CHP. nin 36. Kurultayında yönetime muhalif aday Muharrem İnce taraftarlarının bu sözünü çok beğendim. Bernard Shaw tarzı bir söylem. Siyasi literatürümüze hayırlı olsun. Bundan sonra sıkça duyacağımız anlamlı bir söz.
Her ne kadar televizyondan izlesek de, sonucu belli bir genel kurul oldu. Salondaki delege ve partililer, gözlerimi kaparım vazifemi yaparım havasında idiler.
Ne yazık ki, bizim siyasetimizde istifa erdemini göremiyoruz. Sekiz kez seçim kaybetmiş bir lider ve kadrosu ısrarla, küçük olsun benim olsun havasındalar. Elli yılı aşkın bir süredir siyaseti takip ederim, CHP. delegesine hep hayranlık duymuşumdur. Son kurultaylar hariç.
 Bunu iki örnekle ifade etmek isterim:
CHP. nin 1972 yılındaki Kurultayında, tam 33 yıl 4 ay 11 gün süren Genel Başkanlık görevinden istifa eden, büyük siyaset adamı İsmet İnönü’ nün yerine Bülent Ecevit seçilmişti. Bülent Bey yarışa, İnönü ile girseydi dahi, genel başkan olması kesindi.
Dağın, taşın “Umudumuz Ecevit” sloganları ile donatan CHP. teşkilâtı (onlar o yıllardan itibaren benim hiç benimseyemediğim Örgüt sözcüğünü kullanıyorlar.) bir yıl sonra girdikleri 1973 Milletvekili Genel Seçiminde yüzde 33,33 oy alarak, birinci parti oluyorNecmettin Erbakan’nın Başkanı olduğu Milli Selâmet Partisi (MSP) ile koalisyon kurarak, Genel Başkanları Bülent Ecevit’i Başbakan’lığa taşıyorlardı. CHP. Delegesine diğer hayranlığım; 1977 Milletvekili Genel Seçimlerinde, aralarında hemşerimiz, ağabeyimiz Neccar Türkcan’ın da olduğu, Süleyman Genç’in 7 kişilik ekibiyle İzmir’den milletvekili seçilerek Parlamentoya girmesidir. Parti Delegesi işte böyle etkili olmalıdır.
Yine 1977 Seçimlerinde CHP. nin ülke çapındaki başarısı, 213 Milletvekili ile birinci parti olmasıydı. Teşkilâtın çok diri ve çalışkanlığı bu sonuçları getirmişti. 3 Şubat Cumartesi günü, CHP. Delegesi mevcudu onayladı ve bu tercihiyle önümüzdeki seçimleri AKP. ye hediye etmiş oldu. İçlerine nasıl sindirirler bilemem. Siyasi partilerin olmazsa olmazı iktidar olmak amacıdır.
 Bilişim çağındayız. Böylesi önemli Parti Genel Kurulları Elektronik ortamda yapılarak daha demokratik sonuçlara ulaşılmalıdır.
 Hatırlardadır, bir milletvekilinin, Atatürk posterini TBMM. deki odasının duvarından indirmesi, bu kadar basit bir krizi Kılıçdaroğlu yönetiminin,  bu Atatürk’ü itibarsızlaştırma girişimini dahi yönetememesi örneği gibi nice örnek sayabilirim.
Kılıçdaroğlu’nda kimse kusura bakmasın, bir lider kumaşı yok. Oysa bizim milletimiz kendisini arkasından sürükleyecek birini arar hep.
Geçmişte Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle boşalan Doğruyol Partisi Genel Başkanlığı koltuğunu Tansu Çiller dolduramamış, ülkenin en önemli merkez partisini seçim barajlarının altına düşürmüş, AKP. nin önünün açılmasında en önemli etkenlerden biri olmuştur.
CHP. seçmeni, daha doğrusu, bu günkü iktidara muhalif olan milletin kahir çoğunluğu sükûtu hayale uğramıştır.
Saygılarımla.