememiş vatandaşlarımız için büyük bir nimet olarak görüp, desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.

Nihayetinde Çanakkale gezici müzesi bu organizasyonu gerçekleştirmek için gerekli tüm resmi izinleri alarak Türkiye’nin her yerinde hizmet veriyor. Ve bu kapsamda ilçemizde de 2-3 gün gibi kısa bir süre Tireliler’e hizmet verdiler. Ben kendilerine teşekkür ediyorum.

 Ancak kulağımıza gelen bazı şeylerden dolayı da üzülmedik değil. Şahsen böyle bir organizasyonun yöneticilerimiz tarafından desteklenerek, tıpkı fuar adı altında zaman zaman yapılan ve ne idüğü belirsiz standlar ile güya bir sosyal faaliyetmiş muamelesi gören bazı organizasyonlar gibi, şehrimizin en güzel yerlerinde hizmet vermesinin sağlanmasını isterdim. Ama maalesef duyduklarımız bunların tam aksi şeylerdi. Çanakkele gezici müzesi yöneticilerimizin ilgisizliğinden şikayetçi bir şekilde ayrıldı şehrimizden. Çanakkale destanımızın hatırına ne özel bir ilgi ne de bir destek girişimi göremedik. Mesela neden böyle bir organizasyon zaman zaman  kermesler ve satış standları için kullanılan eski belediye binamızın bahçesinde halkımıza hizmet vermedi acaba? Siz bu gezici müzeyi Fenerium ya da Galatasay Store tırı mı sandınız yoksa? Bazı yetkililerimiz tarafından Çanakkale gezici müzesinin yetkililerine uygulanan olumsuz engelleme girişimlerini ise sizleri daha fazla üzmemek için yazmak istemiyorum.

 * * *

Son günlerde yerel basınımızda yer alan Yeni Çiftlik köyündeki hazine arazisi anlaşmazlığı konusu da yakından takip ettiğim ve aklıma takılan konulardan biri. Alfemo şirketi köylülerimizin yıllardır hazineden kiralayarak geçimini sağladığı arazileri satın almak istiyor. Alfemo yetkililerine yapacak olduğu yatırımlarda kolaylık diliyoruz ama; köylümüzün hazineden yıllar önce kiralayarak geçimini sağladığı ve bir düzen kurduğu araziler yerine, Tire köylerinde satılık durumda olan bir çok şahıs arazisini satın alarak yatırımlarını şekillendirseler de dar imkanlar ile yaşam savaşı veren köylümüzün huzurunu bozmasalar olmaz mı?

Zira bir miktar arazide kiracı olarak yıllardır çoluk çocuğunun geçimini sağlayan köylümüzün böyle büyük holdingler ile ihale yasası kapsamında ekonomik anlamda baş etme imkanı hiç yok, şimdi bu köylümüzün ne yapacağını hayatını nasıl devam edeceğini kim cevaplayacak?

 Bundan sonrasına sanırım hukuk karar verecek. Ancak gönlümüz köylümüzün düzeninin bozulmamasından yana….

 * * *

Son olarak geçtiğimiz Çarşamba günü İzmir Kalkınma Ajansının Tire’de gerçekleştirdiği 2010-2013 İzmir Bölge Planı tanıtım toplantısından bahsetmek istiyorum. Toplantıyı izledikten sonra önümüzdeki dönem Tire için hazırlanacak projelerde geçen yıl yapılan bazı hatalar ve gecikmeler umarım yeniden  yapılmaz diye düşündüm içimden.

 

Geçtiğimiz yıl (ardından konuşmak gibi olmasın ama) eğitimle ilgili birkaç proje haricinde şehrimizin diğer ihtiyaçları konusunda proje hazırlama konusunda kendisini oldukça “üstün” olarak nitelendiren fakat oldukça zayıf kalan hocamız bereket versin ki bu yıl yok. Zira gecen yıl Tire hakkında hazırlanacak projeler için sayın kaymakamımız tarafından kurulan komitede kendisine liderlik görevi verilmişti. Biz de kendisine dernek olarak neredeyse bitmiş bir proje vermiştik ama maalesef hazırladığımız projeye hiçbir ilgisini göremedik. 

 Nihayetinde projeler için yapılan toplantıda düşünülen konularda hiç bir proje hazırlanamadığı gibi, Tire Süt kooperatifinin kendi imkanları ile hazırladığı projeler dışında hiçbir proje de başarılı bulunmamıştı… Sonuçta geçtiğimiz yıl Tire için İZKA RESMEN ISKALANDI…! Diyebiliriz.

 

Umarım bu yıl aynı hatalar tekrarlanmaz. Zira geçen yıl da oldukça şaşırmıştım. Ticaret odası genel sekreteri sayın Aydın Taşan İzka’nın resmi Tire temsilcisi olduğu halde proje liderliği görevi niye kendisine verilmedi diye. Bu nedenle bu yıl Aydın Bey’in önderliğinde  iyi bir ekip kurulabilir ve pek çok konuda kaliteli projeler sunulabilir diye düşünüyorum.  Eğer görev düşer ise ben de katkı sağlayabilirim.

 Zira Tire, İzka’yı ıskalamamalı !