Haber: Dilek Ayvalı

Bugün Tire Adliyesi'ne giderek suç duyurusunda bulunan CHP Tire İlçe Başkanı Nejat Bozkurt ve ADD Tire Şube Başkanı Murat Özan, Erdoğan'a tepki gösterdi.

Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi, “Genel Başkanı olduğu siyasi partinin grup toplantısında Genel Başkan sıfatıyla yaptığı konuşmada; ‘Sevgili kardeşlerim Tarihimize Gezi olayları adıyla bir ihanet, bir utanç, bir vandallık vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar İstanbul’da Gezi Parkı'ndaki birkaç ağaç kesildiği iddiasıyla 2013’ün Mayıs sonu, Haziran başı gibi alevlendirilmiştir. Ağaç bahanesiyle çakılan kıvılcım bir anda Türkiye'nin hükümetini, milli projelerini, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüşmüştür. Düşünün! Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler, evet, bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pisletmiştir. Bunlar böyle! Bunlar çürük! Bunlar sürtük! Bunlar mabet nedir, ne değildir, öyle bir şey yok’ şeklinde beyanlarda bulunulmuştur.

Konuşma içeriğinde kişilerin temel hak ve özgürlüklerinden olan ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmasının "ihanet, utanç, vandallık" olarak tarif edilip temel hak ve özgürlüklerini kullanan kişilere ise "eşkıya, terörist' şeklinde hitap edilmesinin, hukuk düzeninde korunamayacağı açıktır.

Yıllar önce yayınlanacağı iddia edilen ve anılan konuşma içeriğinde de geçen "bira şişe ve kutularının?" yayınlanamayan görüntülerine ve cami imamının aksi yöndeki beyanlarına rağmen hala bu gerçek dışı iddianın tekrarlanmasının, inançlara saygı ile ilgisi yoktur. Özellikle de dini inançlar alet edilerek gerçeği çarpıtmak ve asılsız açıklamalarda bulunmanın yegâne amacı, halkın bir kısmının diğer kısmına karşı kın ve nefretini artırmak, onları kışkırtmaktır. Aynı şekilde haklarını kullanırken uğradıkları şiddet nedeniyle camiye sığınan kişiler için ulu mabedin ne olduğunu bilmediklerinin söylenmesinin, inançlı kişileri tahrik amacı taşıdığı da tartışmasızdır. Bu sözleri sarf eden kişinin kimliği göz önüne alındığında, beyanlarının toplumun bir kesimini harekete geçirebilecek güçle olduğu ve halkın birbirine düşman edilmesi tehlikesi yarattığı görülmektedir.

"Hain, Vandal, eşkıya, terörist, çürük, sürtük" gibi yakıştırmaların; kim tarafından kime kar, söylenirse söylensin, hakaret vasfı taşıdığı ve TCK 125. maddeyi ihlal ettiği kuşkusuzdur. İktidar partisi genel başkanının yurttaşlarını çürük, sürtük, gibi ifadelerle anması; hakaret niteliğinin yani sıra, halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçunu da oluşturmaktadır.

Bu nedenle eylem, aynı zamanda TCK 216/1 ve 216/2. maddelerini de ihlal etmektedir.

Tüm bunların yanında, kadın bedeni üzerinden ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı bir dilin kullanılmış olmasının -Gezi, ye katılmış olsun ya da olmasın— hiçbir kadın tarafından kabul edilemeyeceğinin tarihe gerçek bir not olarak düşülmesi gerektiğini biliyorum. Vandal, eşkıya, terörist, çürük ya da sürtük, değil, halkız! Bu nedenle de şikâyetçiyim.

SONUÇ: Sunulan ve açıklanan nedenlerle; Konumunun ayrıcalıklarından yararlanmak suretiyle Meclis çatısı altında yaptığı konuşmada sarf ettiği sözlerin hakaret suçu oluşturduğu, Söz konusu konuşmayı iktidar partisi genel başkanı sıfatıyla yaptığı, gerçek dışı ayrıntılarla bezenmiş ayrımcılık ve nefret içeren bu konuşmanın halkın bir kesimi aleyhine alenen tahrik etmeyi amaçladığı düşünülerek, eylemin halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturduğu dikkate alınarak, Yakınılan Recep Tayyip Erdoğan hakkında eylemleri nedeniyle gerekli soruşturmanın yapılarak eylemlerine uyan TCK'nin 125 ve 126. Maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi* kamu davası açılmasını talep ederim”

Editör: Haber Merkezi