Ödemişli değildi ama, çok sık gelmesiyle bizlerin olduğu kadar, pek çok Ödemişli tarafından tanınmış, sevgi ve saygı görmüştür.

İlk tanışmamız, 1965 yılında,

Mithatpaşa Caddesi’ndeki Doktor Muammer Kamalı’nın muayenehanesi yanındaki binanın (alt kat şimdilerde Saray Sarrafiye) üst katındaki Adalet Partisi İlçe Merkezinde oldu. 

Partiye kayıt olmamı, ayakkabıcı babamın da arkadaşı ve dükkân komşusu olan, ayakkabıcılar çarşısı arastada kardeşi Hikmet Marmara (çocukları; kızı Feyza Can, oğlu İzmir’de Avukat Namık “çok genç yaşta vefat eden amcasının adını taşır”, şehrimizin ve ülkemizin gururu Türk Sanat Müziği Sanatçısı Güldehen Marmara) ile beraber işlettikleri züccaciye dükkânı olan Ödemiş Belediye Başkanı Baki Marmara ve Adalet Partisi İlçe Başkanı Muzaffer Gönen’in isteği ile olmuştu. Muzaffer Gönen’in babasına ait Fatih Caddesi’nde uncu dükkânı vardı. Çankaya Kebabın olduğu yerde Şerif Ağa Hanında dedem Kahveci Mehmet Bey (Kocaırmak) hanın ve çay ocağının işletmecisi idi. Hanın büyük kapısı karşısında arastaya girilirken köşede, (şimdi sarraf dükkânı var) uncu dükkânı önünde Muzaffer Ağabey, komşu esnaf ve dedemle sohbet ederlerdi.

     İlçe Merkezinde yapılan kongrede (Kasım 1965) Adalet Partisi Gençlik Kolu Başkanı seçildim. Benden önceki Başkan  marangoz Ahmet İkizpınar idi. Bu kongreyi rahmetli Zafer Kököz yönetti. kendisi İzmir Gençlik Kolu Yönetim Kurulu Üyesi idi, Dostluğumuz, o gün tanışmamızla başladı. Yalnız benim değil tabii ki, Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyeleri manifaturacı Aytekin Kalyon, tuhafiyeci Mutahhar Esmi, züccaciyeci Kerim Hacıoğlu ve şimdi hatırlayamadığım pek çoğunun rahmetli olduğu, arkadaşlarımla da Zafer, gayet iyi anlaşmış sık sık Ödemiş’i ziyaret eder olmuştu. Benim akrabalarımla da diyaloğu gayet iyi idi. Rahmetli kayınbiraderim Yıldız Profil Tevfik Gülgen, bacanağım Arzu Lokum Mehmet Coşkun vb. gibi. Ödemiş’i eşi ile bir ziyaretlerinde Bacanağımın oğlu Zafer yeni doğmuştu. Hep beraber ziyaretimizde, kendi adının verilmesinden çok mutlu olmuştu. Hatta o akşam, Bacanağım Mehmet, Zafer’i eşi Efser Hanımla yatıya misafir etmişti.

ZAFER KÖKÖZ İZMİR GENÇLİK KOLU İL BAŞKANI OLUYOR

     9 Eylül 1966 Cuma. Bu kongreye Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte gittik, zaten delege de idik.

     Kongrenin yapıldığı, Kordon’daki Tayyare Sineması, tarihi kayıtlara göre İzmir’in hatta Türkiye’nin en mükemmel sineması idi.

     Katılımcıları birde sürpriz bekliyordu. Yalnız o yılların değil, çok uzun yıllar müzik yapan ünlü sanatçı İlham Gençer piyanosu ile kongre başlamadan önce bizlere harika bir müzik ziyafeti çekmişti.

     Mükemmel Kongreyi hazırlayan Gençlik Kolu İl Başkanı Çetin Göçer, 30 yaşını doldurduğu için görevden ayrıldı. Mensup olduğu İzmir Belediye İş Sendikası Başkanlığından ileriki yıllarda Türk-İş Konfederasyonu’nun beş kişilik İcra Kuruluna seçilmiş, şerefli görevler üstlenmiştir. Onun dönemindeki Türk İş Genel Başkanı sanıyorum Sadık Şide idi.

     Kongre, Zafer Kököz’ün oybirliği ile Başkanlığa seçilmesiyle sonuçlandı.

     Yönetim Kurulunda; Erşen Görgün (Çetin Göçer’den sonra Belediye İş Sendikası Başkanı), Doktor Hüseyin Çonduroğlu (o yıllarda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci idi. Aydın Germencik’ li, halen memleketinde Doktorluk yapıyor), O yılların meşhur Atik Gömlekleri Sahibi Atik Bey (soyadını hatırlayamadım). 

Gerek Zafer, gerek Erşen Görgün ve diğer yönetim kurulu üyesi arkadaşlarının hemen hepsi Dokuz Eylül Ün. İktisat veya İşletme Bölümü öğrencisi idiler. Bu arkadaşlarımızla, o yıllarda rahmetli İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar’ın tahsis ettiği İzmir Fuarı Basmane Kapısı girişi sağ taraftaki camlı bölmede MTTB. (Milli Türk Talebe Birliği)  İzmir Bölge Bürosunda buluşur, hepsi İzmir’deki Üniversite öğrencisi arkadaşlar ülke sorunları ile öğrenci sorunları konuşulurdu. Basmane Kapısının sol tarafı Polise aitti.

     Kongre esnasında (9 Eylül) gelen bir haberle, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk heykeline, sol sendika ve derneklerin orak-çekiç’ li çelenk koydukları haberi geldi. Burada Zafer, Çetin Göçer ve İlham Gençer bir durum değerlendirmesi yaptılar. Dışarı çıkıp birkaç sıra kol kola, en başta İlham Gençer’in bir orkestra şefi gibi yaptığı liderlikle marşlar söyleyerek Heykele yürüdük. 40-50 kişilik bu gurup dağılıp kaybolmuşlardı. Orak-çekiçli çelenk parçalandı. Yine vakur bir şekilde salona döndük. Seçilen arkadaşları kutlayıp Ödemiş’e döndük.

ZAFER’ in HAYATI

3O Ağustos 1942 doğumlu olan Zafer’i, 16 Temmuz 1996 da Rahmeti Rahman’a 54 yaşında iken uğurladık.

O günü, bugün gibi hatırlıyorum. Günlerden salı, çok sıcak bir yaz günü. Gölcük’te idik ailecek. Allah razı olsun, Bacanağım Mehmet Coşkun acı haberi Ödemiş’ten verdi. Gazetede okumuş, yoksa son görevimi bu son derece değerli kardeşime yapamayacaktım. 

Mehmet eşi Baldızım Nevin Hanımla gelip bizi aldılar, göz yaşı ve dualarla eşim Pervin Hanım da olduğu halde İzmir’e vardık. 

İkindi vakti Alsancak Hocazade Camii’ de kılınan namazı sonrası, ebedi istirahatgâhına götürdük.

Oğlu çok değerli evlâdım Alp Emre Kököz indirdi mezarına. Toprak atılmaya başlamadan, Alp Emre koynundan çıkardığı şanlı Türk Bayrağını kefenin üstüne örttü, tabi bizim göz yaşlarımız sel oldu aktı, şimdi yazarken bile olduğu gibi. O gün ruh gibiydim, hangi kabristana, nasıl gittik hatırlamıyorum. Eşi Efser Hanım ve evlâtları Alp Emre ile Banu, bizim eşlerimiz, Zafer’in anne, baba ve kardeşleri, dostları arkadaşları, İzmir’in tanınmış simaları ile son görev yeri Aliağa Petkim’den mesai arkadaşları uğurlayanlardık. Onu hiç unutmadık. Eşi ve çocukları her zaman bizi aramışlardır. Kızım ve Oğlum çocukları ile halen görüşürler. Eşi öğretmenlikten emekli Efser Hanım halen Bodrum’ da yaşıyor. Ödemiş’ e ziyaretimize zaman zaman gelir, bizde, bir kez ziyaretine Bodrum’a gittik, malum yaşlılık var, artık gezmek hayal.

Oğlu Alp Emre ABD. de Özel bir Havayolu Şirketinde, ülke içinde uçan bir pilot, bir Türk Hanım ile ABD. de evlendi. Emre, aslında Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Tiyatro Bölümü mezunudur. ABD. e gidip Uçak Pilotluğu eğitimi sonrası, uçmaya başlamadan Türkiye’de çok sayıda tiyatro oyunu ve dizilerde görev aldı. Merak edenler İnternetten bakabilir, Türk Sineması bir jönünün değerini bilemedi. Yakışıklılığı, yeşil gözleri kadar, karakter sahibi bir delikanlıdır Alp Emre. Babasının Eşrefpaşa’lı ruhu onda da mevcuttur.

Alp Emre Kököz’ün rol aldığı başlıca diziler ve oynadığı karakterler;

Hacı (Komser Yağız Balcı)

Naciye’yi kim sevmez (Semih Gür)

Zeytin Dalı (Toprak)

Aşk ve Gurur

Dadı (2000 yılı)

ZAFER’İN EVLİLİĞİ

     1960 lı yıllarda Adalet Partisi İzmir İl Başkanlığı, Birinci Kordon Gümrük karşısında bir binada idi. Binanın alt katında sanırım bir kıraathane vardı.

Üst katta İl Başkanlığı ve Gençlik Kolu ile Kadın Kollarına ait odalar mevcuttu, Kadın Kolları Başkanı, sonraki yıllarda İzmir Milletvekili seçilen Aysen Uğural idi. Oğlu gazeteci İsmail Uğural da arkadaşımız olup, Yeni Asır ve Ege Ekspres gazetelerinde çalıştı. 

İl Başkanlığı katında, dört beş odanın arka tarafında hayli büyük bir konferans salonu. İl Divanı Toplantıları ve konferanslar burada olurdu. Mehmet Karaoğlu’nun İl Başkanı olduğu dönemde, İl Başkanlığının sorumluluğu sanırım Zafer’de idi. Karaoğlu, onun nöbetçi memur gibi devamlı orada bulunması isterdi. Mehmet Karaoğlu, sanayici idi. Soyadını taşıyan soba imal ederdi. Mehmet Karaoğlu’nun otomobilinin plâkası 35 AP.001, İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar’ınki 35 AP 002. Altmışlı yılların başında İzmir Trafik Şube Müdürü olan Münir Daldal anlatmıştı. Bu plâkaları verdiği için Rize Emniyet Müdürlüğüne sürgün edilmiş. Münir Daldal, sonraki yıllarda İzmir Milletvekilliği ve Senatörlüğü yapmıştır. Ödemiş’e gelirken eşi Doktor Dilnihat Daldal’ı da getirir, eşim Pervin Hanım kendisini misafir ederdi. Dilnihat Hanım çok kibar, mütevazı bir İzmir Hanımefendisi idi.

     İzmir’e her gidişimde Zafer’i İl Binasında bulmuşumdur.

Yine bu ziyaretlerimin birinde, kızlı erkekli çok sayıda muhtemelen Üniversite öğrencisi, yöresel kıyafetler giymiş gençlerin, Konferans Salonunda Folklor çalışmasına tanık olmuştum. Zafer’in odasında otururken, içeri Yörük kıyafetinde 20 yaşlarında, sarışın, yeşil gözlü çok güzel bir kız girdi. Zafer’le bir şeyler konuştular. Gönül bağı olduğunu anlamıştım. Sanırım bir Folklor Derneğine burada çalışmalarını Zafer sağlamıştı. 

Efser Hanımla Zafer, okullarını bitirince evlendiler. Nikâhları, İzmir Fuarı Lozan Kapısından girildiğinde sol taraftaki Nikâh Salonunda oldu. Ödemiş’ten Aytekin Kalyon, Mutahhar Esmi ve eşlerimizle bulunmuştuk. Tarih: 14.Ocak.1971. Oğlu Alp Emre 1972, kızı Banu 1973 doğumludur. Banu, halen Coca Cola Şirketinin Türkiye Temsilciğinde üst düzey Yönetici olarak çalışmaktadır.

ZAFER’İN İŞ HAYATI

     Siyasetten, benim gibi onun da beklentisi yoktu. 

     Üniversite öğrenciliği yıllarından itibaren iş hayatındaki yerler; Bunu özellikle yazıyorum, halen hayatta olup da yazımı okuma fırsatı bulan iş arkadaşları varsa, bir Fatiha göndersinler.

     İzmir Belediyesi Hal Müfettişliği, Tariş Yemta’da Daire Müdürlüğü, 1974 de askerliği takiben Çiğli ( DHMİ) Devlet Hava Meydanları Nöbetçi Meydan Müdürlüğü. O yıllarda Şehirlerarası ve Uluslararası Uçak Seferleri Çiğli’den yapılırdı. Gaziemir’deki Adnan Menderes Hava Limanı henüz inşa edilmemişti. 

1978 de PETKİM’e girdi. 7 yıl Satın alma Şefi ve Müdür Yardımcılığı, sonrasında Petkim Koruma Teknik Emniyet Müdürlüğü yaptı.

     Nev’i şahsına münhasır, kibar ve nazik bir Eşrefpaşa delikanlısı idi. Hitabeti gayet iyi, güzel giyinen, sohbeti dinlenir bir kardeşimizdi. Nurlar içinde yatsın, mekânı Cennet olsun.

Not: Yazıda adı geçen büyüklerim ve dostlarımdan ahirete uğurladıklarımıza Cenabı Allah’tan mağfiret diliyor, yaşayanlara sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum.