Sayın başkan nihayet eski belediye binasında kent müzesi mi yoksa kültür merkezi mi yapılsın tartışmaları hakkında konuştu. Ancak konuya bir açıklık getirmek isterken, zaten kapalı devre düşünülen ve uygulanmak istenen proje hakkında “sadece ben bilirim” tavrını sürdürerek, konuyu daha da kapalı, geri dönüşümsüz, karmaşık ve karanlık bir noktaya getirdi.
Şimdi müsaadelerinizle önce bu konuyu yeniden kısaca özetlemek istiyorum. Sonra da sayın başkanın konuyla ilgili söylediklerine değinebiliriz.
Sayın başkan eski belediye binasının kent müzesi yapılacağını ilk söylediğinden bu yana
konuyu etraflıca algılamaya çalışsak da bir türlü ne kastettiğini, kafasının içinden neler geçirdiğini anlayamadık. Bu konuda aptal olmadığımıza göre sorunun bizden kaynaklanmadığını düşünüyoruz. Başından beri bildiğimiz tek şey, Eski belediye binasında Tire Kent Müzesi konsepti kapsamında ilçemize ait etnografik eserlerin sergileneceği ve Seha Gidel Kültür Salonu’nun aynen korunarak belki ufak tefek birkaç tadilat ile yine eski hizmetine devam ettirecek olmasıydı. Sayın başkanın kent müzesi konsepti içerisinde ayrıca Tire’nin doğal değerlerine, yemek kültürüne, folklor ögelerine, bazı tarihi mekanların maketlerine, modern Tire’nin özelliklerine, geleneksel ve günümüz Tiresinin el sanatı, tarım, eğitim, sanayi, sosyal yaşam gibi üretim ve tüketim şekillerine de yer vereceğini tahmin ediyoruz.
Kısacası sayın başkanın proje için hazırlattığı çizimlerden de anlayabildiğimiz kadarıyla eski belediye binasının Seha Gidel Salonu dışında kalan oda ve salonları bir nevi MiniaTire  müzesine dönüştürülecek. Projenin özü budur. Ayrıca Amerika’yı yeniden keşfedecek de değiliz bir kent müzesinde neler olur neler yapılır pek ala biliyoruz. Örneklerini de görmüşlüğümüz var.
Buraya kadar her şey güzel ve hoş görünüyor…
Ancak biz de kendi imkanlarımız ile edinebildiğimiz bu bilgiler ve gelişmeler karşısın da dedik ki, “kent müzesi fikrine ve projesine karşı değiliz. Bu Tire için iyi bir kazanım olur.”
Ancak kaynaklar ve zaman dar olduğu için, bir şehirde yapılacak olan projeler o şehrin ihtiyaç sırasına göre tanzim edilmeli ve hayata geçirilmeli. Bu nedenle şehrimizin kültürel anlamda en öncelikli ve temel ihtiyaçlarından biri sanatçılarımızın, aydınlarımızın atölye çalışmalarını yapabileceği, tarih, folklor, müzik, halk oyunları, resim, tiyatro gibi konularda şehrimize ait yerel ve evrensel kültür ürünlerini üretebileceği bir mekandır. Şehrimizde kültür üretiminde bulunmaya hazır yüzlerle hatta binlerle ifade edilen sanatçı ve aydın bulunmaktadır. Başta tarihi bandomuz olmak üzere bu aydınlarımızın hemen hemen hepsi de çalışma atölyeleri sıkıntısı çekmektedir. Öte yandan eski belediye binamızın ilk yapıldığında bir halk evi olarak kullanıldığını, kültürel genlerinde ve belediye binasına dönüştürülmeden önce verdiği hizmetleri de hatırlayıp, dikkate alarak bu binanın bir kültür merkezi için biçilmiş kaftan olacağını düşündük ve söyledik. Kent müzesinin ise Türkiye’deki yaklaşık 10 örneğinde olduğu gibi daha eski bir tarihi geçmişi olan binalarda yapılmasını önerdik.
Ve bu tür hizmetleri veren yerlere de genel olarak Kültür merkezi dendiğini, bazı anlayış fukaraları gibi kültür merkezi deyince aklımıza hemen sergi salonları, sahneler ve seyirci koltukları gelmemesi gerektiğini ifade ettik. Şimdi tekrar söylüyoruz. KÜLTÜR MERKEZİ DEMEK, ATÖLYE DEMEKTİR, TOPLANMA VE ÜRETME YERİ DEMEKTİR. SADECE SERGİLEME VE SUNMA SALONU DEĞİL!.. Bizi sakın böyle bir cehalet ürünü ile vurmaya kalkışmayın.  
Nihayetinde başkan beyin dün yayımlattığı bildiri niteliğindeki haberi okuyunca, ilçemizde popüler bir siyaset anlayışının uygulandığını ve bu nedenle de halkın istek ve ihtiyaçlarına kulak vermesi gereken belediye başkanımızın bu taleplere kulaklarını tıkayarak ısrarla kendi kafasının içindekilere ehemmiyet verdiğini üzülerek bir kez daha şahit olduk. Öyle ki, sanki Tire Belediyesi sayın başkanın şahsi hobi merkezi ve sanki sayın başkandan başka bu şehir için neyin daha öncelikli ve gerekli olduğunu bilen eden yok!
 
***
 
Şimdi gelelim sayın başkanın kent müzesi ile ilgili yayınlattığı habere pardon bildiriye!.. Gerçi neresinden tutup neresine bir şey söyleyeceğiz bilmiyoruz ama gene de denemek de fayda var. Tek tek ele alalım…
Sayın başkan diyor ki, “seçim beyannamem de kent müzesi projesi vardı!” Biz de diyoruz ki, sayın başkan, siz seçimlerden önce belediye korosunun karşısına geçip bu binayı belediye konservatuarı yapma sözü vermediniz mi?
Sayın başkan diyor ki, “İlçemizde mevcut bulunan Arkeoloji Müzesinin yeterli alana sahip olmamasından dolayı çok sayıda eser, depolarda tutularak sergilenemiyor. Bu nedenle eski belediye binasını kent müzesi yapacağız. Depolarda bulunan eserler de yapılacak olan kent müzesinde kullanılacak. Orası ilçemizin kültürel, sosyal ve tarihsel anlamında kimliğinin yansıtıldığı yer olacak”
Biz de diyoruz ki, Bir kere mevcut Tire Müzesi sadece arkeoloji müzesi değildir. Arkeoloji ve Etnografya müzesidir. Siz de depodaki ürünleri sergileyeceğinize göre demek ki, şehrimizin yukarıda sıraladığımız geleneksel ve günümüz özelliklerini anlatan objeler ve eserler ile mevcut müzemize benzer ikinci bir müze inşa edeceksiniz. Bunu yapacağınıza kültür bakanlığımızla işbirliği yapsanız da mevcut müzemizin mevcut sorunlarını çözseniz olmaz mı?  Mevcut müzemiz bölgenin en zengin müzelerinden biri olduğuna göre suyu çıkmış bir kurum muamelesi yapmasanız olmaz mı? Acaba Kültür Bakanlığı içindekiler ile birlikte mevcut müzemizi size mi verse? Belki o zaman bu müze ve tarihi eser zaafınızı tatmin etmiş olurlar da biz de beyan buyurduğunuz gibi “boş yere” konuşmayız!..
Sayın başkan diyor ki, “orası şehrimizin kültürel kimliğinin yansıtıldığı yer olacak”  Biz de diyoruz ki, Ne yani şimdi kent müzesi yerine bir kültür merkezi hizmete açılsa kimliğimiz yansımayacak mı? Ya da Türkiye de bir elin parmağını geçmeyen sayıdaki kent müzesi olan şehirlerimiz dışındaki yerler kültürel kimliğini yansıtamıyor mu? Mesela İstanbul’da bu anlamda bir kent müzesi yok diye İstanbul kimliksiz mi? Bu nasıl mantık?
Sayın başkan diyor ki, “eski belediye binası ile ilgili tek imzadan çıkan haberler var. Bilgi sahibi olmayanlar proje hakkında eleştirel konuşuyor. Bu proje bittiğinde eleştirel yaklaşımlar son bulacak. Ezbere konuşmuyoruz sistemli çalışıyoruz. Aylarca süren toplantılar yaptık, Bursa Kent müzesini ziyaret ettik, incelemeler yaptık. Belediyemizde bu konuyla ilgili bir arkeolog işe başladı. Proje ihalesi bitti. Yakında yapım ihalesine çıkacağız. Bu işin dönüşü yok!..”
Vay be! Bakın siz şu işe. Meğer atı alan Üsküdar’ı geçmiş de bizim haberimiz olmamış. Bu işin dönüşü yokmuş… Nasıl yani padişah buyruldusu mu bu? Nasıl geriye dönüşü yok?  Ayrıca geriye dön diyen mi var? Kim istiyor bunu? Kültür merkezi ile ilgili haberlerin tek muhabirden çıkması sizi niye bu kadar gerdi? Yasak mı? O haberlerde onlarca Tireli sanatçı ve aydınlar konuştu. Munis Armağan konuştu. Levent Ertekin, Tire Musiki Derneği Başkanı Adnan Tanç, Bando Şefi Turgut Asma, Belediye Türk Sanat Müziği Koro Şefi Halil Altınköprü, dünya müziğimizin en büyük temsilcisi Muammer Ketencoğlu, Yrd. Doç. Bekir Koçlar, Yrd. Doç. Mehmet Emin Aksoy, Necdet Salıcı, Berkant Koşar, Birol Sardoğan, Önder Özden, Kutsal Akgün, Celal Toktürk, Cengiz Ekşioğlu, Eyüp Eksoy, Yakup Çöp, Hanifi Başkan, Osman Sayak, Mustafa Konur, Bülent Pıtıraklı ve daha yüzlerce aydın konuştu. Birçoğunu yayınlamadık. Hem de yazılı beyan verdiler yani belgeli, hepsi de bizde mevcut bu beyanların… Yoksa siz onlardan mı rahatsız oldunuz? Hoş sizin bu kişilerin bazılarına ulaşıp beyanlarını geri almasını istediğinizi de duyduk ama neyse şimdi bu konumuz dışı! Zira henüz tek bir tekzip bile almadık.
 
Ayrıca bize Bursa’dan bir Tireli arkadaşımız yazı yazmıştı bu konuyla ilgili. Neler yazdığını kendisinden izin alarak açıklamak isteriz elbette. Yoksa siz onun bahsettiği Bursa Kent Müzesi’ni mi ziyaret ettiniz, incelediniz?
Bu mu sistemli çalışmak? Bu mu halkın ihtiyaçlarına ve isteklerine açık olmak? Aylarca süren toplantıları ne zaman nerde yaptınız açıklar mısınız? Bizim bildiğimiz tek toplantı, geçen ay belediye de yaptığınız ve Bursa Müzesi Müdürü Enver Sağır’ın da katıldığı bir toplantı var. Onun da ismini özellikle yayınlatmadınız basında… Projenizin senaryo ekibinde Yılmaz Göçmen var. O da basın camiasının içinde ya o nedenle haberlerimizin yayınlanmasını engelleyiverdi sizin için. Bereket versin yerel basın camiamızda hala onurlu arkadaşlarımız var da, reklam ve haber kaynaklarını kesseniz de haberleri yayınlamaya devam ediyorlar. Etmeyenlerin de canı sağolsun…
Kim bu belediyede göreve başlayan arkeolog? Yoksa proje sorumlusu olarak görevlendirdiğiniz jeolog yani yer altı suları uzmanı Edip Adanalı mı? Yer altındaki su işlerinin yanı sıra yer altında kalmış eserler ile de mi ilgilenecek? Bu arkeolog Bursa Müzesi Müdürü kankiniz Enver Sağır mı? Tire Müze Müdürümüz sayın Enis Üçbaylar neden proje ekibinizin içinde yer almıyor? Sizin fikirlerinizin dışında farklı fikirleri olduğu için mi? 
Ayrıca söylediğinize göre kent müzesi projesinin proje ihalesi tamamlanmış. Peki, proje ihalesini kim aldı, Ne zaman yapıldı? İçeriğinde neler var, proje kaç liraya mal oldu? Bu proje Kalan Mühendisliğin 1.2 trilyona aldığı ihale kapsamında mı?  Yapımı ne kadar sürede tamamlanacak? Restorasyon biriminiz neyi restore ediyor? Restorasyon işleri için kuruldan izin alındı mı? İznin detayları nelerdir? Projenin mali kaynağını ne şekilde karşılayacaksınız? Konu Torbalı Belediye Meclisinin 06.11.2009 tarih tarihinde kent müzesi yapmak için başkanlık önergesinde görüştüğü gibi neden belediye meclisinde görüşülmedi ya da görüşülecek mi? Ve en önemlisi bunları halkımıza neden açıklamıyorsunuz?
Pardon sayın başkanım ama siz önce eski belediye binasının kültür merkezi yapılması yönünde fikrini söyleyen aydınlarımızı “sen belediyeye karşımı çıkıyorsun, eleştiriyor musun” tarzında psikolojik olarak rahatsız edeceğinize bunları cevaplayın asıl… Cevaplayın ki, fikrini söyleyenleri asıl ondan sonra konu hakkında bilgisi olmadan konuşuyorlar suçlaması yapın.
Son olarak şunu da söylemem gerekir ki,  siz bizim de karşı çıkmadığımız kent müzesi projesini eski belediye binamız yerine başka bir tarihi binamızda yapmamaya inat ettikçe; Tire kültürünün ve halkımızın acilen ihtiyacı olan atölyelerden, çalışma salonlarından oluşan bir KÜLTÜR MERKEZİ’ni bu düşünceye an çok yakışan şehrimizin merkezindeki eski belediye binamızda hizmete açılması yönündeki fikirleri duymazlıktan geldikçe Tire’ye çok büyük bir kötülük yapıyor olacaksınız haberiniz ola…  

Ama bize mesaj gönderen bir hemşerimizin de dediği gibi,  Tire sizin basketbol ve tarihi eser gibi özel zevklerinizin kobayı değil!..