Mevcut başkan Ahmet Kocaağa ile Tuncer Öztürk adaylıklarını ilan eden iki adaylı bir seçim yapılacak. Üreticileri yakından ilgilendiren bu seçimde oy verme hakkına sahip olan üye-üreticiler kendi geleceklerini oylayacaklar ve bugüne kadar kendilerini ciddiye almayan mevcut yönetimden ve Ahmet Kocaağa’dan son dönemin hesabını mutlaka soracaklardır.

Mevcut yönetim ve başkanı Ahmet Kocaağa, seçimi kaybetmemek adına antidemokratik tüm yolları kullanmaya başladılar. Bunun başında da maalesef “tehdit” ön plana çıkmaktadır. Kendilerine oy vermeyecek ya da Tuncer Öztürk’ün listesinde bulunan üreticiler direkt, bazen de dolaylı olarak tehdit edilmektedirler. Seçime mi gidiliyor, savaşa mı belli değil.

“Anadolu İzlenimleri Haber Sitesi”nde çıkan haberlere göre AK Parti Ödemiş ilçe başkanı Muhammet Şen, Ahmet Kocaağa’ya destek verirken bu desteğin AK Parti İzmir il başkanı ve Sayın Bakan Bekir Pakdemirli’den gelen “talimatlar” çerçevesinde olduğunu dillendirmektedir. Yaptığı destek paylaşımlarının da bu talimatlar doğrultusunda olduğunu belirterek üyelere “aba altından sopa göstermekte”dir.

AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Kocaağa’nın da siyasi gücünü kullanarak babasına destek vermesi seçime siyasetin gölgesini düşürmektedir. Bırakınız seçimin sonucunu siyasiler değil, üreticiler belirlesin.

Gariptir ki, Bakan Pakdemirli seçimlerle ilgili herhangi bir açıklama yapmazken bakanın adının ısrarla kullanılması seçimi kaybetme korkusundan kaynaklandığı izlenimini vermektedir.

Seçimin demokratik olacağını vurgulayan mevcut yönetim ve başkanı Ahmet Kocaağa, bu baskı ve tehditlerle bir sonuç alamayacağını 13 Temmuz 2021 günü üreticilerin vereceği oylarla mutlaka anlayacaktır.

Hiç kimsenin üreticilerin-üyelerin oylarına “temlik koyma” hakkı yoktur.

Yönetimde bulunduğunuz süre içinde yaptıklarınızın ve yap(a)madıklarınızın hesabını üyelerinize verirsiniz. Vaatlerinizi de sıralarsınız. Üretici teveccüh gösterirse tekrar seçilirsiniz. Bunun yolu da budur.

Seçim süreci başladığından bu yana Tuncer Öztürk ve ekibine yapılan saldırılar, tehditler, karalamalar, iftiralar ve akıl almaz ayak oyunları, seçimin demokratik olacağı ile ilgili şüpheleri daha da arttırmaktadır.

Bu seçim, AK Parti ile muhalifler arasında değil, üreticilerle mevcut yönetim ve başkanı Ahmet Kocaağa arasında geçecektir. Seçime siyaset bulaştırmak ise “abesle iştigal”dir sadece.

Unutmayınız ki seçimden sonra oy verecek olan üretici-üyelerle yüz yüze geleceksiniz.

Tuncer Öztürk ve ekibi bu seçim sürecinde kimseyi kırmadan, üreticilerle birebir görüşerek sorunlarına çözüm yollarını göstererek hazırlanmaktadırlar. Baskılara ve tehditlere kulak bile asmadan demokratik mücadelelerini sürdürmektedirler. Gittikleri her yerde üreticilerin teveccühü ile karşılanan bu ekip sorulan tüm sorulara doğru ve mantıklı cevaplar vermekte, karalama ve iftiralara tevessül etmemektedirler.

Son söz, demokraside olacak.

Son söz, üreticilerde olacak.

Yıllardır yönetimde olan Ahmet Kocaağa ve yönetimini yaptıkları-yapmadıkları, verdiği vaatleri gerçekleştirdikleri-gerçekleştirmedikleri, üreticinin yanında oldukları-olmadıkları konusunda teste tabi tutacaklardır. Üreticiler, hayali projelere ne kadar değer verdiklerini oylarıyla göstereceklerdir.

Unutulmasın ki oy “namus”tur.

Hiçbir üretici oyunun rengini baskı ile değiştirmez.

Seçim 1178 oyla değil, üyelerin çoğunluğun oyu ile kazanılır. Her üretici bu bilinçle İzmir’e gitmeli, İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanlık Seçimlerinde oyunu özgürce kullanmalıdır.

Kullanacaktır da…

Editör: Haber Merkezi