Geçtiğimiz günlerde bir Arda Turan olayı yaşandı ülkemizde. Belki 100’ü aşkın makale yer aldı, ulusal basında. Arda ve onun gibilere ben de işin farklı bir boyutundan sesleneyim dedim..Kibir dünyanın en kötü illetlerindendir. Arda, sakın bu kibirli karakterini Fatih hocasından almış olmasın? Her neyse, bu gibi kabiliyetler kolay yetişmiyor. Bir şekilde onları kazanmak daha akıl kârı diye düşünüyorum. Bir zamanlar Türk Milli Futbol Takımının psikoloğu vardı. Prof. Dr. Acar Baltaş. Acaba onlardan yardım alınamaz mı?)
Efendimiz (sas) Allah’ın kıyamet günü yüzüne bakmayacağı 3 zümreyi sayar ve bunları; Zina eden ihtiyar, zalim devlet adamı ve kibirli fakir (cahil zengini biz ekleyelim) olarak bize bildirir.
ALLAH KENDİNİ BEĞENENLERİ ASLA SEVMEZ !
Çağımızın en büyük hastalığı olan KİBİR, şeytanı Cennnet’ten kovduran ve kâinattaki ilk günahtır da ayni zamanda…Olay şudur:
Cenab-ı Hâk, Hz Adem’i yaratıp, melekler alemindekileri ona secde etmelerini emredince, şeytan bundan imtina etmiş ve ‘huzur’dan kovulmuştu. Kur’an-da sonrasını şöyle okuyoruz: “Ey ! iblis. Benim kudretimle yarattığıma secde etmene ne engel oldu? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yüksek derecede bulunanlardan mı oldun? (Sad.Suresi.75)
Yüce Kitabımız Kur’an kibir konusunda mü’minleri çok net ifadelerle uyarıyor. “Allah, kibirle kasılan, kendini beğenmiş ve övünüp duran kimseleri asla sevmez (Lokman S.18) “Hem kibirli kibirli yürüme. Zira ne kadar kibirlenirsen kibirlen ne yeri yarabilirsin, ne de dağların boyuna erişebilirsin. Böylesi davranışların, hepsi kötü olup, Rabb-inin nazarında “Şüphesiz Allah (cc) o büyüklenenleri, kibirlileri sevmez (Nahl.23)
SELÂM VERMEYENLER DİKKAT!
Sahabe efendilerimizden birisi, bir başkası ile karşılaştı. Biri selâmlaşmadan geçip gitti. Diğeri ağlamaya başladı. Neden ağladığı sorulunca Efendimiz (sas): kimin kalbinde hardal tanesi kadar kibir varsa o, yüzüstü cehennemde yanacaktır, buyurmuştu, onun için ağlıyorum.” Böyle bir hassasiyeti düşünerek, insanlardan esirgediğimiz selâmın, muhataplar tarafından nasıl beklendiği aşikâr değil mi?
TASAVVUFTA KİBİR NASIL YOK EDİLİR?
Tasavvufta, dergâha talebe alınacağı vakit, tevazusunu test etmek için önce kapı önünde bekletilir. Bu test-i geçer ve talebeliğe kabul edilirse bu sefer kendisine temizlik işleri verilir. Ki; kibir kokan bütün duygulardan arınsın.
Daha sonra süslü elbiseler giymesi bıraktırılır ve sıradan lâkin temiz ve çirkin göstermeyen elbiseler takdim edilir. Çünkü elbiseleriyle övünen kişide de kibir alâmeti olur. Hatta öyle bir seviyeye ulaşır ki, talebe; nefsinin hoşuna gidecek ne varsa; saçını, kaşını kestirerek ilim yolunda ilerler.
BU GURUPLARDAN BİRİNDEN OLMAYALIM!..
Kibirli fakir: Efendimiz (s a s) cehenneme girecek ilk üç zümre içinde kibirli fakiri de sayar. Yokluğu iyi bilmesi gerekirken, kibirli olanlara uyarıdır.
Kibirli zengin: Bindiği arabasından, giydiği elbisesinden, oturduğu villâsından böbürlenenler ve diğerlerini;
Kibirli Âlim: Allah’ın verdiği ilmin gereği, mütevazı olması lâzımken kibirlenenler. Bunlar da halkı şu sözlerle aşağılar: köylü, amele, cahil.
Kibirli yönetici: Yöneticilerin, tavır, söz ve hareketlerindeki kibirdir ki, çalışanlarına selâm vermemek bunun belirtilerinden biridir.