“İmama kızıp camii değiştirenlere inat…”

Ödemiş Yerel siyasetinde söz sahibi olmuş bir misyon (!)’un sahipleri geçende bir açıklama yaptılar… “Biz yerel seçimlerde Küçük Menderes Havzasında da AKP’Yİ DESTEKLEYECEĞİZ…” diye…

Bir dönem il başkanlığı  yapmış bir zat oğlu AKP’de diye kendince misyonundan taviz vermeden (!) eski DYP’li olma sıfatını kullanarak AKP adaylarına destek turuna çıkmış!... Yanına da DYP’nin eski bir milletvekilini alarak… Kim karşılıyor Ödemiş’te bu AKP destekçilerini? Ödemiş’te DYP’nin ilçe başkanlığını yapmış olan kişi ve kişiler…

Ne adına?

Ödemiş’teki

Demokratlar adına!...

Sizler ki bir dönem Türkiye ve Ödemiş siyasetine yön vermiş kişilersiniz. Vekillik  yapmış, il ve ilçe başkanlığı yapmış, yöneticilik pozisyonlarında yer almış önemli kişilerdiniz… Ne oldu da misyonunuzu terk ettiniz? Siyasete AKP’de de devam edebilirsiniz ama eski sıfatınızı kullanmadan. Bizzat AKP’ye üye olarak ya da AKP’de etkin siyaset yaparak… Karar tabiî ki sizin…

Bu konuda gerekli açıklamayı DP Ödemiş İlçe Başkanı sayın Mesut AKBAY yaptı. Her seçmen o açıklamayı dikkatle okumalı ve kararını ona göre vermelidir.

Aynı durum eski (!) MHP’liler için de geçerli!... MHP’de olmadığınız sürece -ki değilsiniz - bu sıfatı kullanma hakkınız yok!... Neredeyseniz, hangi misyona hizmet ediyorsanız oranın hakkını TAM olarak veriniz… “İki cami arasında kalan beynamaz olmayınız…”

Ya MHP’lisiniz ya AKP’li;  ya DP’lisiniz ya AKP’li; ya DSP’lisiniz ya CHP’li… Hele hele  “yönetici” konumunda görev yapmış “eski”lerin bu konuda daha hassas davranmaları gerekmektedir.

Ödemiş’teki yerel seçim “kaybedenle kazananın” değil; “bu işi lâyıkıyla yapacak olanla yap(a)mayanın seçimi”  şeklinde olmalıdır.

Karar tabiî ki seçmenin olacaktır. Ödemişli seçmen gereğini yapacak ve sonuçlara herkes “rıza” gösterecektir. Kazanan aday ekibiyle, gönül dostlarıyla, yol arkadaşlarıyla kazanacak; kaybedenler ise kendilerinin eksiklikleri nedeniyle kaybedecektir. Başka bir siyasi iradenin yönlendirmesiyle değil…